Yeni Cumhurbaþkanlýðý sistemini öngören anayasa deðiþikliði tartýþmalarýnda CHP-HDP bloðu ayný aðzý kullanýyor.
“Tek adamlýk” vurgusunun yanýna iliþtirilen, “Ýradenizi saraya veriyorsunuz” tarzý düzeysiz ve hakaretamiz saldýrýlarýn özellikle HDP tarafýndan yapýlýyor olmasý traji-komik çeliþkiden baþka bir þey deðil.
Tarihsel ve siyasi tecrübesini “tek adam-milli þef-tek parti” üzerine oturtan CHP’yi þimdilik bir kenara býrakýp HDP’ye gelecek olursak, orada çok daha vahim bir gerçeklik karþýmýza çýkar.
Kandil ve Öcalan gerçekliði...
Kandil’deki yönetim modeli, kaskatý ve faþizan “ulu önder” eksenine oturtulmuþ bir baþkanlýk modelidir.
Öcalan tartýþmasýz tek adam.
Ulu önder.
PKK anayasasýna göre deðiþtirilmesi dahi teklif edilemeyecek milli þef.
Kayd-ý hayat þartýyla, bir dediði iki edilmeyecek bir Führer.
Kendisi hapiste olmasýna raðmen bu böyle.
Kandil’deki sistem ise baþkanlýk sistemi.
PKK, baþkanlýk konseyi tarafýndan “ulu önder”in talimatlarý doðrultusunda yönetilen bir terör örgütü.
HDP ise bu örgütün siyasi kanadý.
Ve çeliþkiye bakýnýz ki HDP týpký CHP aðzýyla “Baþkanlýk Sistemi”ne karþý çýkýyor...
***
Meclis’te utanmadan AK Parti grubuna yönelik olarak, “Tek adam rejimi kurmak istiyorsunuz. Siz iradenizi saraya teslim ediyorsunuz!” diyen o adý anýlmaya deðmez HDP’li müptezel bozguncuya denilecek çok söz var elbet.
Ama þimdilik þu kadarý yeter: Aynaya bak!
Kendi iradelerini Kandil’e teslim edenlerin, “Öcalan irademizdir” beyanýnda bulunanlarýn, Öcalan’ýn iki dudaðý arasýnda çýkan her bir sözü “ayet” gibi görüp amel edenlerin, Kandil’in talimatlarýyla oturup kalkanlarýn bu bahiste konuþurlarken aynaya bakmalarý gerekir.
Aynadaki ilkesiz yüzleri kendilerini utandýrmýyor olmalý ki Erdoðan düþmanlýðý yüzünden kendilerini çok daha utanýlacak bir duruma düþürüyorlar.
Dinlerken acýyorum.
O laflarýn sahiplerinden bir Kürt olarak utanýyorum.
Kürtler, bu ilkesiz Erdoðanfobik sosyalistleri artýk sýrtýndan atmalýdýrlar.
Kürtlere hep kaybettiriyorlar.
***
Bu bahiste hatýrlatmak istediðim bir husus var.
Diyelim ki biz irademizi Erdoðan’a teslim etmiþ olalým.
Erdoðan kim?
Halkýn yüzde elli ikisinin hür ve helal oylarýyla doðrudan seçilmiþ bir Cumhurbaþkaný.
“Saray” dedikleri yer, meþru bir yer.
Peki ya Kandil?
Terörün yönetim merkezi.
Ya PKK?
Eli ve dili kanlý bir terör örgütü.
Ýradesini Öcalan’a ve Kandil’e teslim etmiþ kimselerin, dahasý terör üzerinden siyasi sonuç devþirmeye çalýþanlarýn yasallýðý ve meþruiyeti olabilir mi?
Dinime dahleden bari Müselman olsa.
Aklýný ve iradesini Öcalan’a ve Kandil’e teslim eden siyasi taþeronlarýn “tek adamlýk” bahsinde konuþurken aynaya bakmalarýný salýk veririm.
Eli kanlý terör örgütüne sýrtýný yaslayanlarýn, demokrasi ve yaþam hakký bahsinde konuþurken de utanmalarý gerektiðini hatýrlatýrým.
PKK Reina’ya saldýrsaydý
Reina’ya saldýran terörist PKK’lý olsaydý, laiklik ve yaþam tarzý tartýþmalarý yapýlýr mýydý?
Yapýlmazdý.
Ne CHP’liler, ne HDP’liler ne de laikçi solcular asla bunu dile getirmezlerdi.
Çünkü PKK’yý laik seküler bir örgüt kategorisinde görüyorlar.
Nitekim Ýzmir Adliyesi’ne PKK tarafýndan yapýlan alçakça terör saldýrýsý, DEAÞ’ta olduðu gibi isim zikredilerek kýnanmadý. Sadece terör nerden gelirse gelsin türünden açýklamalarla zevahiri kurtarmaya çalýþtýlar.
Ýzmir saldýrýsýndan sonra ne CHP ne de HDP, DEAÞ teröristine gösterdikleri tepkinin benzerini göstermediler.
Demek ki onlar için yaþamýn bizatihi kendisi deðil, yaþam tarzý daha önemli.
Yitip giden canlar arasýnda ayrým yapmak ne acýdýr!
Onlara göre terör örgütlerinin laikçi seküler olanlarýnýn korunmaya ve kollanmaya layýk olduðu son dönemde yaþanýlanlarla birlikte gün gibi ortaya çýktý.
Yazýklar olsun teröre paye verenlere...
Yazýklar olsun terör örgütleri arasýnda ayrýmcýlýk yapanlara...