Kahrolsun müzik, kahrolsun Yahudiler! Oyun içindeki oyun!

Oyun var oyun içinde.

Müzik hangi oyunun bir parçasý?

Ya Kudüs?

Hangi büyük oyunda, kimler figüran?

Büyük oyunu görmeden o oyunun figüranlarýný tespitte zorlanýrýz.

“Üst akýl” dediðimiz oyun kurucular elbette kadir-i mutlak deðil.

Bütün gücü onlara hasredip ne yaparsak yapalým onlarýn oyunlarý galip çýkacak demek inancýmýza göre þirktir.

Kadir-i mutlak olan sadece Allah’týr.

Ve Allah dilerse herkesin oyununu baþýna çalar.

Yeryüzünde Tanrýlýk iddiasýnda bulunan Firavunlarýn nasýl Kýzýldeniz’de boðulduklarý, cüssesi küçük ebabil kuþlarý karþýsýnda Ebrehe’nin ordularýnýn nasýl yerle yeksan olduklarý tarihen sabittir.

Yeryüzünde ilahlýk taslayan müstekbir güçlerin oyunlarýný bozmak bizim elimizde.

Oyunlarýný bilirsek ancak oyunlarýný bozabiliriz.

Oyunlarýný bilmezsek farkýnda olmadan o oyunun bir figüraný bile olabiliriz.

***

Büyük oyun belli.

Müstevliler 1.Dünya Savaþý’nda eksik býraktýklarýný tamamlamak istiyorlar.

Müslümanlarýn yaþadýðý coðrafyalarý ýrk ve mezhep eksenine oturttuklarý ihtilaf ve çatýþmalarla biraz daha bölerek güçsüzleþtirmek istiyorlar.

“Böl-parçala-hükmet” anlayýþýna dayalý oyun planýnda Ýslâm’ý bir yanda ýlýmlýlaþtýrma, öbür yanda þiddetle buluþturarak radikalleþtirme siyaseti var.

Suudilerin soyunduðu yeni rol ve DEAÞ’ýn sembolize ettiði misyon kimin eseridir?

Ýran’ýn birden bire düþmanlaþtýrýlmasý ve bunun da “Þii yayýlmacýlýðý” tehlikesi ekseninde köpürtülmesi kimin ürünüdür acep?

Þiiliðe karþý Sünniliðin çýkartýlmasý bir oyun da, o oyuna odun taþýyan Þii-Sünni Müslümanlar hiç mi kabahatli deðil?

Emperyalist devletlerin mezhep kýþkýrtýcýlýðý yaparak Müslümanlarý birbirine kýrdýrtacaðýný bile bile Ýran’ýn Irak, Suriye vb. ülkelerde sergilediði bu algýyý besleyen siyaseti sorgulamayacak mýyýz?

Ýran’ýn “Þii yayýlmacýlýðý”na karþý güya Sünnilik adýna direnç gösterdiðini iddia edenlerin yalanlarýný suratlarýna çarpmayacak mýyýz?

Sünnilik adýna hareket ettiðini söyleyen Amerikancý Arap ülkeleri nedense Þii olmayan Erdoðan’ý da kendi iktidarlarý için tehdit olarak görüyorlar.

Ýran o yüzden Erdoðan liderliðindeki Türkiye’yi bu derin kuþatmayý yarmak için can simidi olarak görmeli.

Ve bu baðlamda mezhepçiliðe yaslanmayan yeni bir siyaseti ikame sürecinde Erdoðan’ýn önerilerine kulak vermeli.

Bu büyük oyunu gören liderimiz Erdoðan ne demiþti hatýrlayalým: “Bizim Þiilik veya Sünnilik diye bir dinimiz yok. Bizim dinimizin adý Ýslâm’dýr. Hepimiz birbirimizin kardeþiyiz.”

Ýþte büyük oyunu bozacak anlayýþ bu!

Bu anlayýþýn siyasetini güçlü bir pratiðe dönüþtürebilirsek hiç kimse bileðimizi bükemez Allah’ýn izniyle.

***

ABD’nin Kudüs kararýyla yapmak istediði iki þeyi gözden ýrak tutmamalýyýz.

Bir:DEAÞ vb. örgütleri diri tutacak radikal bir vasatý beslemek. Çünkü ABD-Ýsrail hattýnýn DEAÞ vb. örgütlere ihtiyacý var.

Ýki:Suudiler üzerinden devreye almak istedikleri “Ilýmlý Ýslâm”ýn gerekliliðini zinde tutmak. Böylece “Ýslâm içi kavga”nýn fitilini tutuþturmak.

Bu süreçte “cihat”ý, þiddet-terör eksenine oturtacak düþünsel ve fiili oluþumlarýn güçlendirilmesi de bu oyun planýnýn bir parçasý.

ABD’nin Kudüs kararýnýn yanlýþ bir öfkeyle bu zemine evrilmesi, Ýslâm’ýn hoþgörüden yoksun bir fanatizmle özdeþleþtirilerek sunulmasýndan yarar uman çevrelerin arzuladýklarý þey olacaktýr.

Müslümanlarýn topyekûn Yahudileri imha edilmesi gereken bir düþman olarak gördükleri algýsýnýn anti-semitizm söylemiyle güçlendirilmek istendiðini unutmamak gerek.

Müslümanlarý her þeye karþý fanatik bir güruh ve Yahudileri yakaladýklarý yerde öldürmeye ahdetmiþ eli kanlý teröristler olarak takdim eden bu algý operatörlerinin iddialarýný aslýnda kendi eserleri olan DEAÞ pratiði yalanlamýþ bulunuyor.

DEAÞ’ýn Þii-Sünni demeden en fazla Müslüman kaný döken ve ümmetin son kalesi olan Erdoðan liderliðindeki Türkiye’ye karþý savaþtýrýlan bir örgüt olduðu hatýrlanýrsa kimin kimin oyununda, nasýl figüranlýk yaptýðý da anlaþýlýr.

Müslümanlarýn Kudüs ekseninde tam da Erdoðan‘ýn öncülük ettiði bir duyarlýlýkla bir araya geldiði bir zaman diliminde “Müzik haramdýr!” diyen bir bildirinin daðýtýlmýþ olmasý sizce tesadüf olabilir mi?

Müslümanlarýn siyonist iþgale karþý sürdürdükleri haklý direniþin Yahudi düþmanlýðýyla alakalý olmadýðý apaçýk bir gerçek iken bu durumun birileri tarafýndan anti-semitizm zeminine çekilmek istenmesi kimin iþine yarýyor sizce?

Diyeceðim o ki kendi içimize yapýlan hamleleri boþa çýkartmadýkça, dahasý ve en önemlisi ýrk ve mezhep ayrýmýný arkamýzda býrakýp birlik olmadýkça kahrolan biz olacaðýz.