Kadýn yönetmenlerin yükseliþi

Sinemamýzda kadýn yönetmen sayýsý 2000’li yýllara dek bir elin parmaklarýný geçmezdi ama son yýllarda büyük bir ataða kalkarak ulusal yarýþmalarda boy göstermeye baþladýlar. Onlara yol açan isimlerden biriyse, þüphesiz Birsen Kaya’ydý...
 
35 Film Yönetti
 
O nadide isimlerden biri olan Birsen Kaya, 21. Altýn Koza’nýn açýlýþýnda sahnedeydi. Sinemamýzýn 100. yýlý kutlamasý çerçevesinde onursal bir Altýn Koza ile ödüllendirilenler arasýnda Birsen Kaya da vardý. Adana’da yaþayan Kaya, Yeþilçam’da çoðu avantür, 35 tane film yönetmiþ öncü bir kadýn. Açýlýþ töreninin hemen ardýndan Birsen Haným ile ayaküstü görüþme fýrsatý buldum. Kendimi hatýrlattým, varlýðýnýn bizi onurlandýrdýðýný bir kez daha ona söylemek istedim. Aslýnda 109’uncu olan 100’üncü yýlda erkeklerin kapattýðý bir alanda etkin olabilmiþ kadýn yaratýcýlara ne kadar özen göstersek azdýr. Birsen Kaya’nýn yanýnda Dokuz Eylül Ünivesitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarým Bölümü’nden Yard. Doç. Dr. Sabire Soytok da vardý. Festivallerde de görev alan, sinema konusunda her daim aktif çalýþan Soytok, Avantürün Kraliçesi Birsen Kaya adlý belgeselin de yönetmeni. 
 
Kaya, bu belgeselde mesleðe giriþini anlatýr. Edebiyat seven, lise mezunu bir genç kýzken sinema muhabiri olur. Ýlk röportajýný Neriman Köksal ile yapar. Setlere gidip gelirken film yapýmý ilgisini çeker. Yönetmen asistanlýðýna baþlar. Bütün yönetmenler ondan memnun kalýnca koltuða oturma sýrasý ona gelir. Nazmi Özer, ona bazý sahneleri çektirir. Patronu Nevzat Pesen’in istediði bir konu üzerine senaryo yazar ve çeker! O dönemde çok talep gören aksiyon filmlerini yönetmeye baþlar. Arada aþk filmleri de yapar ama avantür çeken kadýn yönetmen olmasý ilginç gelir herkese... 

Gencecik iki kadýn yönetmen, Esra Saydam ve Nisan Dað, 21. Adana Altýn Koza Film Festivali’nde Deniz Seviyesi adlý filmiyle En Ýyi Yönetmen Ödülü’nü kazandý. Deniz Seviyesi, beþ Altýn Koza daha kazanarak festivalin yýldýzlarýndan biri oldu. En Ýyi Görüntü Yönetmeni (John W.   Caney), En Ýyi Kadýn Oyuncu (Damla Sönmez-Deniz Özdoðan ile paylaþarak), En Ýyi Erkek Oyuncu (Ahmet Rýfat Þungar-Tansu Biçer ile paylaþarak), En Ýyi Müzik (Kyle Woodworth) ve En Ýyi Kurgu (Özcan Vardar) ödüllerini aldý. Deniz Seviyesi, 21. Altýn Koza seçkisinde kadýn yönetmen imzasý taþýyan tek yapýmdý. Öte yandan bu dönemin etkin yapýmcýlarý arasýnda çoðunluk hep kadýnlarda; gayretli, dünyaya açýlmaya hevesli, genç kadýnlarda!

Son yýllarda kadýn yönetmenlerin filmleri ulusal yarýþmalarda büyük bir ataða kalktý. 2012 yýlýnda Gözetleme Kulesi ile Pelin Esmer En Ýyi Yönetmen seçilmiþti. 10-18 Ekim günleri arasýnda gerçekleþtirilecek olan 51. Antalya Altýn Portakal Film Festivali’nde, 2011 yýlýnda Geriye Kalan adlý filmiyle En Ýyi Yönetmen seçilen Çiðdem Vitrinel yeni filmi Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku ile yeniden yarýþacak. 51. Altýn Portakal seçkisinde kadýn yönetmen imzalý birfilm daha yer alýyor: Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali Forum bölümünde yapan, Melisa Önel      imzalý Kumun Tadý.

