Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn geçen haftaki açýklamalarýna göre Türk Silahlý Kuvvetleri (TSK) 647.583 kiþiden oluþuyor. Bunu diðer ülkeler ile kýyasladýðýmýzda rakamýn inanýlmaz yüksek olduðunu anlýyoruz...
Örneðin bir dünya gücü olan Ýngiltere’nin ordusu sadece 197.000 kiþiden oluþuyor ve bu sayýyý da azaltmanýn yollarýný arýyorlar... Bir diðer dünya gücü olan Fransa’nýn ordusu ise TSK’nýn neredeyse yarýsý kadar, yani 350.000 civarýnda ve onlar da sayý olarak küçülmeye çalýþýyor. Alman ordusu 180.000, Japon ordusu 230.000, Polonya ordusu ise 120.000 kiþiden oluþuyor.
Dünyanýn her köþesinde askeri bulunan ABD ordusu bile 1.400.000 askere sahip ve onlar da sayýyý azaltmanýn peþinde. Türkiye’de bin kiþiye düþen asker sayýsý 15.8 iken, ‘dünyanýn jandarmasý’ denilen ABD’de bu oran sadece 7.3. Oran Çin’de 2.4, Fransa’da 7.3, Almanya’da 4.0, Ýngiltere’de ise 6.7.
***
TSK komþularýmýzdan da kalabalýk bir ordu: Örneðin Ýran’dan bile daha kalabalýk bir orduya sahibiz. Oysa ki çaðýmýz makinalar, hatta robotlar çaðý. Önceki hafta Amerikalý Boeing firmasý bir F-16’yý insansýz hava aracý haline getirdi. Çaðýmýzýn ordularý kuru kalabalýklardan deðil insansýz araçlardan, bilgisayarlardan ve sayýca az ama etkili uzmanlardan oluþuyor. Savaþlarý artýk askerlerden ziyade bilgisayar programcýlarý kazandýrýyor.
Baþka bir deyiþle, büyük devletler ordularýný insan sayýsý olarak küçültürken, vuruþ gücü olarak büyütmeye çalýþýyorlar. Nüfus sorunu olan veya ekonomisi sýnýrlý ülkeler dýþýnda kalan dünyada yeni nesil ordular ortaya çýkýyor.
Farklý nesil ordularýn çarpýþmasýný Körfez Savaþý’nda ve Irak Savaþý’nda (2003) net bir þekilde gördük. Amerikan ordusu Körfez Savaþý’ný Irak çevresine yýðdýðý 500.000 askerden ziyade Florida’daki üslerde bilgisayar baþýndaki 5.000 uzmanýyla kazandý.
Yeni nesil ordular füze, uzay, insansýz araçlar vs. teknolojileriyle eski nesil ordularý binlerce kilometre uzaktan vurabiliyor. Eski ordular tepelerine inecek füzeyi bir saniye öncesinde bile göremiyorlar...
***
Bu çerçevede artýk bizim ordumuzun da insan sayýsýnýn çokluðuyla deðil, TSK’nýn makinalaþmasýyla, robotik altyapýsýyla, bilgisayar donanýmlarýyla, hýzlý ve esnek operasyon kabiliyetleriyle, uzaktan vuruþ gücüyle övünmesi gerekiyor.
Türkiye, aslýnda bu gerçeðin farkýnda ve uzun süredir kendisini yenilemeye çalýþýyor. TÜBÝTAK ve özel sektörle gerçekleþtirilen pek çok proje TSK’yý yeni nesil bir ordu haline getirmeye dönük. Ancak süreç yavaþ iþliyor. Eski hastalýklar bir anda iyileþmiyor...
TSK, özellikle asker sayýsýný azaltmak konusunda inanýlmaz bir yavaþlýk gösterdi. ‘Eksilen askerlerin yerini uzman askerlerle ve teknoloji ile dolduramazsak ne yaparýz’ endiþesi generalleri hareketsizliðe sevketti. Oysa ki iþe yaramayan, kalifiye olmayan askerin fazlasý yarar deðil zarar verir. Kuru kalabalýklar operasyon kabiliyetlerini zaafa uðratýr.
Görünen o ki Genelkurmay’da ciddi yumuþama var. Yeni kurmay heyeti daha etkili bir ordu kurmanýn kalabalýklardan geçmediðinin farkýnda. Ayný þekilde siyaset kurumu da bu doðrultuda düþünüyor. Baþbakan Erdoðan’ýn “askerlik süresi kýsalacak” açýklamalarýný bu baðlamda okumak gerekiyor. Baþbakan’ýn açýklamalarýna göre askerlik 12 aya düþecek...
Bana sorarsanýz bu da uzun bir süre. Olmasý gereken herkes için en fazla 6 aydýr. TSK yüzbinlerce acemiyi eðitmekle boþa zaman harcýyor, daha etkili yerlere harcanabilecek kaynaklar birkaç ay sonra terhis olacak kiþilere harcanýyor... Buna raðmen, askerliðin kýsalmasýný çok önemli bir adým olarak görmek gerekiyor. Umarým devamý da gelir...