Yeni Þafak gazetesinin dünkü nüshasýnda (8 Nisan 2018) “Kamuda Tecavüzcü Çalýþtýrma Zorunluluðu Bitti ama…” baþlýklý yazýsýnda Ahmet Ünlü, yeni yapýlan düzenlemeyle kamuya artýk tecavüzcü alýnmayacaðýný yazmýþ. Yapýlan yeni düzenlemede kendisinin büyük katkýsýnýn olduðunu da yazýsýnýn baþýnda vurgulamýþ; 7 yýldýr yazýyormuþ, kendisi yeni anlaþýlmýþ!..
Buraya kadar yazýlanlara bir diyeceðim yok. Tecavüzcülere verilen cezalarý az bulan biri olarak bir de kamuda çalýþtýrýlmalarýný talep edecek deðilim. Yeni Þafak yazarý Ünlü, kamuda sadece tecavüzcülerin deðil ‘terör’ suçuyla fiþlenmiþ olanlarýn da çalýþtýrýlmamasýný yýllardýr yazýyormuþ. Mezkûr yazýyý köþeme taþýmamýn sebebi de bu. Yazýdan, bahsi geçen düzenlemeyle tecavüzcülerle birlikte ‘terör’ suçlamasýyla hakkýnda iþlem yapýlanlarýn da kamuda, “Eski hükümlü” kontenjanýyla çalýþtýrýlmalarýnýn sona erdirildiðini öðrendim. Þöyle yazsam daha doðru olacak: Son dönemde bilfiil yaþadýðýmýz sýkýntýnýn kaynaðý hakkýnda Ahmet Ünlü’nün yazýsýyla mâlûmat sahibi oldum!..
Hatýrlarsýnýz, 28 Þubat darbe döneminde yapýlan fiþlemelerin hâlâ geçerliliðini koruduðunu defaatle yazdým. En son, “28 Þubat Fiþlemeleri Can Yakmaya Devam Ediyor” baþlýklý yazýmda da, 28 Þubat döneminde darbe protestolarýnda gözaltýna alýnýp daha sonra serbest býrakýlan sporcu-eðitmen Mustafa Þahin’in Kara Harp Okuluna giden oðlunun okuldan atýlmasýndan bahsetmiþtim. Okulun ilk dönemini yüksek not ortalamasýyla bitiren Salih Mirza Þahin, ikinci dönem baþý yapýlan ‘güvenlik soruþturmasý’nda babasý hakkýnda Batý Çalýþma Grubu’nun yaptýðý fiþleme sebebiyle okulla iliþkisi kesildi.
Ýnsana “pes” dedirten baþka bir maðduriyeti de Doðru Haber gazetesinden Mehmet Yavuz yazmýþ. “Hüseyin Gökgöz... 6-8 Ekim olaylarýnda Yasin Börü ile beraber vahþice katledilen gençlerden Hasan Gökgöz'ün aðabeyi. 6-8 Ekim'de katledilenler uzun uðraþlar sonucu ‘sivil þehit' statüsüne alýnmýþlar ve ailelerinden birine iþe yerleþtirilme hakký verilmiþti. Hüseyin Gökgöz de bu kapsamda Ýzmir'de bir kamu kuruluþunda ‘taþeron iþçisi' statüsünde üstelik Baþbakan Sn. Binali Yýldýrým'ýn talimatý ile iþe yerleþtirilmiþti. Yaklaþýk iki yýldýr görevine de devam ediyordu. Ne zamanki hükümet, taþeron iþçilerini sürekli kadroya geçireceðini söyledi, Hüseyin de müracaat etti. Etti ama etmez olsa idi. Baþýna gelmeyen kalmadý. Artýk bir zulüm furyasýna dönüþmüþ þu meþhur ‘Güvenlik Soruþturmasý'na takýldý. Kendisine isnat edilen suç ise 2015-2017 yýllarý arasýnda Hizbullah Örgütü kapsamýnda süreklilik arz eden tehlikeli(!) faaliyetleri… Neymiþ acaba bu tehlikeli faaliyetler diye kýsa bir araþtýrma yapýnca gerçek ortaya çýkýyor: Bahse konu tarihler, 6-8 Ekim þehitlerinin davasýnýn görüldüðü ve kamuoyunda “Yasin Börü Davasý” olarak bilinen mahkeme süreci.”
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn da sürekli bahsettiði Yasin Börü’yle birlikte þehid edilen Hasan Gökgöz’ün aðabeyi, kardeþinin davasýný takip etmesi (O etmeyecek de kim edecek?!) terör kapsamýnda deðerlendirilmiþ ve iþinden atýlmýþ! Bu zihniyete göre, Yasin Börü ve arkadaþlarýndan bahseden, baþta Sayýn Cumhurbaþkaný olmak üzere herkes terör suçlusu! Görüyorsunuz deðil mi garabeti…
Ortada böyle bir garabet varken Ahmet Ünlü mezkûr düzenlemeyi yeterli bulmamýþ daha aðýrýný istiyor! Bizler de 28 Þubat fiþlemelerinin imha edilmesini ve 28 Þubat hukuksuzluðunun giderilmesini istiyoruz.
Sayýn Ünlü’nün yazýsýnýn ilk cümlesi olan, “Bu köþeyi takip edenler gündeme getirmiþ olduðumuz birçok konuda mevzuat düzenlemesi yapýldýðýný hatýrlayacaklardýr.” cümlesinden cesaret alarak kendisinden 28 Þubat fiþlemeleri ve hukuksuzluðunun giderilmesini hususunda yardým rica ediyorum!..