Kanserle mücadeleyi kazananlar ‘Yapacak bir şey yok’ sözüne kulağını tıkayan ve hastalığı yeneceğine inananlardır. Hastanın olumsuz psikolojiyi yenmesinde EMDR işe yarıyor.
Son yıllarda kanser teşhisi konup ‘çok az ömrün kaldı’ diye adeta ‘ölüme sevk edilen’ kişilerin hikayeleri dikkatinizi çekiyordur. Geçenlerde Bursa’lı iki çocuk annesi bir kadın kanser teşhisi konunca ilk etapta büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını, ama eşiyle ele ele verip önce korkuyu sonra da kanseri yendiğini anlattığı röportajı okudum. Bu güçlü kadının dikkatimi çeken en önemli sözü “Kemoterapiden kanserden korktuğumdan daha çok korkuyordum” oldu. Azmetmiş ve elindeki kaynakların hepsinin harekete geçirerek önce korkuyu sonra da kanseri yenmişti.
Maneviyat mucizesi
Kanser hastalarının ortak sorunu terk edilmişlik, yalnızlık duyguları içine girmeleri ve yaşayan ölü muamelesine tabi tutulmalarıydı. Bu mücadeleyi kazananların profiline baktığınızda tamamının modern tıbbın bütün imkanlarını kullanıp “yapacak bir şey kalmadı” denilen hastalar. Bildiğimiz bir şey var ki bu kahramanlarda inanç, maneviyat, azim ve samimi paylaşım ilaçlardan çok daha etkili olmuştur. Bilim dünyası bu kahramanları yeterince araştırma lüzumunu hissetmiyor, bu tür olayları mucizevi ve istisnai vakalar olarak geçiştiriyor. Hâlbuki bunlar dikkat çeken mühim olaylardır.
Araştırmalar kanserin fiziksel olduğu kadar ruhsal komplikasyonlarının da varlığına, ruhsal problemlerin kanserdeki yaşam kalitesi ve süresinde en az fiziksel yakınmalar kadar belirleyici olduğuna işaret ediyor. Hastaların yüzde 47’sinde bir psikiyatrik bozukluk gelişiyor,. Dolayısıyla kanser hastalarında medikal tedavilerin yanısıra etkin ruhsal terapilerin, psikolojik destek programlarının, hasta ve aile eğitimlerinin ve sosyal destek çalışmalarının planlanması mutlak surette gereklidir.
Yöntem neden başarılı
EMDR kanserli hastaların ve yakınlarının kansere bağlı travmalarını çözmede son derece etkili bir yöntemdir. EMDR, kanserle ilgili korkuları, kaygıları ve takıntıları giderirken, inkar ve kabullenememe süreçlerinin çok daha çabuk atlatılmasını sağlamaktadır.