TARÝHE GEÇTÝLER

Pelin Esmer ile Aslý Özge,   Yeþim Ustaoðlu, Tomris Giritlioðlu ve Handan Ýpekçi’nin ardýndan Türkiye festivallerinde en iyi film dalýnda ödüller kazanan kadýn  yönetmenler olarak tarihe geçti. Geçen yýl Antalya’da En Ýyi Ýlk Film Ödülü kazanan ve Berlin Film Festivali Generation bölümünde yarýþmaya seçilen Mavi Dalga’nýn yönetmenleri Zeynep Dadak ve Merve Kayan’ýn da birçok önemli ödülü var. Bu isimlerin hepsi uluslararasý alanda Türk sinemasýný baþarýyla temsil ediyor. Yeþim Ustaoðlu’nun cinsiyetçilik kilidini zorlayarak açtýðý kapýdan girip onun zirvedeki yerine doðru týrmanmaya baþladýlar.

Deniz Seviyesi de týpký Gözetleme Kulesi ve geçen yýlýn en çok ödül toplayan filmlerinden Deniz Akçay Katýksýz imzalý Köksüz gibi eril bakýþýn hissedildiði, erkeklerin birer kurtarýcý olduðu filmlerden ne yazýk ki. Ustaoðlu, Vitrinel, Dadak&Kayan’ýn filmlerindeki feminist damar yok onlarda.

Böyle bir geleneðimiz de yok... Sinemamýzda kadýn yönetmen sayýsý 2000’li yýllara dek bir elin parmaklarýný geçmezdi. Cahide Sonku’dan, Feyturiye Esen’den, Ayten Ürkmez Kuyululu’dan bugüne dek sinema tarihimizde kaç kadýn yönetmen ismi sayabiliriz ki...

SETTE ‘SÖZÜMDEN ÇIKMAYACAKSINIz’ DERDÝM
 
“Daktilom hiç kapanmýyordu” der Birsen Kaya. Senaryolarýný kendi yazar. Sette ise ekibe “Bir kadýn olarak beni görmeyeceksiniz, karþýnýzda film çeken bir rejisör olarak göreceksiniz. Sözümden çýkmayacaksanýz, güzel, düzenli çalýþacaksak hep birlikte çalýþalým.” Dövüþ sahnelerinin koreografisi de ona aittir. Memnun kalmadýðýnda “Yumruðun sesini duyayým” diye uyarýr oyuncularýný. Bir sette Yýlmaz Köksal’ýn ata bindiðini görünce proje geliþtirir. Türk usulü western Çeko ile Köksal star olur! Dadaþ Rýfat tipini yaratýr, o kadar tutar ki dört film birden yaparlar! Hedefte Beþ Adam, gazeteden okuduðu, elinden vurulan polis hikayesinden çýkar. Elinden geldiðince yapýlmamýþý yapmaya çalýþýr, farklý öyküler yazar. Montajýný bile kendi yapar filmlerinin. Sinema tarihçisi Burçak Evren ile rekor sayýda avantür filmin yapýmcý ve yönetmeni olan Yýlmaz Atadeniz onun çabasýna tanýktýr. “Eðer Yeþilçam bitmeseydi herhalde ben hala rejisörlük yapardým. Kadýn yönetmenlerimiz arasýnda gelmiþ geçmiþ en çok film yapan benim. 35 film yaptým. Sinemayý býraktým 1977 senesinde, bir daha da dönmedim” sözleriyle bitiyor ‘Avantürün Kraliçesi’. 
 
Kadýn olma bilincini, hatta otoritesi sarsýlmasýn diye kadýn kimliðini bir yana býrakýp film çeken Birsen Kaya’nýn sinemayý býrakmasýndan 37 yýl sonra bugünkü tabloya ulaþmýþ olmanýn önemi büyük. Umarým genç yönetmenlerimiz kadýn olma bilincine ve kadýn kimliðine sahip olarak film yapmayý da özellikle tercih ederler.