Erbil’de (Hewlêr) 25 yýldýr Kürt federasyonu var, adýný bile duymak istemiyorlardý; attýklarý manþetler, ‘CIA Kürtleri’ nin ötesine geçemedi, fakat bu aralar, her nedense, darbe ve kirli savaþ suçlusu ayný medya, Rojava’da olup bitenleri Diyarbakýrlýlardan hatta Hewler halkýndan bile daha fazla merak ediyor!
Bu haberleri de en çok merak eden kesim, malum kesim!
Taksim-Gezi ‘devrimine’ mola verdiler, yüzlerini Rojava’ya döndüler!.
Yakýnda, PYD lideri Salih Müslim’e Taksim-Gezi devrimcilerinin kurmak istedikleri partinin baþýna geç diye teklif yapýldýðýný bir yerlerde okursanýz hiç þaþýrmayýn.
O iþ yarým kaldý biliyorsunuz, þimdilerde ünlü sosyologlarýn mühim tespiti icabý , Erdoðan’a karþý yarým kalmýþ devrimi tamamlamak üzere kurulmasý mecburi hale gelen yeni parti için yoðun toplantýlar yapýlýyormuþ!
Yeni bir parti için her þey tamam, her þey yerli yerinde diye yazýyorlar!
Emenna, bir kere Erdoðan’a özel bir nefret var, ve bu nefrete eþlik eden, yenilgi psikolojisinin harekete geçirdiði muazzam bir enerji var, mazisi, týpký Baasçýlýk gibi, türevleriyle beraber ibretlik bir ideoloji, ve hala bu ideolojiden ve türevlerinden umudunu kesmemiþ geniþ bir kitle var!.
Sosyal ve ekonomik statü kusursuz, giyim kuþam marka..24 saat açýk mekanlarda tartýþmalar eksiksiz sürüyor. Gösterilerde daðýtýlan ve bedelini ta Meksika’da yaþayan hayýrseverlerin(!) kredi kartlarýyla ödedikleri nevaleler de cabasý.
Velhasýlý yeni parti ve yeni devrimci atýlým için propaganda ekibi, yazar-çizer takýmý, dünyanýn her yerinde geçerli kredi kartlarý, yaþý kemale ermiþ ama uslanmamýþ etki ajanlarý, kendi halkýnýn ve ülkesinin siyasi belleðinden habersiz teori üreten sosyologlar, onlar da ekip olarak hazýr ve nazýrlar.
Ama bana kalýrsa bu mahallede yine de eksik olan bir þeyler var.
Siyasi beleþçilik huyu epey geliþmiþ ama özgüven duygusu da bir o kadar kötürüm kalmýþ bir mahalle bu.
Türkiye solunun, Kemalist ve neo-ittihatçýlarýnýn ve son zamanlarda onlara katýlmaktan baþka çaresi kalmamýþ etki ajanlarýnýn kendilerine özgüveni yok.
Alabildiðine de beleþçiler. Her beleþçiliðin bir sonu var tabi. Siyasi beleþçiliðin de sonuna gelindi Türkiye’de, ama farkýnda deðiller.
Ýnatlarý inat, Kürtler’in sýrtýndan inecekleri yok, gözlerini Ýmralý’ya, Kandil’e dikmiþ, çözüm süreci ne zaman bitecek diye, umutla bekliyorlar..
Ama farkýndalar mý bilmiyorum, kaderleri, Öcalan’ýn aðzýndan çýkacak iki kelimeye baðlý, ‘tamam yolun sonuna geldik arkadaþlar, siz yolunuza biz yolumuza’ dese, kendi içlerinde sosyal patlama yaþayabilirler!
Kendin bir siyasi varlýk gösteriyorsan, doðru veya yanlýþ, fikirlerinde samimiysen, insanlarý samimiyetine inandýrabilmiþsen, kendine güvenin varsa, baþkasýnýn sýrtýna binmek, baþkasýnýn hayatý üstüne siyasi kumar oynamak yerine, fedakarlýk gerektiðinde iþte hayatým diyebiliyorsan, saygý görür takdir edilirsin.
Ama yok eðer kaybedecek bir þeyin yokken, ve hiçbir þeyi kayýp etmeyi göze alma cesaretini hayatýnda bir kez dahi göze aldýðýn görülmemiþken, insanlara, mesela daða her nasýlsa çýkmýþ ama þimdi inmek isteyen Kürtler’e ‘savaþtan baþka çareniz yok, bu hükümet ve Erdoðan sizi kandýrýyor’ diyorsan, yaþýndan baþýndan utanmadan daðlara çýkýp geri çekilmekte olan torunun yaþýndaki Kürt gençlerini yeniden savaþa davet eden, kendi liderlerinden bile kuþkuya düþüren sorular soruyorsan, bir savaþ sona ererken, Kürtler’e ve bu ülkeye yazdýðýn bir kitabýn hatta bir köþe yazýsýnýn, sarf ettiðin bir sözün diyetini Kürt halkýna kýrk yýldýr ödetmenin peþinde koþup duruyorsan, kusura bakma ama, sen yaþadýðýný sanan ölüden baþka bir þey deðilsin!
Bu yaþayan ölülerin atalarý, bugünkü yoldaþlarý ‘Alavere dalavere Kürt Mehmet daðlara!’ dediler bir gün ve Kürt Mehmet kýrk yýldýr elde silah daðlarda ölmeye ve öldürmeye devam ediyor.
Daða çýkmayý, savaþmayý, acý çekmeyi, tecavüze uðramayý, muhacirliðe katlanmayý, kent varoþlarýnda onursuz bir yaþama mahkum olmayý, iç infazlarla, JÝTEM’in katillerinin kurþunlarýyla telef olmayý Kürtler’e havale ettiler..
Ama bir savaþýn gölgesinde usul usul ve sýkýntýsýz yaþlanma bahtiyarlýðý da her nedense bu çok uluslu çok patronlu etki ajanlarýnýn payýna düþtü!
Bedelini halkýn ve namuslu aydýnlarýn ödediði, binlerce can alan, yüz binlerce ocak söndüren bir trajedinin sonuna gelindi, devletin ilk kez bu hükümet zamanýnda Kürtler’i daðlarda tutma inadý bitti, ama bunlarýn inadý bitmedi, þimdi yine en baþta Kürtler’e ve baþkalarýna yaþatacaklarý yeni bir trajedi imalatýnýn peþindeler.
Rojava Rojava diye tutturmuþlar!
Siz kim Rojava kim, neyiniz var sizin Rojava’da?
Hatýralarýnýz mý, sýra sýra mezarlarýnýz, akrabalarýnýz mý?
Sizin derdiniz Rojava filan deðil, siz Kürt silahlarýnýn gölgesinde, çoktan yitirdiðiniz öz güveninizi arýyor, Kürtler’den, Erdoðan’ýn iktidarýný sona erdirebileceðini düþündüðünüz kuvvetli bir savaþ bekliyorsunuz !
Ama þunu da bilin ki, Kürtler ne bu savaþa ne böyle bir oyuna evet diyecek!
Filmin sonuna gelindi, kapanan perdeye bir zahmet bakýn, THE END yazýyor!