Geçen hafta baþlayan 2021 yýlý bütçe görüþmeleri tam gaz sürüyor ve doðrusu, Meclis Genel Kurulu’nda iktidarla muhalefet arasýnda doyumsuz bir karþýlaþma yaþanýyor.
Milli Savunma Bakaný Hulusi Akar’ýn, Adalet Bakaný Abdülhamit Gül’ün, Aile, Çalýþma ve Sosyal Hizmetler Bakaný Zehra Zümrüt Selçuk’un konuþmalarý heyecanlýydý, hayli tartýþma yarattý. Muhalefet Türkiye düþmanlarýnýn bile itiraf etmek zorunda kaldýðý baþarýlarý görmezden geldikçe Bakanlar rakamlara, kýyaslamalara, güncel verilere sarýldý. Hýzlandýrýlmýþ bir icraat özeti geçtiler kamuoyuna.
Sanayi ve Teknoloji Bakaný Mustafa Varank ne sözünü esirgedi muhalefetten, ne güler yüzünü Meclis’ten. Muhalefet sýralarýndan yöneltilen eleþtirilerin sadece haksýz deðil yanlýþ ve saðlýksýz olduðunu nesnel ve güncel bilgilerle ve hiç de öyle alttan almadan söyleyiverdi Varank. Þehit kardeþi olmanýn içli asaletini 15 Temmuz’dan beri hakkýyla taþýyor üzerinde.
CHP, HDP ve onlar sayesinde Meclis’e taþýnan diðer parti vekilleri belli ki en huzursuz günlerini yaþýyor Genel Kurul’da. Hamasetle, mesnetsiz iddialarla, ezber itirazlarla boy gösterdikleri yerde nesnel ve güncel bilgiler karþýsýnda tuzla buz tezleri.
Bu sebepten, mecburen, pek kaba saba biçimde masa kapaklarýna vurup gürültü çýkardýlar bütçe günlerinde. Gerçeði perdelemek, konuþmacýyý susturmak çalýþtýlar.
Ne kötü bir faaliyet deðil mi muhalefet için? Üstelik bunu bile baþaramadýlar. Hiçbir Bakaný sözünden döndüremediler.
Somut verileri aktaran, tane tane anlatan Saðlýk Bakaný Fahrettin Koca’nýn yalan iddiayla siyaset yapmaya kalkan CHP’li vekile “neredesiniz, yüzünü görmek istiyorum” diyerek meydan okuyuþu öyle güzeldi ki CHP’li Murat Emir’in utancýndan bir süre insan içine çýkmasý çok zor.
Hele Ýçiþleri Bakaný Süleyman Soylu’nun HDP grubunu, saklandýklarý maðara isabet almýþ PKK’lýlara çeviriþi unutulmazdý.
Meclis görüþmelerini televizyondan izleyenlerin duymadýðý, görmediði bir alandan kürsüye yöneltilen sataþmalara, homurtuya, gürültüye pabuç býrakmayýp o atmosferde bile sektirmeden “týrnakçýlýða alýþmýþsýnýz”, “oh olsun, paralar PKK’ya gitmedi, millete gitti”, “alçaklar, koruduðunuz PKK’lýlar kadýnlara tecavüz etti” sözleriyle büyük isabet kaydetti. Kürt çocuklarýnýn daða kaçýrýlýþýnda, PKK’nýn aklanmasýnda, finanse edilmesinde, el yapýmý bombalarýn tuzaklanmasýnda, barikatlar kurup çukurlar açýlmasýnda, teröristlerin itinayla himaye edilmesinde inkar edilemeyecek katkýlarý olan HDP’liler Soylu’nun hitabý karþýsýnda ezildikçe ittifak ortaklarý yardýma koþtu. Milletin þahitliði karþýsýnda sýkýþan CHP, Ýyi Parti ve HDP çareyi Meclis sýralarýný yumruklamakta buldu.
Ama ne çare! Süleyman Soylu arada bir “bak konuþturmayýn beni” diye uyarsa da hepsinin ipliðini pazara çýkardý.
17 Ekim’de TBMM’ye sunulan bütçenin Plan Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul’da iki aydýr süren bütçe maratonu 18 Aralýk Cuma günü oylama ile sona erecek.
Muhtemelen hemen ardýndan TBMM’de görevli teknik personel Meclis Baþkanlýðýna bir hasar raporu sunar. Muhalefetin günlerdir hýnçla yumrukladýðý masalarýn donanýmý, hassas elektronik sistem zarar görmüþ olmalý.
Millete faydasý olmayýp bir de devlet malýna zarar vermek Türkiye muhalefetine özgü bir özellik olsa gerek.