Gülden Sönmez benim arkadaþýmdýr. Onun ismi, en sevdiðim þiirler gibi zihnimde bir mahya halinde, ýþýltýlarla asýlýdýr. Hayatý aziz bir mücadeleye adanmýþ, insan onurunu ve hukukunu kendine meslek edinmiþ cesur bir kadýn... Onu baþörtülü öðrencilerin kelepçelendiði günlerde kadýnlarýn eðitim hakký için mücadele veren bir avukat olarak tanýdýnýz. Onu Mavi Marmara gemisiyle Gazze'ye iyiliðe giderken gördünüz. Onu Ýngiltere'de mülteci haklarýný savunurken, Afrika'da sahipsiz kalmýþ yetimlerin sesi olurken tanýdýnýz... Ben onu kimsesiz çocuklarla seksek oynarken de gördüm, kartopu atarken, yoksul kýzlarýn kýna gecesinde þarkýlara eþlik ederken de... Ýngilizce, Arapça, Fransýzca, Kürtçe, kýrlangýçça, nehirce, bulutça hemen her dilden konuþur. En kahýrlý anýnda bile ümitlidir, ümit onun hayatýdýr... Güldüðünde tatlý bir tavþana benzer, ayný ismi gibi olur yüzünde güller açar, en zor koþullarda bile etrafýndakilere cesaret vermesiyle namlýdýr. Ben onu paramparça þehit olmuþ kardeþlerini kucaklarken de gördüm. Uzun cenaze kalabalýklarýnýn ortasýnda da... Ben onu elinde megafonla þiir okurken, sýrtýnda yardým kolileriyle Kenya'da, Pakistan'da da gördüm... Çölün baðrýndan bir artezyen kuyusu gibi su çýkartan kadýndýr Gülden...
***
Yarýn Dünya Emekçi Kadýnlar Günü. Avukat Gülden Sönmez'in çaðrýsýyla tüm dünyadan toplanan kadýnlar, Suriye hapishanelerinde insanlýk dýþý muamelelere tabi tutulan kadýn mahkumlar için Vicdan Konvoyu kurdular. Ýnsan Haklarý ve Adalet Hareketi'nin (ÝHAK) baþýný çektiði Vicdan Konvoyu'nda ÝHH, KADEM, Diyanet Vakfý, Ensar Vakfý gibi pek çok sivil toplum örgütü ve 55 ülkeden aktivist kadýnlar bulunuyor. Hedefleri 15 otobüsle dünyanýn dikkatini kadýnlarýn yaþadýðý bu vehamete çekmekti. 150 otobüs oldular. Bosna'dan katýlan Vicdan Annelerini görünce boðazýma bir býçak saplandý sanki. Tecavüzün savaþ silahý olarak kullanýldýðý Bosna Faciasý tüm dünyanýn vicdanýnda bir kara leke derin bir yaraydý ki biz bunun çok daha aðýrlaþmýþ halini bugün Suriye'de sadece seyrediyoruz... Ýþte Vicdan Kadýnlarýnýn isyaný bunaydý.
Avukat Gülden Sönmez'e kulak verelim;
''Mart 2011’den bu yana devam eden Suriye savaþý sýrasýnda, 1 milyona yakýn insan hayatýný kaybetmiþ ve onbinlerce insan hapishanelere girmiþ çýkmýþ, bir kýsmý ise halen hapishanelerdedir. Suriye insan haklarý kuruluþlarýnýn son verilerine göre tespit edilebilen tutuklanan KADIN sayýsý, Mart 2011’den 2017 sonuna kadar 13 bin 581’dir. Mart 2011’den bu yana Suriye Savaþý sýrasýnda Suriye rejim güçleri tarafýndan tutulan ve halen hapishanelerde olan kadýn sayýsý 6 bin 736’dýr. Bu sayýnýn 6 bin 319’u yetiþkin 417'si kýz çocuðudur. Bunlar sadece resmi cezaevlerinde tutulanlardýr. Hapishane gibi kullanýlan diðer türlü boþ fabrika vb. binalarda tutulanlarýn sayýsý bilinmemektedir. Bazý kadýnlar hamileyken alýnmýþ ve orada doðum yapmýþtýr. Bazý kadýnlar çocuklarýyla alýnmýþtýr. Bazý kadýnlar ise tutulan yerlerde tecavüze uðramýþ ve tecavüz sonucu olan çocuðu orada doðurmak zorunda býrakýlmýþtýr. Birleþmiþ Milletler Baðýmsýz Uluslararasý Suriye Araþtýrma Komisyonu damgalanma endiþesi ve travma gibi nedenlerle cinsel þiddet vakalarýnýn gerçekleþenden az bildirildiðini beyan etmiþtir.
Suriye’deki savaþ sýrasýnda kadýnlara yönelik cinsel saldýrý, iþkence, hukuksuz tutulmalar, uluslararasý hukuka göre savaþ suçu ve insanlýða karþý suç niteliðindedir. Bilinen tek gerçek þudur ki; Suriye Rejimi kadýnlara tecavüz ve saldýrýyý bir savaþ silahý olarak kullanmaktadýr. Kadýnlara yönelik yapýlan ihlaller ve suçlar sadece rejim askerlerince deðil Þebbiha adlý silahlý çeteler ve terör örgütlerince de iþlenmektedir.
Her görüþten, hukukçu, akademisyen, gazeteci, ev hanýmý, iþkadýný, sporcu, sanatçý, STK temsilcisi, aktivist, iþçi, memur, öðretmen, doktor, siyasetçi vb. çeþitli mesleklerden ve ülkelerden sadece kadýnlar olarak otobüslerle konvoy oluþturacaðýz. 06.03.2018 tarihinde sabah basýn açýklamasý ile Ýstanbul’dan yola çýkarak sýrayla Ýzmit, Sakarya, Ankara, Adana þehirlerinden geçerek Suriye sýnýrýna ulaþacaðýz ve 08 Mart 2018 Dünya Kadýnlar Günü sabahý Suriye sýnýrýndan dünyaya sesleneceðiz. Konvoy boyunca oyalý yazmalar sembolümüz olacak. Sýnýrda basýn açýklamamýzý yaptýktan sonra bir kamp ziyaretinde Suriyeli kadýnlarla bir araya geldikten sonra Ýstanbul’a döneceðiz...''
Yarýn 8 Mart... Kadýnlarýn vicdana davetine hiç olmazsa kulak verelim...
