Bu gece Kadir Gecesi, inþallah baðýþlanmamýza ve kurtuluþumuza vesile olsun... Zamanýn en güzel seyri, en güzel vakti geliyor...
Tan yeri aðarýncaya kadar geçen o esenlik gecesinde...
Bin aydan daha hayýrlý o tenezzül leylasýnda... Meleklerin ve Ruh'un yeryüzüne indiði bir demde... Bu gece dua ve ümit gecesi...
Yýllar önce bir Kadir Gecesi'nde günlüðüme not almýþtým: "Gördün mü hallerimizi ey "Ruh" diye sormuþtum... Ve, saf saf ta fecre kadar, her iþin halli için, her meseleyi çözmek için, sabaha kadar yeryüzüne inip duracaklarý vaat edilen "Melekler"... Melekler, gördünüz mü bizi... Bizim hallerimizi' diye seslenmiþtim...
Bin aydan daha hayýrlý o tenezzül gecesinde, Kadir Gecesi'nde... Rahman'ýn kullarýna Son Sözü olan Kuraný Kerim'in indiði, kararlarýn ve nasiplerin hükme baðlanýp toparlandýðý o mübarek gecedeyiz iþte...
Bu gece tefekkür etmek gerek çünkü yýldönümüdür, nereden geldik nereye gidiyoruz sorusuna bakmanýn, göz gezdirmenin, kalp seyrinin vaktidir. Bu gece, tezkiye ve tezekkür gecesidir. Yani arýnma giriþimi, tevbe istiðfar zamaný, piþmanlýk demidir bu gece. Kadir Gecesi'nin denizinde yýkanma vaktidir. Ve tezekkür... Allah'ý zikretmek, resulüne salat selam etmek, tesbihi gönülden bir yakýnlýkla dile dökmek... Bu gece, vuslat gecesidir. Allaha yakýnlýk gecesidir...
Yine günlüðüme baktým: "Gördünüz mü ey gökten inmiþ tanýklar. Gördünüz mü, biz ne haldeyiz?' diye sormuþum. Dünyaya nasýl daldýðýmýzý, ruhumuzu ve kalbimizi nasýl unuttuðumuzu... Gördünüz mü sarp yokuþta nefeslerimizin nasýl da tükendiðini... Þahit oldunuz mu, yeryüzünün bize nasýl da daraldýðýný. Yetmediðini hiçbir þeyin. Ateþin ve hýrsýn, betonun ve taþýn, altýnýn ve gümüþün, bizi nasýl da ele geçirdiðini. Yandýðýmýzý. Yandýðýmýzý hiç de fark etmeden. Battýðýmýzý. Battýðýmýzý hiç de fark etmeden. Yalnýzlýðýmýzý. Yalnýzlýðýmýzý hiç de fark etmeden. Gördünüz mü bizi, sizler tarafýndan görüldüðümüzü hiç de fark etmeden. Gördünüz mü bizi ey göklerin þehsuvarlarý...' diye iç geçirmiþim...
O zaman da aklýmda Kudüs, Afganistan, Afrika, Kýrým, Arakan, Suriye varmýþ... Bakýyorum kalbime yine sýmsýcak oradalar... Ve yeryüzünden haberler... Daha da artan sapkýnlýklarýmýz, daha da yükselen hýrslarýmýz sorumsuzluklarýmýz, el attýðýmýz her þeyi bozguna uðratmamýz, yaðmacýlýklarýmýz... Ýnsan ne kadar da tatminsiz bir varlýk...
"Bizler ki, sarp yokuþta nefesleri tükenenler' demiþim günlükte... Yetimler, güçsüzler, garipler, yuvalarý darmadaðýn edilmiþler, yurtlarýndan kovulup çýkartýlmýþlar, hep azarlanmýþlar, hep sofralardan kovulmuþlar, hastalar, sahipsizler... Biz onlarýn birbirine eklenerek göklere çýkan ah'larýný, kurumuþ sýrtlarýný, kavruk bedenlerini ve "Yok mu Allah'ým bize göndereceðin iyi ve salih kiþiler" diyen avazlarýný... Ya iþitmeyenlerdeniz ya da çok cýlýz ve rahatsýz edici bir takým sesler olarak bilmekteyiz... Sarp yokuþumuzdur o garipler. Onlarý iþitmeyen kulaklarýmýzý, onlarý görmeyen gözlerimizi ve duyarsýzlýklarýmýzla mühürlediðimiz kalplerimizi gördünüz mü ey tenezzül melekleri...
Ahh... Ruhul Kudüs... Kayýyoruz, savruluyoruz iþte... Saðlam bir tutamak olan Kuraný Kerim'e tutunabilmektir muradýmýz, dua edin biz gariplere, þu tenezzül gecesinde...
Ah Melekut aleminin piri Hz. Cebrail ve onun deðerli gök arkadaþlarý...
Þu mübarek Kadir Gecesi'nde... Gördünüz mü bizi... Hallerimizi gördünüz mü?
Biz ise sizi hiç görmedik.
Görmeden inandýk, görmeden sevdik, görmeden baðlandýk... Rabbimizden duamýz, bizleri baðýþlayýp aydýnlatmasý, hidayete erdirmesi, bize iyilikler vermesi, kalbimizdeki hastalýklarý gidermesidir... Amin.