Lübnan’daki kaçýrýlma olaylarý ‘iç savaþ hatýralarýný canlandýrýyor’. Körfezli Araplar Beyrut’tan kaçýyorlar. Lübnan Hizbullah’ý, Beþar Esad’a yardým etmek üzere bin 500 adam gönderiyor. Eski Lübnanlý bakan, Suriye kaynaklý bir terör komplosuyla suçlanýyor. Suriye’deki savaþýn gölgesindeki Lübnan için yeni bir kliþe haline gelen Suriye meselesinin ‘etkileri’, bunun desteklenmesi için söylenen yalanlar kadar aldatýcý hale geliyor. Korku kangren gibi yayýlýrken, Lübnan bir cerrahýn müdahalesine ihtiyaç duyuyor.
Öncelikle, Suriyeli iþ adamlarý, bir Türk ve bir Suudi dahil, hepsi Sünni Müslüman olan 20 kiþi kaçýrýldý. Kaçýrýlmalar Beyrut’taki havaalaný yolu yakýnlarýnda, Ýran ve Suriye yanlýsý ve Þii Müslüman Hizbullah tarafýndan kontrol edilen bir otoyolda gerçekleþti. Suudiler, Birleþik Arap Emirlikleri ve Katar, vatandaþlarýna Beyrut’tan kaçmalarýný tavsiye etti. Ve evet, kaçýrýlma olaylarý 1975 - 90 yýllarý arasýndaki Lübnan Ýç Savaþý’nýn ilk haftalarýndaki ateþi körükledi. Ancak bu kaçýrýlmalarýn sebepleri çok daha belirsiz.
Beyrut’taki son rehineler, Hassan Selim Mikdad için tutuluyor. Onun durumuna bakmamýz gerek. Lübnanlý bir Þii olarak, Suriye’de Özgür Suriye Ordusu tarafýndan yakalandý ve Esad’a yardým etmek üzere gönderilen bin 500 kiþilik güçlü birliðin bir parçasý, Hizbullah üyesi olduðunu itiraf ederken görüntüleri kaydedildi. Amerikalýlar Hizbullah’ý Esad rejimine yardým etmekle suçladý ve böylece, Esad’dan neredeyse Lübnan parlamentosundaki Hizbullah üyeleri ve onun Beyrut hükümeti üzerindeki kontrolünden nefret ettikleri kadar nefret eden Lübnanlý Sünniler daha da öfkelendi.
Þimdi Lübnan’da yaklaþýk 17 bin Mikdad bulunuyor. Hepsi ayný gruba dahil ama aralarýnda sadece Þiiler deðil, Sünni ve Hristiyan Ortodokslar da var. Ve eþinden duyduðumuza göre Hasan Mikdad, bir Hizbullah mücahit ordusuyla Suriye’ye girmiþ olmanýn ötesinde,18 ay önce isyan baþlamadan evvel, Lübnan’daki mali sorunlardan dolayý Suriye’de kalmaya baþlamýþtý. Hasan’ýn mali sorunlarý çözüldü ve kaçýrýlýp bir Hizbullah mücahitine dönüþtürüldüðünde, Lübnan’daki evine dönüþ yolundaydý. Hizbullah, týpký milislerinin Suriye’de savaþmadýðý konusunda ýsrar ettiði gibi Mikdad’ýn üye olduðunu inkar etti; bu açýklamada gerçeklik payý olabilir çünkü Esad’ýn elinde Lübnan’dan kiralamasýna gerek kalmayacak kadar sivil giyimli Suriyeli silahlý adam var.
Hizbullah Allah Partisi, Beyrut’taki 20 rehinenin hepsinin, hükümetin uzun zaman önce etkin biçimde partinin kontrolüne býraktýðý bir bölgede kaçýrýldýklarýný inkar edemez. Geçtiðimiz gece ünlü 17 bin kiþiden biri olan Mahir Mikdad bu kaçýrmalarýn sona erdiðini ilan ederken, altýsý dýþýnda hepsinin serbest býrakýldý. Fakat gerçekte kaçýrýlma olaylarý Hizbullah’ýn gücünü deðil, bölünmüþ ve kendini suistimal eden Lübnan hükümetinin mutlak acizliðini simgeliyor.
Mahir Mikdad, alýkonan Suriyeliler’den birinin, isyancýlara katýlmak isteyen bir ordu mensubu olduðunu söyledi. Bu arada ayný isyancýlar ellerinde Þam havaalaný yolunda yakaladýklarý düzinelerce Ýran ‘casusu’ olduðunu iddia ediyorlar. Ýran ise onlarýn Þam dýþýndaki bir türbeyi ziyaret etmekte olduklarýný söylüyor. Fakat Ýranlý casuslar gerçekten de savunmasýz bir otobüsle Þam havaalanýna giderler miydi? Olay biraz Humus’da yakalanan ve devlete baðlý elektrik santrali iþçileri olduklarý ortaya çýkan Ýranlý altý ‘milis’in durumunu andýrýyor.
Eski bakan, sabýk meclis üyesi ve Esad’ýn Lübnan’daki destekçisi Michel Samaha’nýn, Suriye güvenlik baþkahyasý General Ali Memlük adýna Lübnanlý politikacýlarý havaya uçurmayý planlamakla suçlanmasýyla ‘terör komplosu’, kamuya en ufak bir kanýt sunulmadan gerçeðe dönüþtü. Beyrut çevresindeki banka soygunlarý, Bekaa Vadisi’ndeki kabile savaþlarý ve ülkenin haþhaþ tarlalarýný yok etmeye çalýþan Lübnanlý askerlere karþý silahlý saldýrýlar gibi olaylar, güneþli Beyrut’u turistler ve Körfez yatýrýmcýlarý için daha çekici hale getirmiyor. Baþbakan Necip Mikati’nin kaçýrýlma olaylarý konusunda, ‘Bizleri acý dolu iç savaþ günlerine geri götürüyor,’ demesi de yardýmcý olmadý. Lübnan’ý tekrar bir araya getirecek bir cerrah olduðunu da sanmýyorum.