Kudüs... Bir þehirden fazlasý, insanlýðýn ruhuna kazýnmýþ bir sembol.
Sokaklarýna binlerce dua karýþmýþ bu kadim þehir, bir coðrafyadan ziyade bir vicdan, bir inanç ve bir haykýrýþ.
Mirasýmýz Kudüs Derneði tarafýndan "Türkiye'de Kudüs Algýsý Araþtýrmasý: Türkiye Cumhuriyeti Vatandaþlarýnýn Kudüs ve Mescid-i Aksa Hakkýndaki Düþünceleri ve Ýliþkileri" temalý bir araþtýrma yaptýrýlmýþ.
Bir sunum dosyasý halinde tarafýma ulaþtýrýlýnca yazý günüm olmamasýna raðmen cuþ-u huruþa gelen kelimelere engel olamadým.
Araþtýrmayla ortaya çýkan tablo, kutsal topraklarýn Türk halkýnýn gönlünde býraktýðý derin izleri ve acýlarý gözler önüne seriyor.
Kudüs, her birimizin içindeki yaralý bir kuþ gibi; bir kurtuluþ bekleyen, bir yuva özleyen...
Dört ana kýta olarak bilinen bütün kýtalara gitmiþ birisi olarak ifade ediyorum; bu þehre gittiðinizde derin bir baðla eklemleniyorsunuz.
Ne bir mega kent de ne tarihi geçmiþi olan bir þehirde bu duyguyu yaþamadým.
Yarým asýrdýr Ýstanbul'da yaþýyorum.
Her fýrsatta dile getirdim: Ýstanbul'u savunuyorum; ferasetim berrak, kalem pusatým.
"Ýstanbul'u cihan medresesi yapacaðým!" diyen Hz. Fatih'in þehrinde kýyama durmaya çalýþýyorum.
Ýstanbul benim için özel, benim için güzel...
Ancak yaralý þehir Kudüs'e gidince aidiyet duygusunu iliklerime kadar ilk defa soludum. Ýstanbul'umu da Kudüs'ün kardeþi kabul ettim.
"Kudüs'e sadece bir kez gelinir bunun haricindeki bütün geliþler dönüþtür." sözlerini haykýrtan þehir.
Bu þehre geldiðinizde Kudüs sizin içinize yer etmiþtir. Eðer yer etmediðini hissediyorsanýz bilin ki bu þehre geliþiniz dönüþten ibarettir!
Bütün peygamberler ya bu þehirde yaþamýþlar ya bu þehre gelmek için yola çýkmýþlar veyahut da bu þehri gelip ziyaret etmiþler. Ýstisnasýz hepsi...
Bu þehri adeta bir iþçi gibi çalýþarak peygamberler inþa etmiþtir.
Ancak böylesi bir þehir modern karmaþanýn içinde eksik ve kýrýlgan.
Araþtýrmaya göre, Kudüs hakkýndaki bilgiler en çok dijital mecralar ve görsel medya üzerinden ediniliyor.
Manevi bir emaneti, teknolojinin uçucu karelerine mi terk ediyoruz?
Bu tablo, Kudüs'ün unutturulma tehdidi altýnda olduðunu hissettiriyor.
Kudüs... Bu tek kelime bile kalpleri hüzünle, öfkeyle ve umutla dolduruyor.
Araþtýrmaya katýlanlar, Kudüs'ü bir "emanet," bir "miras" ve bir "kutsal görev" olarak görüyor. Ancak bu görüþlerin arkasýnda derin bir keder var.
Türk halký Kudüs'ün geleceðine dair endiþeler taþýyor!
Her savaþ haberi, her yýkýlan yapý ve her kaybolan insanlýk izi, Kudüs'ün kutsallýðýný bir kez daha hatýrlatýyor.
Kudüs'ü ziyaret etmiþ kiþilerin ifadeleri, bir rüyanýn gerçek olduðu anlarýn tarifine benziyor.
Ve fakat ilk fýrsatta gitmek isteyenlerin oraný, büyük bir eksikliði haykýrýyor.
Geri kalan milyonlarca insan için Kudüs, bir hayalden öteye geçemiyor.
Araþtýrmaya göre, insanlarýn %76,5'i savaþ ortamýný, %66'sý ise maddi imkansýzlýklarý Kudüs'e gidememenin engeli olarak görüyor.
Araþtýrma bize bu þehrin, Türk halkýnýn gözlerinin önünden uzaklarda bir silüet olarak kaldýðýný söylüyor.
Ulaþýlmasý zor, dokunulmasý imkânsýz bir umut...
Araþtýrma, Türk halkýnýn Kudüs'e dair en büyük arzusunun "barýþ ve istikrar" olduðunu gösteriyor.
Ancak bu barýþýn kolay bir yolu yok.
Ýnsanlar, uluslararasý iþ birliði ve toplumsal bilinçle Kudüs'ün bir gün yeniden huzura kavuþacaðýný ümit ediyor.
Gençlerin sürece dahil edilmesi, Kudüs'ü yalnýzca bugünün deðil, yarýnýn da þehri yapacak bir ýþýk olarak görülüyor.
Haydi gençler...!
Þehir, tarihî ve manevi yüküyle insanlýða bir þeyler anlatmaya çalýþýyor: "Beni unutmayýn. Taþlarýmda, yollarýmda, dualarýmda hep siz vardýnýz. Þimdi bana sahip çýkmak sizin elinizde."
Haydi gençler...!
Kudüs'e dair hissedilen her duygu, her düþünce, insanlýk adýna bir çaðrý; daha fazla dayanýþma, daha fazla sevgi, daha fazla barýþ...
Araþtýrma neticesinde bu yazdýklarým ya da yazdýðýmý zannettiðim duygularým, Kudüs'ün acýsýný hissetmeye ve dünyaya duyurmaya bir davettir.
Haydi gençler...!
Kudüs, bizim aynamýz.
Geçmiþimizi onda gördük, geleceðimizi onun üzerinden kuracaðýz.