Cumhurbaþkanýmýz R. Tayyip Erdoðan’ýn birkaç gün içinde Fýrat’ýn doðusuna yönelik operasyon baþlayabileceðine yönelik sözlerine ABD Savunma Bakanlýðý tepki vermiþ. Pentagon sözcüsü bunu ‘kaygý verici ve kabul edilemez’ bulduklarýný söylemiþ.
Peki, gerçekte endiþe verici ve kabul edilemez olan nedir?
Türkiye’nin kendisi için ulusal güvenlik riski oluþturan bir terör örgütüne ve onun terör devleti kurma giriþimlerine müdahale etmesi mi, yoksa ABD’nin böyle bir duruma yardým ve yataklýk etmesi mi?
ABD için Türkiye’nin sözlerinin kaygý uyandýrma ve kabul edilmeme katsayýsý nedir bilmiyorum, ama Türkiye için ABD’nin yaptýklarýnýn yenilir yutulur, sineye çekilir, kabul edilir bir tarafý hiç mi hiç yoktur.
Suriye’nin kuzeyindeki bir geliþme ABD için varoluþsal bir konu muhtemelen deðildir, ABD’li vatandaþlar bunu bir varlýk yokluk meselesi olarak görmüyordur.
Ama ayný konu Türkiye için de, Türk halký için de aksi düþünülemeyecek önemde hayati bir konudur.
ABD’nin terör örgütü PKK’nýn uzantýsý olan PYD-YPG’ye aðýr silahlar vermesi Türkiye için kabul edilemez bir durumdur.
ABD’nin PYD-YPG’li 35-40 bin kiþiyi eðitmesi ve donatmasýna yönelik çýkýþlar Türkiye için kabul edilemez bir durumdur.
ABD’nin PYD’yi korumak için sýnýr boyunca gözlem noktalarý oluþturmasý Türkiye için kabul edilemez bir durumdur.
ABD’nin YPG’li terörist unsurlarla birlikte devriye görevi yapmasý, onlarýn armasýný takmasý, onlarý himaye altýna almasý Türkiye için kabul edilemez bir durumdur.
ABD artýk Türkiye için nelerin kaygý verici ve kabul edilemez olduðunu da anlamaya çalýþmalýdýr.
Sýnýrýmýz boyunca gözlem noktalarý kurmak, PYD için sýnýr hattý oluþturmak, otonom bir bölgenin hudutlarýný belirleyip koruma altýna almaya çalýþmak demektir. Buradaki ana hedef Türkiye’ye karþý kurulacak bir terör devletine ‘güvenli bölge-girilemez’ tabelasý asmaktýr.
ABD’nin PYD’ye yönelik destek giriþimleri Suriye baðlamýnda bir konu olmaktan öte doðrudan Türkiye’ye dair bir konu olarak görünmekte, Türkiye’yi tahrik etmektedir.
Nitekim ne Esed’in bundan rahatsýzlýðý var, ne de Esed’le birlikte hareket eden ülkelerin…
DEAÞ bahanesiyle Türkiye’ye karþý bir pozisyon üretilmektedir.
ABD’nin bir Suriye politikasý var mý ki, bu olup bitenler onun bir parçasý olsun?
Bütün Suriye denklemi PYD üzerinden kurulamayacaðýna göre hesap Suriye’nin kuzeyine yöneliktir.
ABD’nin Suriye’ye bakýþý sadece Suriye’nin kuzey alanýndaki istihbaratçýlarýnýn/güvenlikçilerinin vizyonu kadar görünüyor.
ABD’nin kabul edilemez olan baþka bir büyük hatasý, PYD üzerinden bölgedeki tüm gruplarý ve toplum kesimlerini baský altýna almasýdýr. Küçük bir grup olan PYD, ABD himayesi sayesinde tüm kesimleri baský altýna almak, tasfiye etmek, siyasi ve sosyal yapýyý kendi sultasý altýnda dönüþtürmek için elinden geleni yapmaktadýr. Yerel halk tam anlamýyla bitirilmek istenmektedir.
Arap aþiretler ve PYD’li olmayan Kürt gruplar açýkça PYD terörü marifetiyle bölgeden silinip atýlmak istenmektedir.
Küçük bir alanda etkili olan PYD zamanla doðu batý aksýnda batýya, kuzey güney aksýnda ise güneye doðru yayýlmýþ, Rakka’ya kadar geniþ bir alanda hâkimiyet kurmuþtur.
ABD, PYD/YPG’yi hem silahlý örgüt olarak büyütmüþ, hem aslýnda hiçbir varlýk gösteremeyeceði bölgelerde palazlandýrmýþ, hem de tüm muhalif toplumsal güçleri ekarte ederek siyasi varlýk haline getirmeye çalýþmýþtýr.
Bütün bunlar ise asýl Türkiye için KABUL EDÝLEMEZ’dir.