Kandýralý, sen de dur...

Birilerinin savaþýn bittiðini taraflara duyurmasý gerekiyor... Kinshichi Kozuka Ýkinci Dünya Savaþý’nda Filipinler’e çýkartma yapan Japon ordusunun bir askeriydi. Kimse kendisine “Savaþ bitti” demediði için sonraki 30 yýl boyunca Filipin ormanlarýnda düþman aradý. 1972 yýlýnda saklandýðý ormanda tesadüfen karþýsýna çýkan Filipin polisiyle girdiði çatýþmada hayatýný kaybetti. Savaþýn bittiðini öðrenemeden...

Taksim’de 20 gün süren savaþ da bitti. Bunu hem hükümeti devirme amacýyla sokaklara taþanlarýn, hem de çatýþmalar bir an önce bitsin diye orantýsýz güç kullananlarla onlara “Þu iþi bir an önce bitirin” talimatýný verenlerin anlamasý gerekiyor. Aksi halde son on yýl içerisinde elde edilen kazanýmlarý elimizden kaçýrmamýz söz konusu olabilir.

Sokaklarý savaþ meydanýna çevirmekte beis görmeyenlere söyleyecek fazla bir lâfým yok; gerçeði kendileri de bulabilirler... Üstlendikleri misyonun sürdürülmesinin ülkelerine ve kendilerine nelere mal olabileceðini hesap edebilecek okumuþ-yazmýþ çocuklar... Bilmedikleri, demokrasiden vazgeçilmedikçe Türkiye’de iktidarýn ancak sandýkta deðiþtirilebileceði gerçeðidir.

Onu da ben söyledim iþte...

Ancak sokaða taþanlarýn ne pahasýna olursa olsun püskürtülmesi için talimat verenler öyle deðil; onlarýn uyarýlmaya ihtiyacý var.

Her iki taraf da kulaklarýna hoþ gelenleri dinleyip gözlerini ve gönüllerini mutlu edenleri okuyor ve bu yüzden tablonun yanlýþlýðýný tam fark edemiyorlar. Ýki taraf da karþýsýndakini bir cepheye oturtuyor, ona iç ve dýþ müttefikler yakýþtýrýyor... Her el attýðý veya gördüðü þeyde kanaatinin pekiþtiðine inanýyor. Kozuka gibi 30 yýl daha birbirleriyle savaþabilir taraflar...

Ýyi de ülke ne olacak?

Ülkemiz bugünkü gýpta edilen noktaya kolay gelmedi. Evin içini düzene sokup dünyanýn öndegelen ülkeleriyle aþýk atabilmek için bayaðý gayret sarf edilmesi gerekti. Önce halk inandýrýldý bir þeyler yapýlmasý gerektiðine; köklerine aldýrýlmadan Ak Parti oylarýnýn yüzde 35’ten baþlayarak yüzde 50’ye ulaþmasýnýn sebebi halkýn kararlýlýðýdýr...

Ýstikrarýn yararýna ve geleceðin daha iyi olacaðýna inandý halk, gereðini de yerine getirdi.

En savaþkan millet bile savaþý sevmez; savaþýn iþe yaradýðý zaten pek görülmemiþtir. Bunu anlamak için çaðýmýzýn savaþlarýna, özellikle Suriye’de süregiden çatýþmalara bakmak bile yeterli. Savaþ yýkým demektir, ölüm demektir...

Bilimsel çalýþmaya önem veren Ak Parti, elindeki araþtýrmalara bir de bu gözle baksýn; yýllar içerisinde seçmen tabanýný kalabalýklaþtýran özelliklerinin neler olduðunu görecektir. Ekonomiyi düze çýkarmak az baþarý mý? ABD ve AB ile kurduðu eþitlikçi iliþkiler sayesinde bölgesinde yükselen yýldýz olmadý mý ülkemiz? Öngörülebilir bir hukuk devleti olmak iç ve dýþ yatýrýmcýya cazip gelmiyor mu? 36 milyon yabancý her yýl ülkemizi ziyarete deðer bulup döviz býrakýrken mutluluðu bizlerle paylaþmaya gelmiyor mu?

Dengeyi bir yerde bozduðunuzda her þey tersine dönebilir. Hele bir de aslýnda bitmiþ olan bir savaþý sürdürüyorsak âlemi kendimize güldürürüz...

Savaþ bitti arkadaþlar; savaþ dilini býrakalým, þimdi yeniden inþa zamaný...