Bir ülkeyi tanýmanýn yollarýndan biri de yemek kültürüne dair bilgi edinmek. Ancak bu, sadece restoranlara gidip yerel yemekleri denemekle olmaz. Yemeklerin nasýl ve nerede piþirildiklerini görmek, hatta mümkünse mutfaða girmek seyahatinizi unutulmaz kýlabilir. Kamboçya’nýn bir köyünde bakýn ne yemekler hazýrladýk...
Biraz iþim gereði, biraz da hayattaki en büyük zevklerimden olduðu için seyahatlerimde yemek genelde ön plandadýr. Yeni bir ülkeyi ziyaret etmeden önce mutfak kültürüne dair bilgiler edinir, gittiðimde yerel yemekleri tadar, pazarlarý ziyaret edip tanýmadýðým malzemeler hakkýnda bilgi alýr; tadýný bilmediðim meyve ve sebzeleri, yerel ürünleri tatmaya çalýþýrým. Eðer otelde deðil de o kentte yaþayan birinin evinde kalýyorsam, ev sahibim yemek piþirmeyi seviyorsa ve vakti varsa benim için geleneksel yemeklerinden birini hazýrlamasýný rica eder, ben de onlar için Türk yemekleri yaparým. Bu anlar seyahatlerimin en unutulmaz anýlarý arasýnda yer alýr. Örneðin Riga’da tatlý evsahibem Ýeva ve kýzý için yaptýðým mercimek çorbasýný o kadar beðenmiþlerdi ki Ýeva yemeðe misafir davet ettiklerinde ‘Tijen çorbasý’ný piþirip birlikte geçirdiðimiz günleri anlattýklarýný söylemiþti. Bunun gibi bir sürü mutfak aným var. Dünyanýn her tarafýnda kapýsýný çaldýðýmda beni sevinçle evine buyur edecek insanlarýn var olduðunu bilmek þu hayattaki en büyük zenginliklerimden biri. Yemeðin hayatýmdaki yeri bu kadar büyük olunca, bu hafta bir kenti anlatmak yerine Kamboçya’da bir köyde, açýk havada, bana özel düzenlenmiþ bir yemek kursunu anlatayým istedim.
Kamboçya’ya gitmeden önce her zaman yaptýðým gibi Couchsurfing sitesindeki yerel gruplara üye olmuþ, gruptan birkaç kiþiyle yazýþmýþtým. Onlar arasýndaki Ben, turizm iþinde olduðunu söyleyen ve Siem Reap’e gelen herkese bilgi veren bir genç adamdý. Kente vardýðýmda tanýþtýk. Ýsteyenleri ailesinin köyüne, yemek kursuna götürdüðünü söyleyince hemen gönüllü oldum. Hangi yemeði istiyorsak onu yapabilecektik. Annesi çok iyi bir aþçýydý, köyleri Siem Reap’e pek uzak deðildi ve beni motosikletiyle götürebilirdi. “Tamam” dedim, “Yapalým bu iþi.” Sözleþtiðimiz gün sabahtan kaldýðým otelde buluþtuk Ben ile. Motorunun arkasýna oturdum. Yola çýktýk.
PEK ÇOK KÖYDE ELEKTRÝK YOK
Kamboçya yer yer yavaþ, yer yer hýzla geliþen bir ülke. Ülkede olduðum dönemde ancak ana yollar asfaltlanmýþ, þehre çok yakýn olanlar dahil pek çok köye henüz elektrik gelmemiþti. Ben’in anne ve babasý yol kenarýnda ufacýk bir market iþletiyor, köydekilerin ihtiyaç duyduðu ufak tefek þeyleri satýyordu. Elektrik olmadýðý için hiçbir evde buzdolabý yoktu. Hoþ elektrik olsa da buzdolabý alacak parayý bulmak kolay deðildi. Her sabah 5’te geçen buz kamyonu iri kalýplar halinde buz parçalarý býrakýyordu. Köydekiler gün içinde belli miktarlarda buz kestirip evlerine götürüyor, sýcak ve nemli havada suya koyduklarý buz parçalarýyla az da olsa serinlemeye çalýþýyorlardý. Köye vardýðýmýzda annesi çoktan malzemeleri hazýr etmiþ bizi bekliyordu. Önce Kamboçya’nýn milli yemeði ‘Amok’u yapacaktýk. Yanýnda da yeþil mango salatasý. Son olarak da hindistan cevizi sütlü balkabaðý tatlýsý. Türk mutfaðýnda pek yer bulamayan zencefile bizde yetiþmeyen galangal ve limon otundan ekledik, hindistan cevizlerini rendeleyip suyla ovalayarak sütümüzü hazýrladýk, iri parçalara böldüðümüz balýklarý bu sosta piþirdik. Birkaç balýðý da salata için ýzgarada piþirdik, hemen yan taraftaki aðaçtan kopardýðýmýz yeþil mangolarý rendeleyip yeþilliklerle ve didiklediðimiz balýklarla karýþtýrdýk. Sessiz ama kendinden emin hareketlerle çalýþýyordu öðretmenim. Bense ona yardýmcý oluyordum, verdiði iþleri yaparak. Gerektiðinde çeviri için Ben’den yardým istiyorduk. Sürekli sinek kovalýyorduk, her yer pisti ama o gün orada olduðum için pek mutluydum. Böylece tipik bir Kamboçyalý ailenin nasýl yaþadýðýný, yemeðini nasýl hazýrladýðýný, kap kacaðýnýn nasýl olduðunu görme ve onlarla birlikte sofraya oturma þansý bulmuþtum. Hatta incecik kestiðimiz çubuklarý kullanarak muz yapraðýndan kendi tabaklarýmýzý yapmýþtýk. Bundan ala keyif olur mu?
