Kan ve siyaset”le ilgili uluslararasý yayýnlar genelde ýrkçý akýmlarý ve geçmiþin ilkel kabile mücadelelerini anlatýr. Kaba kuvvetle netice almaya çalýþmak ilk çaðlardan bu yana yaygýn olan yöntemdir. Baskýyla, þiddetle, korkutmayla, kan dökerek, adam öldürerek hedefine ulaþmaya çalýþanlar baðnaz, yobaz, cahil, tahammülsüz ve vicdansýz gibi özelliklerle anýlýrlar. Kan üzerinden siyaset yapan parti veya hareketler de bu tür olumsuzluklara sahiptirler, hastalýklý bir siyaset tarzý ortaya koyarlar. Bu siyaset tarzýnýn ne demokrasiye tahammülü olur, ne hoþgörüye, ne diyalog ve müzakereye... Vahþi, vicdansýz ve gözü dönmüþ olanla siyasi yarýþa girmek timsahla ördeði yarýþtýrmaya benzer...
Son günlerde siyasi parti temsilcilerinin yaptýklarý açýklamalarda baskýn olan kan-siyaset söylemi, hastalýklý bir durumu yansýtýyor. CHP milletvekili Kamer Genç, katýldýðý bir programda “Eðer bizim kabul etmeyeceðimiz bir anayasa gelirse, bunu komisyondan geçirmeyiz. Kavgaysa kavga, silahlý mücadeleyse silahlý mücadele, kana kan... Herkesin bilmesi lazým, arkasýndan Genel Kurul’a gelecek. Ayný mücadeleyi orada yapacaðýz...” diyor. Tüm partilerden oluþan uzlaþma komisyonunun çalýþtýðý bir süreçte böyle bir çýkýþ yapmak herhalde ‘ne uzlaþýsý, diyaloðu kardeþim, ya benim dediðim olur ya kan akar’ anlamýna geliyordur. 4+4+4 düzenlemesinde CHP kaba kuvvetle netice almaya çalýþmýþ, ama AK Parti’lilerin alan savunmasý yapmasý karþýsýnda baþarýya ulaþamamýþtý. Anlaþýlan CHP’liler yeni dönemde yeni mücadele yöntemleri geliþtirecekler ve ne pahasýna olursa olsun Meclis’i kilitlemeye çalýþacaklar... Kamer Genç’in bu söylemi anayasa çalýþmalarý baðlamýnda çok olumsuz bir hava oluþturmasýnýn ötesinde birçok konuda kriz üretecek daha sýkýntýlý bir siyasi zihniyeti dýþavuruyor. Elbette bazý CHP’li milletvekillerinin bu söylemden rahatsýzlýk duymuþ olmasý muhtemeldir. Bugünkü grup konuþmalarýnda CHP yönetiminin nasýl bir kurumsal tutum takýnacaðýný, bu tür þiddet çaðrýlarýnýn arkasýnda durup durmayacaðýný göreceðiz.
***
Kan-siyaset iliþkisi deyince ilk akla gelen parti PKK’yý mazur göstermeye çalýþan BDP oluyor. Seçim dönemlerinde PKK’nýn bölgede estirdiði terör herkesin malumu. PKK’nýn kanlý eylemleri doðrudan bölgedeki siyasi rekabeti etkilemeyi amaçlýyor. Terör örgütünün hem diðer partiler üzerinde ciddi bir baskýsý var, hem de seçmen ve kamuoyu üzerinde... Özellikle PKK’nýn son dönemde uyguladýðý strateji doðrudan AK Parti’yi hedef alýyor ve siyasete kan karýþtýrýyor. Tehdit ve þantajlar yerini adam kaçýrmaya ve siyasi cinayetlere býrakýyor. Taammüden öldürülen AK Parti Þýrnak Ýl Baþkan Yardýmcýsý ve kaçýrýlan Kulp Ýlçe baþkaný PKK’nýn kanlý yüzünü ortaya koyuyor. BDP Grupbaþkanvekili Pervin Buldan’ýn ‘Savaþ ortamýnda bunlar olur’ þeklindeki mazur gösterme, onaylama içerikli açýklamasý ise kandan medet uman aymaz siyaset tarzýný gösteriyor. Genç’in kana kan söylemiyle, Buldan’ýn terörü mazur gösteren açýklamasý, her tarafýndan kan damlayan siyaset tarzýný yansýtýyor.
PKK yandaþý yayýn organlarýndaki yayýnlar da bunun uzantýsý þeklinde... Özgür Gündem yazarý, ‘savaþý seven ölümüne katlanýr’ diyor. Terör eylemlerinin vebalini hükümete yýkmak, çok ucuz ve akýldýþý bir davranýþ. Katili ve teröristi mazur gösteren bu zihniyet, suçu meþrulaþtýrmaya çalýþtýkça üzerine kan sýçratýyor, cinayetlere ortak oluyor. ‘Ne kadar çok insan ölürse, hükümet o kadar dize gelir’ yaklaþýmý, PKK’nýn temel stratejisidir. Kan dökmek, insanlarýn ölümlerini strateji haline getirmek ancak böyle vicdansýzlarýn ve insanlýktan nasibini alamayanlarýn iþi olabilir. Neymiþ efendim, ‘Oslo süreci yeniden baþlarsa tetikler elden çekilirmiþ’... Peki Oslo süreci varken niçin PKK eylemlere devam etti? Þimdi görüþmenin baþlamasý için masum insanlar öldürülüyor, o zaman da istediklerini yaptýrabilmek için yine insanlar öldürülüyordu. Muhatap alýnmak için, pazarlýk gücünü artýrmak için, dayatmalarýný kabul ettirmek için, destekçilerinin daha fazla oy alabilmesi için, örgütün bölgede otorite kurarak kaynak bulabilmesi için öldürmek temel yöntem... Kandan beslenen PKK’nýn tek bildiði yöntem bu... Terör örgütleri zaten kandan beslenirler, sorun siyasetçilerin niçin kan üzerinden siyaset yaptýklarý, demokrasiyi deðil de silahý kutsadýklarýdýr...