PKK’dan ayrýldýktan sonra Kuzey Irak’ta yaþayan Osman Öcalan, þu an iki PKK bulunduðunu söyledi. Bunlarýn Kandil PKK’si ve Ýmralý PKK’si olduðunu kaydeden Öcalan Kandil PKK’si, Apo’ya evet diyecek ama fiilen kendisini uygulayacak. Kandil’in bugüne kadar izlediði strateji odur. Çözüm sürecine raðmen” dedi.
PKK lideri Abdulah Öcalan’ýn Erbil’de yaþayan kardeþi Osman Öcalan, PKK’nýn Abdullah Öcalan’a ‘evet diyerek reddetme stratejisi’ izlediðini anlattý. “Bana göre iki PKK var, bir Kandil PKK’si diðeri Ýmralý PKK’si. Ýmralý PKK’si halkýn PKK’sidir. Kandil PKK’si ise biraz daha farklý özelliklere sahiptir” diyen Osman Öcalan, Kandil PKK’sinin Öcalan’ý reddederek siyaset yapamayacaðýný bildiðini anlattý. Osman Öcalan þunlarý söyledi: “Apo’ya evet diyecek ama fiilen kendisini uygulayacak. Farklý uygulamalar için de olacak, Kandil’in bugüne kadar izlediði strateji odur. Çözüm sürecine raðmen. En karþýt görüþlerini bile sanki Apo’yu kabul ediyormuþ gibi görünerek uygulamaya sokuyorlar.”
Geçen haftayý Erbil’de geçirdim ve doðrusu Osman Öcalan’la röportaj yapmak gibi bir fikrim yoktu. Bir sohbet için tasarlanmýþ bu buluþmanýn konusu çözüm süreciydi. Çok eskilerde ama farklý zeminlerde Kürt siyasetinde yer almýþ iki eski siyasetçinin sohbeti gibi oldu. Osman Öcalan þunlarý söyledi:
PKK barýþa motive olamadý
- 2004’teki deðiþim programý hayata geçseydi, daha doðrusu PKK’yi deðiþim isteyen kadrolar bugün yönetseydi son 10 yýl içinde Türkiye’de Kürt meselesi nereye giderdi?
- Bana göre son 20 yýl kayýp yýllardýr. Yani 1993’deki sayýn Özal döneminde gündeme gelen barýþ projesi ve bunun ilk pratik adýmý olarak Nevruz’da yapýlan ateþkes ve sonrasý geliþmeler barýþ hareketinin geliþtirilmesi için uygun zamandý. 1993, bugün 2014, yani üzerinden 20 yýl geçiyor. Ondan sonra çok çetin bir savaþ yaþandý, 93’ten sonra iki taraf da büyük kayýplar verdi. Can, mal kaybý sýnýrsýz... PKK liderinin yakalanmasýnýn ortaya çýkardýðý geliþmeler barýþ sürecine zemin hazýrlýyordu. En azýndan bu zemin PKK’yi barýþa uygun hala getirmiþti. Maalesef Türkiye bu gerçeði göremedi. Barýþ isteyenleri yalnýz býraktý. Onlarla ne direkt ne dolaylý iliþkiye gir medi.
- Öcalan’ýn geçenlerde silahsýzlanma kongresi gibi bir önerisi oldu. Bu silahsýzlanma kongresine PKK’yi hazýrlamak için bir sekreterya istiyor. Fakat bir biçimde bu süreç kesintiye uðradý. 6-7 Ekim olaylarý oldu. Sen, 2003 2004’de PKK bu içselleþtirmeyi zaten yapmýþtý ve bir deðiþime, bir silahsýzlanma safhasýna hazýrdý diyorsun..
- Þimdi 2003-2004’lerde PKK yönetiminin ve kadrosunun önemli bir kesimi barýþ eðilimi içerisindeydi ama barýþýn aleyhine bir kýrýlma yaþandý. Bu kýrýlmadan dolayý PKK’nin tekrar barýþa motive olmasý zaman aldý. Hala da barýþa motive olamadý. 6 Ekim olaylarýnda PKK’de sorumlu olanlar vardýr, HDP’den sorumlu olanlar vardýr, bir baþka zeminde sorumlu olanlar vardýr. Bunlar bir sefer ciddi bir araþtýrmayla ortaya çýkarýlarak en azýndan siyasi yaþamda cezalandýrýlmalarý gerekir ki tekrar Kürt halký ve en önemlisi de Kürt ulusal hareketi barýþa motive olsun. Bunu da yapabilecek kiþi Öcalan’dýr.
