Beþiktaþ gibi bir takýmýn A kadrosundan, 4-5 kiþi eksildiði zaman; ideal kadronun tam tersi bir güç kaybý ortaya çýkar mý?
Siyah-beyazlýlar, 1-0 öne geçene kadar; Darýca’ya açýk/net/belirgin bir üstünlük kuramamýþtý. Hatta Rhodolfo dýþýnda, pozisyona bile giremedi. Sýkýþtýðýnda ya da ihtiyaç duyduðunda; ana kadro dýþýndan adam alýnacaksa, takým böylesine denge kaybýna uðramamalý... Otomobilin stepne lastiðini deðiþtirirken, yeni takýlan düþük kalitede mi olur?
Darýca G.Birliði’nin bir þey yapmaya (Býrakýn gücünü), niyetinin bile olmadýðý bir maçta; yedeklerle de sahaya çýkýlsa, aradaki klas farký kendini hemen belli etmeliydi. Quaresma’yý aradan çýkar, iki takým arasýnda olmasý gereken teknik fark; gözden kaybolurdu.
Beþiktaþ 1-0 öne geçtiðinde, Beck ofsayttý. Takým zaten gariban, hakemlerin ikramýyla golü de yiyince; yelkenleri suya indirdi. Quaresma’nýn Hagi teknikli þahane aþýrtma golüyle de, o tekne battý. Hakemler vahim hata yapýnca, maçýn kaderi de ister istemez deðiþiyor.
Çok genç yaþtaki Beþiktaþ kalecisi Utku, geleceðini saðlama alacak bir olgunluk içindeydi... Ýyi bir sýnav verdi. Ondan biraz daha fazla yaþý olsa da, gene çok genç olan 23’lük Mitroviç ise; çýktýðý ilk maçýn heyecaný altýnda, pek de “Tamamdýr” dedirtemedi. Veli Kavlak da; derin ve uzun sakatlýk sürecinin yarattýðý psikolojik travmayla, eski günlerine dönmede zorlanýyor.
Anlayacaðýnýz durum þu... Bir tarafta Darýca diye çok mütavazý bir takýmla, diðer tarafta geçen yýlýn þampiyonu Beþiktaþ varken; sahada görmemiz gereken bu sýradanlýk olmamalýydý. Ortada teknik/estetik ve maliyet açýsýndan büyük bir fark varsa, o farkýn sunulmasý gereken lezzetini tatmalýydýk... “Takým golleri attý, gruptan çýkmayý garantiledi. Daha ne istenir” diyorsanýz, öpüp de baþýnýza koyun derim.