Kan ile tebessüm edemezsin

Ağrı Diyadin’de PKK terör örgütü uzun aradan sonra askerle çatıştı... Jandarma timlerine pusu kurdu! 

Öncelikle bölgenin Tendürek Dağı etekleri olduğunu... Yukarı Tütek bölgesinin 1990’lı yıllardan bu yana örgüt tarafından ne maksatla kullanıldığını biliyoruz.

İran sınırına çok yakın bir bölgede saatlerce askerle çatışan teröristlerin lojistiği nereden aldıkları da sır değil..!

İkiyüzlü siyaset: Batıda tebessüm, doğuda silah

HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın üzerine bir önceki yazıda da kısmen değindiğim gibi Hz. İsa öğretisi geçirilmiş.

Hareketleri yavaşlatılmış, sinirleri alınmış, sakinleştirilmiş ve yüzünde her daim, “Küçük Emrah mahcubiyeti” var..! Cihangir cemaatinin gazıyla hedefine yalnızca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı koymuş görünüyor. HDP’nin eş Başkanı, batıdan alacağı oyları ancak Erdoğan düşmanlığı ile forse edeceği zannıyla bunu yapıyor.

Batıda sol, sosyalist ve Alevilerden oy almanın yolunun Erdoğan düşmanlığından geçtiğini düşünüyor. (HDP’nin Alevi oylarına yönelmesine karşılık, Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu korumak için yaptığı taktik hamleyi buraya konu edinmiyorum.)

Öte yandan aynı zihniyet doğu ve güneydoğuda silahın gölgesinde siyaset yapmayı alışkanlık haline getirdiği için bu alışkanlığından bu seçimde de vazgeçmek istemiyor.

Ağrı’nın özeti budur aslında.

Silahları kuşanıp bir etkinliğe katılan terör örgütü unsurlarının daha sonra 13 saat gibi uzun bir süre... Hatta 10 binin üzerinde mermi kullanarak çatışması... Uçaksavar dahil ağır silahlar kullanması... Bölge insanına “Bizim silahlı gücümüz hala aktif ve gerektiğinde kan dökeriz” diyor.

PKK terör örgütünün silahın gölgesinde doğu illerinde oyları HDP’ye kanalize etmeye çalışmasına karşın... Batıda Selahattin Demirtaş “Çözüm Süreci”nin sahibi Erdoğan’ı hedefe koyarak oy almayı deniyor. 12 Şubat 1013’te “Terörün bitmesi için zehir içeceksin’ deseler içerim. Siyaset umurumda değil. Öleceğimi de bilsem bu zehri içerim. Yeter ki terör bitsin” diyen Recep Tayyip Erdoğan’ı hedefe koyarak oy almaya çalışıyor. O zaman karşımızda tam da ikiyüzlü siyaseti görüyoruz.

Bir tarafında Erdoğan düşmanlığı ...

Diğer tarafında elindeki silah ile bölge insanını tehdit eden yüzü.

Oysa hem Erdoğan hem iktidar Çözüm Süreci’nin devam etmesi için üzerine düşeni yaptı. Buna mukabil, HDP/PKK çizgisi gereğini yapmadı! Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü için 2013’ten bu yana atılan adımları sıralayacak değilim...

Lakin alfabedeki tutsak harfler dahil...

Kürtçe eğitim dahil... İmralı’ya siyasetçilerin gidip gelmesi dahil... Yasal alt yapı için çıkarılan yasalar dahil... Erdoğan ve hükümet üzerlerine düşeni adım adım yerine getirmiştir.

HDP/PKK çizgisinden tek bir şey istenmiştir, “çekilme ve silah bırakma” bunu yapmamışlardır. Bugün Küçük Emrah mahcubiyeti ile batıdansilahla da doğudan oy devşirmeye çalışıyorlar. Sizce de öyle değil mi?

Kendi cenazesini alkışlayan CHP

Cenazenin arkasından alkışlamak kimin adeti bir düşünün hele...

CHP’nin “alkışlıyoruz” sloganlı reklamı işin tam künhüne işaret ediyor.

Ne dersiniz? Zira, son yıllarda özellikle Teşvikiye camiinin avlusundan kalkan kimi cenazelerde... Ya da tiyatro sahnelerinde düzenlenen törenlerden sonra...

Cenaze omuzlara alındığı anda bir alkıştır kopuyor. CHP’nin reklam filmini görür görmez, “cenazelerini” alkışlayarak gönderen sekülerlerin hali aklıma düştü.

Sahi Ali Taran bu reklam ile CHP seçmenine “cenazesini” alkışlatıyor olmasın sakın?

Salat ve selam sanadır...

Kutlu Doğum haftası kapsamında Hz. Peygamber’i anmadan geçmemeliyim.

Hz. Peygamber’in dünyaya gelişini o muazzam anlatımıyla Mevlid-i Şerif’te Süleyman Çelebi bütün berraklığıyla anlatır bize yıllar öncesinden.

Ben sadece onu sütunuma konuk alabilirim. Bu vesile ile, salat ve selam sana olsun ey Rasulullah!

“Geldi üç huri bana oldu ayan

Bazıları derler ki ol üç dilberin

Asiye’ydi biri ol meh-peykerin

Biri Meryem hatun idi aşikar

Birisi hurilerden bir nigar

....

Çevre yanıma gelip oturdular

Mustafa’yı birbirine muştular

Doğdu ol saatte ol sultan-ı din

Nûra gark oldu semavat ü zemin

Sallü aleyhi sellimu teslima

Hatta tenali cennetten ve naima”

(Süleyman Çelebi Mevlid-i Şerif)