Öcalan gücüne tam güvenmiyor
- Öcalan bunu neden yapmýyor?
- Acaba Kürt liderliðin gücü mü yetersiz yoksa barýþ için yeterli ciddiyete mi sahip deðil sorusu aklýmýza geliyor. Tabi bir anlamda cezaevindedir. Gücüne tam güvenmiyor, inisiyatifini koyamýyor. Dýþardaki inisiyatiflidir. Gücü zayýf da olsa hareket üzerinde, eylem kapasitesi, manevra yapma kapasitesi yüksektir. Bu durum Öcalan’ý tereddütlere sokuyor. Dýþardakinin ise daha atak davranmasýný, cesur hareket etmesini saðlýyor.
- Bir silahsýzlanma kongresi düþünülüyorsa bunun olabilmesi için sivil toplum ve dýþardan yazarlarýn ziyaretinden daha önemli bir þey var ki o da; hareketle baðlantýsý ve iliþkileri çok güçlü insanlarýn Öcalan’la münasebet içinde olmasýdýr.
- Muhakkak faydalý olur. Ýki önemli husus var. Ýki önemli hususta adým atýlmalýdýr. Birincisi dediðiniz gibi yani PKK yapýsý içerisinde etkili olabilecek ve yasal olanaðý bulunanlarýn sýk sýk ziyaret etmeleri gerekir. Etkilemeleri ve etkilenmeleri gerekir. Bu çok önemlidir. Stratejik bir husustur. Barýþ ve çözüm süreci açýsýndan. Ýkincisi, barýþ sürecini olumsuz yönde etkileyenlerin sýnýrlandýrýlmalarý gerekiyor. Onlarýn inisayatif alanlarý daraltýlmalýdýr. Bu diyelim dað yönetimi için de geçerlidir. Sivil siyasi yapý için de geçerlidir. 6-7 Ekim olaylarýndan sonra muhakkak bunun yapýlmasý gerekiyordu.
- Bunu engelleyen nedir ?
- Þimdi örgüt Apo’ya ‘evet diyerek reddetme’ stratejisi izliyor. Þunu çok iyi biliyorlar Apo kitlede etkilidir. Halkta etkilidir. Halk bu açýdan Öcalan’a baðlýdýr. Bana göre iki PKK var, bir Kandil PKK’si diðeri Ýmralý PKK’si. Ýmralý PKK’si halkýn PKK’sidir. Kandil PKK’si ise biraz daha farklý özelliklere sahiptir.
Kandil’in izlediði strateji
- Ýmralý PKK’si sadece Öcalan ile tanýmlanabilecek bir PKK midir?
- Onu dinleyen onu takip eden halkýn olmasý anlamýnda öyledir. Bu anlamda deðerlidir. Þimdi bu gerçeklik karþýsýnda Kandil PKK’si Öcalan’ý reddederek siyaset yapamayacaðýný biliyordu onun kitle gücü karþýsýnda varlýk gösteremeyeceðini bildiði için Apo’ya evet diyecek resmen kabul edecek ama fiilen kendisini uygulayacak. Farklý uygulamalar için de olacak, Kandil’in bugüne kadar izlediði strateji odur.
- Çözüm sürecine raðmen mi?
Çözüm sürecine raðmen. En karþýt görüþlerini bile sanki Apo’yu kabul ediyormuþ gibi görünerek uyguluyorlar. Hiç bir zaman söylemde Apo’yu reddetmezler. Ama bana göre uygulamaya gelince Apo’nun büyük bir ret olayý yaþadýðýný söyleyebilirim.
- Öcalan’ýn daha fazla insiyatif alanýna sahip olmasý yani.
- Þimdi bir inisiyatifi tanýmalarý gerekiyor, ama bir türlü bu inisiyatif tanýnmýyor. Bana göre hükümetin yaptýðý büyük hata budur, önemli hatalarýndan birisi budur. Sekreterya çözümü bu açýdan önemlidir, önemsenmelidir. Sekreterya ile bana göre Apo’nun hareket üzerinde etkinliði artýrýlmalýdýr.
- Eðer artýrýlmaz ise ne olur?
