‘En iyi felaket filmleri’ arasýnda gösterilen San Andreas Fayý’nýn güzel yýldýzlarý Alexandra Daddario ve Carla Gugino ile aksiyon yapýmlarýnýn ünlü aktörü Dwayne Johnson, ‘kadýnlarýn lider yönüne’ dikkat çekiyor. Ünlü oyuncular STAR pazar’a konuþtu.
Hollywood felaket filmleri her zaman büyük giþe yapan filmlerdir. Geçen hafta vizyona giren San Andreas Fayý filmi ise yýllar sonra deprem felaketini konu alýyor. Ülkemizin çok iyi bildiði bu trajedinin filmini seyrederken korkularýmýzýn depreþeceði bir gerçek. Ama filmin baþrol oyuncularý Dwayne Johnson, Alexandra Daddario ve Carla Gugino bize bu felaketin farklý yönlerini de gösteriyorlar. Ýþte depremle mücadele eden isimlerin cevaplarý...
- San Andreas bir keyif filmi fakat içeriðinde iþlenen depremler gerçek birer sorun. Bize eðlenceli bir film yaparken ayný zamanda Nepal’deki deprem gibi trajik bir olayý da nasýl iþlediðinizi anlatýr mýsýnýz?
Dwayne Johnson: Filmi yaparken filmin konusunu ve içeriðini tam olarak anlýyor, ayný zamanda içinde yaþadýðýmýz dünyayý ve bugünü de hesaba katýyorduk. Böyle þeyler olur. Tabii ki de bu olay çok üzücüydü ve Nepal depreminden herhangi bir þekilde etkilenmiþ olan herkes için hâlâ dua ediyoruz. Fakat böyle bir projeye el attýðýn zaman, tüm kalbini ve ruhunu projeye katman gerekir. Daha önce doðal felaketlerle karþýlaþtým. Andrew Hortumu sýrasýnda Miami’de ailemden bir çok kiþi büyük tehlikeler yaþadý. Gerçekten çok zor bir þeydi. Bu filmde bana dokunan bir etki ararsak, ailemle bir araya gelmek olurdu ki bunu filmde gayet güzel yansýttýk.
- Projenin nasýl ortaya çýktýðýný bize biraz anlatabilir misiniz?
D.J.: Aslýnda Herkül filminin çekimleri yapýlýrken elime bu filmin senaryosu geçti. Hepsini okudum ve çok sevdim. Sabah üç buçukta “Ben varým” diye mesaj attým. Bu kum havuzunda oynamak isteyen müthiþ aktör sayýsý bir anda arttý ve sonunda uzun zamandýr adým atýlmamýþ bir çeþit filme adým attýk. Ayný zamanda benim düþünceme göre, uzun zamandýr bir deprem filmi çekilmediði için toplanan grup gerçekten özel bir þeyler yaratmak istiyordu. Sanýrým 71 veya 72’de son deprem filmi çekilmiþti. Ve senaryo ve insanlar oldukça hýzlý bir þekilde toplandý ve iþte buradayýz!
ASLINDA HERKES BÝR KAHRAMAN
- Güreþ ringindeyken zamanla bir efsaneye dönüþen The Rock karakterini yarattýnýz. Ve þu anda, aksiyon filmlerinde, herkesin beklentileri olan bir kahraman rolündesiniz ve bu yüzden bu olayýn bir filme baþlamadan önce insanlarla tartýþtýðýnýz bir þey olup olmadýðýný merak ediyorum.
D.J.: Harika bir soru. Bu gerçekten el birliði gerektiren bir efor. Bir film yapmak için birçok hareket eden farklý mekanizma gerekir. Ve eðer özellikle bu kadar saðlam bir filmde bir kahraman oynamaya çalýþýyorsanýz, detaylar ve derinlik oldukça alýþýlmadýk oluyor. Brad birkaç kere Budapeþte’ye gitti, iliþkileri anlamak adýna Carla ve Alex’le birlikte konuþmalarýn detayýna indik. Bir olayda ilk tepkiyi veren gerçek erkek ve kadýnlarý oynarken bir çeþit sorumluluðun oluyor. O yüzden, bu rolün benim için çok büyük anlamý olduðunu söyleyip duruyorum. Bence bu tarz rollerde izleyicilerin aktörlerden bir beklentisi oluyor. Zaten bu kadar insanýn bu senaryonun etrafýnda toplanmasýnýn asýl nedeni buydu ki senaryo da çok iyi yazýlmýþ bir senaryo. Ortada olan bu kahramanlarla insanlarýn beklentisini tamamen karþýlamayý istiyoruz. Bu filmde herkes kalbinin en derinliklerinde bir kahraman zaten.
BU DENEYÝMLER TAKLÝT EDÝLEMEZ
- Çekimler sýrasýnda karþýlaþtýðýnýz zorluklar oldu mu?
Alexandra Daddario: Ben New York’ta büyüdüm ve 11 Eylül Saldýrýlarý sýrasýnda Manhattan’daydým. Ve bu olay, bu tarz bir afetle karþýlaþtýrabileceðim tek deneyimlediðim olay. Böyle bir durumda insanlarýn kendi aileleri olsun veya bir yabancý olsun birbirleri için neler yapabileceklerini görmek çok ilginç bir deneyimdi. Bu açýdan filmdeki olaylarý kendimle kolayca baðdaþtýrabildim. Bu tür deneyimleri taklit edemezsin.
