Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Kafasýna silah dayandý ve bakan her þeyi kabul etti

Güney Kýbrýs’ý kurtarmýþ gibi yaptýlar, ama batýrmaktan beter ettiler... Euro kullanan ülkeler Brüksel’de o meþhur hafta sonu toplandýlar. Karþýlarýna Güney Kýbrýs Maliye Bakaný’ný aldýlar... Toplantýda Avrupa Merkez Bankasý Baþkaný Draghi, IMF Baþkaný Bayan Lagarde, AB’nin -ekonomi bakaný- Ollie Rehn de vardý... Ve Euro Bölgesi yetkilileri sabahlara kadar Güney Kýbrýs heyetini tavada aðýr ateþte kýzarttýlar.

Rum heyeti o gece Brüksel’de tarifi mümkün olmayan muamele ile karþýlaþtý. O gece masada olan birisi, bakýn neler görmüþ ve neler anlatýyor:

- Müflis bir kiþinin para dilenmesinden daha onur kýrýcý bir manzara yoktur.

- Bu ana gelene kadar yaþanan þatafatlý ve rahat hayat ile sonrasýndaki çaresizlik ve yoksunluk arasýndaki fark, çarpýcýdýr.

- Cömert  insanlar yardýma gelseler bile bilirler ki müflis birisine para vermek risklidir ve suda boðulan birine yardým etmeye çalýþmak gibidir: Ýkisinde de yardým edeceðim diye hayatýnýzý kaybedebilirsiniz.

Bunlarý o gece Güney Kýbrýs heyetine masanýn karþýsýndan bakan Euro Bölgesi bakaný yazýyor ve devam ediyor:

- Euro bölgesinde bir ülkenin bu hallere düþmesi, hayli olaðan bir durum oldu. Yunanistan’ý Ýrlanda izledi, sonra Portekiz, sonra Ýspanya, ve þimdi de Kýbrýs

- Gerçi Kýbrýs’ýn istediði para Avrupa standartlarýnda önemsiz bir paraydý. Ancak ilkeler söz konusuydu.

- Öncelikle, kredi veren ülkeler paralarýný geri alabilmek istiyordu. Sonra alacaklýlar kadar, borçlu ülkenin de çaba harcamasý gerekiyordu. Ayrýca borçlu ülkenin o zamana dek gözardý ettiði bütün sorunlar masaya getirilip, zorla çözülüyordu.

- Benzer þekilde daha önce Yunanistan’ýn har vurup harman savurarak harcamasý, yolsuzluklarý ve AB fonlarýný amaç dýþýnda kullanmasý sorundu. Kýbrýs’ta ise Ruslar sorundu. Güneyin bir vergisizlik cenneti olmasý ve umursamadan kara para aklamasý sorundu.

- Bu yüzden Kýbrýs paketi, vergi mükellefini deðil, mevduat sahibini cezalandýrarak emsal oluþturmak zorundaydý.

- Bütün istenenler Güney Kýbrýs hükümet temsilcisince kabul edildi. Çünkü kafasýna tabanca dayanmýþtý ve yetkili (Maliye Bakaný Sarris) bu yüzden gayet uysaldý. Ancak Rum bakanýn vücudunun ve ruhunun tükenip anlaþmaya razý olmasý 10 uzun saat aldý.

- Rum bakan teslim olur olmaz, Almanya Maliye Bakaný Þöble adadaki bankalardan giren ve çýkan bütün para havalelerinin durdurulmasýný istedi.

- Topantýdan sabaha doðru çýktýðýmda þunu düþündüm: Böyle bir durumu deðil hayatta yaþamak, rüyasýný bile görmek istemem.

8Bu düþünce, maliyesini bozarsa ülkesinin baþýna gelecekler konusunda her maliye bakanýna da ayný zamanda bir uyarýydý.

Bunlarý anlatan, Prof Edward Scicluna. Malta’nýn Maliye Bakaný. Ve görebildiðimiz kadarýyla o bitmek bilmeyen hafta sonunda kapalý toplantýda olanlarý birinci elden ayrýntýlý anlatan tek yetkili. Profesör Scicluna hem kredi veren Euro ülkesi olarak masanýn karþý tarafýnda oturuyor, hem de küçük bir Akdeniz ülkesi olarak, diðer adanýn durumuna ibretle bakýyor.

Scicluna’nýn toplantýlarda Alman heyetinin yanýnda oturduðu ve Alman heyetin bütün tavýrlarýný yakýndan izlediði anlaþýlýyor. O toplantýlarda ve bütün batýk ülke olaylarýnda Almanya’nýn ne kadar aktif ve hakim olduðunu dýþarýdan biliyoruz, o içeriden tanýk olmuþ. Hatta diyor ki -Ortam, o bitip tükenmez okyanus ötesi uçuþlarý bana hatýrlattý. Birkaç kez yiyecek içecek ikram ediyorlar, ama yerinizden kalkmanýz yasak-

Ýþte ibretlik hikaye. Maliyesini kaybeden önce toplantýda onurunu kaybediyor, kafasýna tabanca dayýyorlar ve sonunda bütün þartlarý kuzu kuzu kabul ediyor. Toplantý bittikten ve -ülke kurtarýldýktan sonra- da onur kaybý her gün, her hafta, her ay dalga dalga yayýlýyor. Sonra da o anlaþmadan -hayýr- bekleniyor...

Güney Kýbrýs iþte bu kadar umutsuz bir durumda. Üstelik kafaya doðrulttuklarý silahý daha indirmediler.

twitter.com/selimatalayny