Kadıköy'de ne oldu?

Geçen hafta sonu FB-TS arasındaki maçı biz ekrandan, kimileri de tribünden kuş bakışı izledi. 2010-2011 sezonunda "Aman bir yanlışlık olmasın" diye ne kadar omzu kalabalık varsa hepsini yanına alıp  Aziz.Y'ın safında yer alarak Trabzonspor maçlarını izlemeye gelen bir beyefendi dikkatli gözlerden kaçmadı. Ben ise tribünde yine O'nu görünce sosyal medyadaki hesabımdan şu twiti attım. "Kimlere karşı mücadele verdiğini anla Trabzonspor"

Kadıköy'de Ş. Saracoğlu stadyumunda maç çıkışında TS yöneticilerine büyük bir komplo kurulmak istendi. Tıpkı bundan yıllar önce aynı stadyumun koridorlarında ışıklar söndürülerek dövülen İsviçreliler gibi dövmek istediler Trabzonsporlu yöneticileri. İçeri kimlerin yardımı ile girdiği belli (olmayan) bir grup, tabiri caiz ise façasını bozmak istediler Trabzonspor Başkanı ve yöneticilerinin. "Bu ülkede tertemiz 82 puan alıp şampiyon olanın alnını karışlarlar" demiştim daha önceki bir yazımda. Öyle de yapacaklardı neredeyse. "Güvensiz olur" diyerek çıkış kapısına değil otoparka sürülen Trabzonsporlu yöneticilerin dışarı ile ilişiği kesilerek stat amiri tarafından cep telefonları toplanmak istedi. Bir türlü istenen kavga çıkmadı. Görevi Trabzonspor yöneticilerini korumak olan Emniyet yetkililerinden bir kısmı Trabzonspor kafilesine şiddet uygulamaya çalıştı. Bu büyük komplonun arkasında kim veya kimlerin olduğunu, Emniyet yetkilisi beyefendinin görevi ihmal etme ihtimali ve varsa başka dahli olup olmadığı araştırılmalıdır. Gerçi bana göre hızını alamayan emniyet yetkilisi, Trabzonspor Başkanına "Gücünüz varsa niye dışarıya çıkmadınız sorusuna" "Sen adamlarını çek ben dışarı çıkarım" diye karşılık vermesinin ardından zaten kendi kendini bitirmiş oldu.

Bu vesile ile yetkilileri buradan göreve çağırıyor ve bu yazıyı ihbar olarak kabul etmelerini istiyorum.

TS taraftarının sermayesi

Trabzonspor Taraftarı 79 Haftadır TEMİZ FUTBOL EYLEMLERİ yapıyor. İstanbul başta olmak üzere Trabzon ve Bursa'da da sürdürülen eylemlerin amacı "KUPAYI VERİN" demek değil. Şike gibi büyük bir suçun cezalandırılmadığı bir ülkede bu eylemler ile gelecek kuşaklara Ahlaklı Toplum, Temiz Futbol mirası bırakmaktır. Trabzonspor taraftarı kimileri gibi araçları yakıp ters çeviremiyor, polise taş atamıyor. O kendisine yakışanı yapıp "Ahlaklı isyan" adını verdiği eylemlerini sessizce eylem yapıp sonucu bekliyor.

Kayık küçük ama Allah büyük.

O günlerin de gelmesini bekliyor.

Sabırla, duayla ve inançla,

Yegane sermayesi bunlar çünkü...