Carla Gugino: Senaryoyu ilk elime aldýðýmda dikkatimi çeken ilk nokta üç kadýn karakterin en az erkek karakterler kadar güçlü gözükmesiydi. Bu maalesef ki bu zamanda o kadar da önde olan bir þey deðil.
A.D.: Ve onlarýn hepsi liderdi.
C.G.: Elbette, kýþkýrtýcýlardý da. Ama güçlü kadýn karakter demenin onlarý olduklarýndan nerdeyse daha az görmek olduðunu düþünüyorum. Kadýnlar güçlüdür. Kadýnlar karýþýktýr. Kadýnlar zekidir. Ve benim sevdiðim þey burada, kadýnlarýn böyle bir durum içinde ne kadar becerikli olabileceklerinin en güzel þekilde ortaya konulmasýydý. Daha önce nörolog, ihtimal analizcisi, polis vesaire olduðum rollerim de oldu. Açýkça, Dwayne’nin karakteri, cesur bir karakterdi, tabii ki sadece bu deðildi. Fakat benim en çok zevk aldýðým kýsým böyle bir durumun içerisinde bulunan ve bu kadar akýllý olan bir kadýný oynamaktý.
D.J.: (Bu filmdeki harika kadýnlar) Bayýldýðým þeylerden sadece bir tanesi! Oldukça güçlü kadýnlarýn elinde büyüdüm ve þu an kendi kýzýmý büyütüyorum.
- Hawaii’de büyürken bir gün böyle bir pozisyona geleceðinizi düþündünüz mü?
D.J.: Hayýr. Hayward’da doðdum ve Hawaii ve Miami’nin aþaðýlarýnda büyüdüm. Sekiz yaþýnda Charlotte’da Raiders of the Lost Ark’ý izledim. Ordan çýktýðýmda büyülenmiþtim. Filme bayýlmýþtým ve düþündüðüm tek þey “O adam olmak istiyorum!”du. Çekici, sert ve bayanlarla iyi iliþkilerde... Ama Hollywood’la hiçbir alakam yoktu, bu yüzden þu anda burada oturabildiðim için oldukça minnettarým.
BEN ZATEN SERT BÝR KIZIM
- Oynadýðýnýz filmlerde genellikle zeki ama sert karakterleri canlandýrýyorsunuz. Çocukken hiç bir film kahramanýna dönüþeceðinizi hayal eder miydiniz?
Alexandra DaddarIo: Kendimi zaten zeki ve sert bir kýz olarak nitelendiriyorum. Büyürken kendimi sert, güçlü veya zeki olarak düþünmedim. Fakat olgunlaþtýkça kendi gücümün farkýna vardým ve bence ne kadar güçlü olduðunuzu ve neler baþarabileceðinizi keþfetmek harika. Þu an yirmi dokuz yaþýndayým ve neyin ne olduðunu fark edip kendine güvenli ve güçlü birisi olduðumu düþünebilmek harika bir duygu. Bu tarz bir karakterin portresini çizmek daha da harika. Genç kadýnlarýn ekranda, kadýnlarý bu þekilde görüp her þeyi baþarabileceklerini anlatma þansýmýzýn olmasýný harika olduðunu düþünüyorum.
HELÝKOPTER UÇURMAYI ÖÐRENDÝM
Filmde Oldukça formda görünüyorsunuz. Bu role hazýrlanmak için profosyonellerden yardým almaya ihtiyaç duydunuz mu?
Dwayne Johnson: Tabii ki. Çalýþma kýsmý oldukça istikrarlýdýr. Filmde, aslýnda daha önce deneyimlemediðim oyunculuklar vardý. Los Angeles itfaiyesi ve kurtarma pilotlarýyla görüþmek, helikopter uçurmak... Derinlemesine bir süreçti benim için. Yani, bu kýsýmlarý farklýydý. Daha önce deneyimlediðim her þeyden daha farklýydý. Bu adamlar ve kadýnlarla burada, Los Angeles’ta. Ayrýca Avustralya’da çok zaman geçirdim.
ÝNSANLARIN UYANMASI ÝÇÝN BÝR ÇAÐRI
- FÝLMDE insanlara verilmek istenen mesaj nedir?
Carla GugIno: Aslýnda 11 Eylül saldýrýlarý sýrasýnda New York’ta yaþýyordum ve dairemden Ýkiz Kuleleri görebiliyordum. Telefonda önemli bir görüþme yaparken bir tanesi inmiþti. Hemen arkasýndan öteki de düþtü zaten. O kriz anýnda çok ilginç bir þey fark ettim. Ýnsanlar büyük felaketlerde doðal olarak birbirine yaklaþýyor. Öyle bir durumda iyisiyle kötüsüyle, insanlarýn en iyi dürtülerini görüyorsun. Ki bu filmdeki karakterlerde ne daha azýný ne de daha fazlasýný yapýyor. Hemen dýþarý fýrladýk ve erzak toplayýp daðýtmaya baþladýk. Önüne gelene yardým etmek istiyorsun ve ediyorsun da. Bu film insanlarýn uyanmasý için büyük bir çaðrý. Ve insanlarýn ne kadar müthiþ olduklarýna, gerçekten gerekli olduðu zaman bir araya geldiklerine dair bir kanýt. Ben bir optimistim ve bu bana umut veriyor.