- Bu sefer büyük ölçüde kan döküldü. (6-7 Ekim’i kastediyor) Bir daha olmasýný ise, ne hükümetin çýkardýðý yasa ne de baþka þeyler engelleyebilir. Çünkü büyük uluslararasý güçler Türkiye’ye sýcak bakmýyorlar. Türkiye düþmaný konumundadýrlar demiyorum ama sýcak bakmýyorlar. Yeni bir sürece giriliyor. Onun psikolojisi hazýrlanýyor. Eðer PKK yoluyla Türkiye bir çatýþma ortamýna sürüklenirse alýnacak hiçbir önlem bu çatýþmalarý önleyemez.
- PKK’den 2004 yýlýnda ayrýlan çok sayýda insan var. Bunlarýn büyük bir bölümü Erbil’de (Hewler) yaþýyor. Geleceðe naslý bakýyor ve ne istiyorlar?
- Son geliþmelerle birlikte, umutlanma hareketlenme çabalarý var. Çözüm þudur: Bir grubu esas alýp onun etrafýnda birleþmek, Kürt hareketi içinde yeni bir geliþmenin yolunu açmak gerekiyor. Benim görüþlerim muhafazakar demokrattýr. Ben dinci deðilim ama dine saygýlýyým, burjuva deðilim ama Kürt burjuvasýnýn geliþmesinden yanayým, ben proleter deðilim ama emekçinin hakkýný gözetmeden yanayým. Yani þunu söylüyorum, bir muhafazakar demokrat hareket geliþmelidir. Bunun örgütlendirilmesi gerekiyor. Bu kesin PKK’nin çözüme dönük çabalarýný zayýflatmaz güçlendirir. Þunu iyi biliyoruz tecrübe ettik, eðer YNK ve diðer gruplar olmasaydý KDP -ki en büyük harekettir- bugün çözümü geliþtiremezdi. KDP’nin kendisi bile bu gerçeði görüyor. Bundan dolayý da eskiden daha fazla diðer gruplarýn varlýðýna tahammülkardýr. Bunlarýn haklarýna saygý gösteriyor.
- Gelelim Türkiye’ye dönüþe..
- Türkiye’nin önünde iki yol var. 1. Çatýþma... Çözüm sürecini barýþ sürecini geliþtirme konusunda yeteneksizlik gösterip bir çok gücün istediði çatýþma ortamýna olanak tanýmaktýr. Bu Türkiye için bir felaket olur. Türkü, Kürdü, Arabý herkes... Bunu hiç kimsenin tercih etmemesi gerekir. Kimse Türkiye’nin çatýþmalý bir ortama girmesini benimseyemez. Vicdaný olan istememelidir. 2. Diðer yol ise barýþ ve çözüm sürecinin kitleselleþip barýþ hareketine dönüþerek geliþmesi ve bu temelde dýþarýdakilerin gelme olanaðýnýn yaratýlmasýdýr. Dýþardakiler sadece sayýn Burkay’la Yaþar Kaya deðildir. Çok daha geniþ kesimler dýþarýdadýr, bunlara kitlesel boyutta dönüþümün önü açýlmalýdýr. Tutturmuþlar sihirli bir deðnek gibi bilmiyorum Piþmanlýk Yasasý diyorlar, bu onur kýrýcýdýr. (Cumhurbaþkaný Recep Tayyip) Erdoðan biliyorum onurlu bir insandýr neredeyse dünyaya meydan okuyor Ýslam alemi için biz bunu saygýyla karþýlýyoruz. Ben zaman zaman diyorum ki Selahattin Eyyübi olmaya adaydýr. Bu temelde onu alkýþladýðým oluyor, ama sen bu kadar gururlu adam baþkalarýna diyor ki gel teslim ol. Bu çok çeliþkili. Piþmanlýk Yasasý deðil, dürüst bir af yasasý...
ARTIK YOLLARAÇILSINBIZ GELELIM
- Piþmanlýk yasasý olmaz, kimse bunu konuþmuyor.
- Ama þimdi bir af da çýkarmýyor. Ben her zaman deklare etmiþim ben barýþtan yanayým, Türkiye’de çatýþmanýn olmasýný istemem. Niye istemem ben bir Kürdüm. Diðer taraftan ben kozmopolit bir aileden geliyorum, babam Kürt’tür anneannem Türk’tür. Ha bunun için de benim bir Kürt-Türk çatýþmasýný istemem kendi ailemin içinde çatýþmayý istiyor olmam demektir. Bunu istemem, barýþý isterim. Yani demem þudur: Artýk bu yollar açýlsýn biz gelelim hizmet edelim bize yarýn piþman olun desen bu olmaz.
