Bizde yýllar öncesine dayanan (1932) ekonomik ortama düzen vereceði düþünülen bir kaçakçýlýk kanunumuz var. Bu kanunun can alýcý maddesi, ithali yasak mallar diye baþlýyor. Yani ithalat rejimine bir malýn ithalinin yasak olduðunu yaz, hemen ortaya binlerce kaçakçý çýkmýþ oluyor. Oluyor, çünkü o malýn ithalatçýsý, taþýyýcýsý, toptancýsý, perakendecisi, hatta kullanýcýsý külliyen kaçakçý sýfatýný alýyor.
Mevzuatýmýzda, kaçak kelimesi hemen her konuya uydurulabiliyor. Kaçak eþya, kaçak yapý, vergi kaçakçýlýðý, kaçak ithalat, kaçak döviz, daha birçok kaçak sýfatlý eylem.
Kaçak diye tanýmladýðýmýz eylemde, birden fazla kiþi var ise al sana ‘Teþekkül halinde kaçakçýlýk’ Kaçakçýlýðýn bu türlüsü verilecek cezayý ikiye katlýyor. Mesela, bir anonim þirket bir kaçakçýlýða dahil ediliyorsa mevzuatýmýza göre þirket, yönetim kurulu üyeleri ‘teþekkül halinde kaçakçýlýktan’ aðýr ceza istemiyle yargýlanmaya gidiyor. Bu þirket sanki kaçakçýlýk yapmak için kurulmuþ. Yönetim kurulu kanun gereði çok kiþiden oluþmuþ olduðundan tümü de kaçakçý oluyor. Mevzuat hazretlerine göre, yönetim kurulu üyeleri kaçakçýlýk yapmak için bir araya gelmiþ, bir kaçakçýlýk organizasyonu kurmuþ.
Böyle bir yargýlama prosedüründe, yönetim kurulu gözaltýna alýnýr, mal varlýklarýna el konulur. Bu duruma isyan edilir ama elden bir þey gelmez. Haydi bakalým vicdanla cüzdan arasýna sýkýþmýþ bir hakim aramaya. Çok uzun yýllardýr artýk toplumda ‘avukat tutma, hakim tut’ tekerlemesi var.
Örneðimizdeki yönetim Kurulu üyeleri, o kaçakçýlýktan ötürü mal edinmiþse tabii ki onun mallarýna el koy, mahkeme sürecini kýsa tut, sonuca ulaþ.
Geçmiþte Türk parasýnýn kýymetini koruma kanunu vardý. Önüne gelen bir tebliðle yeni yeni kaçakçýlýk suçlarý icat ederdi. Binlerce maðdur insan ortaya çýkardý. Ýmar kanunumuzda kaçak yapý kavramý muðlak. Yönetmelik deðiþikliðiyle, yapýnýz kaçak sýnýfýna dahil edilebilir. Bina orada 40 yýl duruyordur. Bir akýllý onu kaçak yapý veya kat sýnýfýna sokabiliyor. Birisi çýkýp da, ‘Kardeþim sen 40 yýldýr neredeydin?’ demiyor. Geçmiþte de bir þaþkýn çýktý efendim mevcut hukuki düzenlemede, “Cumhurbaþkanýný seçecek meclis en az 367 kiþi ile toplanýr’ deyiverdi. Yazdýk çizdik, geçmiþ 10 cumhurbaþkaný seçiminde meclis üçte bir çoðunlukla toplandý dedik ama nafile. Sonunda Cumhurbaþkanýný halkýn seçmesi yolunu benimsedik. Yani birileri bir þeyler söylüyor ortaya tabular çýkýveriyor. Mevzuatýmýzý, muðlaklýklarýn giderilmesi yönünde elden geçirmek vaktinin geldiðine inanýyorum.