AMAN MÝDENÝZE DÝKKAT EDÝN!
Yemeklerimizin hazýrlýðýný tamamladýðýmýzda kalan hindistan cevizi sütüne yumurta ekleyip güzelce çýrptýk, þekerini ekledik. Ufak bir balkabaðýnýn çekirdekli kýsmýný kaþýkla temizleyip karýþýmla doldurduk, içinde az su olan bir tencereye oturtup piþmeye býraktýk. O piþerken Ben ile birlikte köyde yürüyüþe çýktýk. Köyün çocuklarý için otellerde verilen sabun, diþ fýrçasý, diþ macunu gibi ufak tefek hediyeler getirmiþtik, onlarý daðýttýk, birlikte fotoðraf çektirdik. Köydeki evler yaðmurlu dönemde su basmasýný önlemek için kazýklar üzerine, ahþaptan inþa edilmiþti. Sade, basit ve küçüktü hepsi. Etrafýmýzdaki muz, mango ve papaya aðaçlarýna, yemyeþil pirinç tarlalarý ve ortalýkta telaþla koþuþturan tavuklara bakýlýrsa ihtiyaç duyduklarý yiyeceðin çoðu etraflarýnda vardý. Neyse ki artýk halka cehennem azabý yaþatan Kýzýl Kmerler yoktu. Kamboçyalýlar yarýnlarýnýn olup olmadýðý endiþesini duymadan yaþayabiliyor, geçmiþin yaralarýný sarýyorlardý. Hoþ, Ben o gün için benden gerektiðinden çok daha yüksek bir ücret istemiþti ama bir yandan da unutulmaz bir gün yaþamamý saðlamýþtý. O gün ona kýzsam da bugün gülümseyerek hatýrlýyorum. Ah evet, bir de fena halde midem ve baðýrsaklarým bozulmuþtu. Gezginin yolculukta her þeye hazýrlýklý olmasý gerek deðil mi?
YEMEK KURSU TURÝZMÝ
BUGÜN pek çok ülkede yemek dersleri veriliyor. Ders almak istiyorsanýz restoran ve kiþileri bulmak için gideceðiniz yerler için bu araþtýrmayý internet üzerinden yapabilirsiniz. Bazý kurslar alýþveriþ için market turuyla baþlýyor ve yapýlan yemeklerin yenmesiyle son buluyor. Bu þekilde hem ülke kültürü hakkýnda bilgi edinme þansý buluyor hem yeni dostlar edinebiliyorsunuz. Politika ve dinin aksine mutfak, insanlarý birleþtiren barýþçýl bir dostluk aracý. Bu özelliðinden yararlanýn derim.
VÝTAMÝN DEPOSU PAZARDAN
BÝR ülkenin insanýný da kültürünü de en iyi tanýyabileceðiniz yerlerden biridir pazaryerleri ve dünyanýn neresine giderseniz gidin, o ülkenin yerel ürünlerinin satýldýðý (ki buna kimi zaman et, balýk ve süt ürünleri de dahil olur) pazarlara rastlarsýnýz. Ziyaret ettiðiniz ülkedeki yaþam þartlarýný daha iyi anlamak ve insanýný tanýmak için biçilmiþ kaftandýr pazarlar. Pazarcýlarla sohbet etmek, deðiþik yiyecekler tatmak pek eðlencelidir benim için. “Seyahatte yemek mi yapacaðým pazarda ne iþim var?” demeyin. Pazarlardan lezzetli, taze meyveler satýn alabilirsiniz. Böylece bedenin ihtiyaç duyduðu vitamin takviyesini de yapabilirsiniz. Özellikle uzun yolculuklarda saðlýklý kalmak ne kadar önemlidir, gezginler bunu çok iyi bilir.
PRATÝK SEYAHAT ÝÇÝN
ÝKÝ gezgin arkadaþým, Onur Ýnal ve Engin Kaban, içinde ulaþým, konaklama, yeme-içme, gezginler için püf noktalarý, kiþisel deneyimler ve yüzlerce özel adresin yer aldýðý çok renkli bir seyahat rehberi hazýrladý. Ýnternette gün geçtikçe büyüyen ‘Sýrtçantalýlar’ adlý grubumuzun da kurucularýndan olan Engin ve Onur benden de pazarlar ve yeme-içme tecrübelerime dair bir yazý istediler. Sadece ben deðil grubumuzdan pek çok arkadaþýmýz gözlem ve tecrübelerimizle bu deðerli kitaba katkýda bulunduk. Gezginin Pratik Seyahat Rehberi her gezginin kütüphanesinde mutlaka bulunmalý.