- Hükümeti savunmak adýna söylemiyorum,ama bugün çözüm aktörü diyebileceðimiz çok kýymetli hizmetler yapmýþ Beþir Atalay’dan tut, Yalçýn Akdoðan’a, Hakan Fidan’a kadar bu insanlarýn kafasýndaki formülün ‘gelin teslim olun!’ diye bir formül olmadýðýný rahatlýkla söyleyebilirim. Çünkü çözümün buradan geçmediðini en iyi onlar biliyor
- Þimdi her þeyden önce geliþmeler ulusal Kürt silahlý gücüne ihtiyaç olduðunu gösteriyor.
Ýsteyen KDP’ye katýlabilir
- Nerede kurulacak bu silahlý güç, ne anlamda söylüyorsun?
- DAÝÞ (ÝÞÝD) karþý savaþ bu gerçeði ortaya koydu. Bu nedenle silahlý hizmetini sunmak isteyenler Kürdistan’ýn diðer parçalarýnda da hizmetlerini sunabilir, tanýdýðýmýz arkadaþlar var. Kimisi diyelim Güney Kürdistan’da (Peþmerge’de) rütbeyle askeri hizmetini yapýyor. En üst düzeyden en alta kadar hizmet sunanlar var. Yine Rojava’da bu ihtiyaç var, Rojava’ya gidebilirler. Kürt halkýna hizmeti silahlý yapmak isteyenler bunu Türkiye topraklarýnda yapmamalýdýrlar. Bugün Türkiye sýnýrlarý içerisinde olan silahlý yapýlar eðer hizmette bulunmak istiyorlarsa Güney Kürdistan’a, Batý Kürdistan’a gidebilirler. Orada hizmetlerini sunabilirler, ama Türkiye sýnýrlarý içerisinde silahsýzlanma doðru bir fikirdir, siyasi çözüm ve barýþ için bu þarttýr.
- Türkiye’ye dönüp siyaset yapma arzusu halen Osman Öcalan için geçerli mi?
- Yani biz tabi ki ulusal harekete büyük hizmetler sunmuþuz. Geçmiþe dönüp ele alýp deðerlendirdiðimiz de... Siyasi çözümü daha güçlü bir biçimde gündeme koyamadýk diye kendimizi eleþtirdiðimiz oluyor. Bu açýdan da þahsým muhafazakar demokrat bir partide Türkiye zemininde hizmet yapmaktan yanayým.
- Zor Spas (Çok Teþekkürler)
Çözümü istemeyenler PKK’yi kuþatmýþ
- Hükümetin eksik býraktýðý nedir sence?
- Hükümet barýþ ve çözümden çok fazla söz ediyor ama onun gereklerini yerine getirmiyor. Somut bir örnek verelim biz hem PKK dýþýndayýz hem de PKK’liyiz. PKK’liðimiz geçmiþteki hizmetlerimizdir, halk ve halkýn bu hizmetleri bilmesidir. Biz hem PKK saflarýn da hem de ayrýldýktan sonra 10 yýldýr barýþ barýþ diye her gün çabalýyoruz. Ama þimdiye kadar barýþ ve çözüm sürecini baþlatan hükümet bir tek yetkili gönderip bizim gibilerle tartýþmadý. Türkiye’deki çözümden çýkarý olmayanlar PKK’yi dört bir taraftan kuþatmýþ ve onu Türkiye ile çatýþmaya itmeye çalýþýyorlar. Öcalan’a da inisiyasif verilmeyince geliþmeler Türkiye’nin lehine deðil aleyhine ilerliyor... Barýþ ve çözüm sürecinin kapsamý geniþletilmelidir. Kürt ulusal kesimini PKK ile sýnýrlandýrmak bana göre hatalýdýr. PKK’ye mahkum olmaktýr ve o zamanda PKK istemediði zaman da çözümü bozabilir. PKK’de, Türkiye’den yana olmayanlarýn çabalarý az deðildir. Her üyesi PKK’yi bir tarafa çekiyor, bir taraftan zorluyor.