Çarþamba günü Ankara’da bu yýl beþincisi düzenlenen Büyükelçiler Konferansý’nýn açýlýþý sýrasýnda Bakan Yardýmcýsý Naci Koru’yu dinlerken aklýma Türkiye’yi yakýndan takip eden bir Alman arkadaþýmýn yýllar önce söyledikleri geldi.
Davutoðlu’nun henüz bakan olmadýðý ama etkisinin konuþulduðu, yeni-Osmanlýcýlýk tartýþmalarýnýn çok prim yaptýðý dönemlerdeydi. Almanya’nýn önemli düþünce kuruluþlarýndan birinde çalýþan arkadaþým Türkiye’nin bölgesinde etkili olma çabalarýnýn sonuç getirmeyeceðini Dýþiþleri Bakanlýðý’ndaki diplomat sayýsýnýn azlýðýna ve Batý dilleri dýþýnda farklý dil bilmemelerine baðlamýþ, katýlýmcýlarý rahatlatmýþtý.
***
Çok iyi hatýrlýyorum ben de Berlin’deki toplantýda Amerikan diplomatlarýnýn Arapçayý iyi bildiðini ama Araplarý bir türlü anlayamadýðýný, meselenin sadece dil bilmek olmadýðýný, çýkarlarýn ve beklentilerin de dikkate alýnmasý gerektiðini söylemiþtim. Nitekim dediðim gibi oldu. Türk diplomasisi dil öðrenmeye fýrsat bulamadan, sayýsal olarak onlarý yakalayamadan Arap dünyasýna aðýrlýðýný koydu.
Türkiye, çevresindeki sorunlar söz konusu olduðunda fikrine baþvurulan, çýkarlarý dikkate alýnan bir ülke haline geldi. Gerçekten de Afganistan’dan Somali’ye kadar söz sahibiyiz. Tabii ki her dediðimizi dünyaya dikte ettirebilecek durumda deðiliz. Ama Türkiye etkisini, aðýrlýðýný her yerde hissettiriyor. Pek çok alan ve yerde dikkate alýnýyor. Niceliði açýsýndan kendisinden çok daha büyüklerle ayný kefeye konuyor.
Naci Koru’nun anlattýklarýndan da Türkiye’nin Batý ile arasýndaki niteliksel farký kapatmaya baþladýðýný anlýyoruz. 2000 yýlýnda 1392 olan meslek memuru sayýsý 2012’de 2112’ye çýkmýþ. Bu sayý ABD için 7 bin, Almanya için 6 bin 500 civarlarýnda. Ancak Hindistan gibi 1 milyar 300 milyonluk bir ülke de bizim çok altýmýzda. Türkiye’nin 12 yýl içinde gerçekleþtirdiði sýçrama dikkate deðer.
Ayný þey dýþ temsilcilikler açýsýndan da geçerli. 2008’de 172’den 2012’de 209’a çýkmýþ. Dýþ temsil açýsýndan Türkiye, Fransa, ABD, Çin ve Rusya’nýn ardýndan þimdiden dokuzuncu sýraya ulaþmýþ durumda. Pek çok ülke dýþ temsilcilik kapatýrken biz açýyoruz. Açtýðýmýz temsilciliklerden de kar ediyoruz. Bu ülkelerle olan ticaretimiz artýyor.
***
En büyük sýçrama Afrika’da. 10 yýl içinde temsilcilik sayýsý 12’den 34’e çýkmýþ. Ayrýca çoðu ülkede binalar yenilenmiþ, Berlin’de olduðu gibi etkileyici yapýlar içinde bulunulan þehirlere kazandýrýlmýþ. Konsolosluk hizmetleri de daha etkin hale getirilmiþ. Asýl önemlisi, dil sorunu çözüm yoluna girmiþ. Daha önce hiç önemsenmeyen dillerin öðrenilmesi teþvik edilmeye baþlanmýþ.
Bütün bunlar Türkiye’nin küresel etkisinin daha da artacaðýný, çevresini daha da iyi anlayacaðýný gösteriyor. Yeter ki gücümüzün ve etkimizin geçmiþe oranla arttýðýný bilelim, kendimizle gurur duyalým fakat gücümüzü daha da çok fazla test etmeye, istediklerimizi baþkalarýna zorla kabul ettirmeye kalkmayalým. Bizi bu duruma çatýþmanýn deðil uzlaþmanýn, savaþmanýn deðil barýþmanýn ve barýþtýrmanýn getirdiðini hatýrlayalým.