Obezite hiç þüphesiz çaðýmýzýn en önemli saðlýk risklerinden biri olarak kabul ediliyor; baþlýcasý þeker hastalýðý, kalp hastalýðý, kanser olmak üzere insan saðlýðýný tehdit eden ve en yüksek can kaybýna yol açan hastalýklara yakalanma riskini belirgin bir þekilde artýrdýðý yapýlan araþtýrmalar ile ortaya konuluyor. Ancak maalesef diyet, fiziksel aktivite, ilaç kullanýmý gibi mevcut tedavi seçeneklerinin kýsa süreli yararlý olabilmesine karþýlýk uzun dönemde baþarýsý oldukça sýnýrlý. Cerrahi uygulamalar ise geri-dönüþümü olmayan önemli riskler taþýyor. Diðer taraftan, bitkilerde bulunan fenolik bileþiklerin (flavonoitler, fenolik asitler, prosiyanidinler) anti-obezite (obezite karþýtý) etkiye sahip olduðu bildiriliyor ve zayýflama diyetlerinde yaygýn olarak kullanýlýyor.
Karabamya (Hibiscus sabdariffa) çiçeði çanak yapraklarý (kaliks) fenolik bileþikler bakýmýndan zengin ve bu bileþiklerin antiobesite etkisi gösterdiði yapýlan bilimsel araþtýrmalar ile ortaya konulmuþ. Bu bileþikler organik asitler (hidrokisitrik asit, hibiscus asitleri), kýrmýzý rengini veren antosiyaninler (hibiskin, siyanidin-3,5-diglukozit, delfinidin, gossipisiyanin), flavonoiitler (hibiskitrin, gossipitrin, kersetin, luteolin) ve fenolik asitler (klorojenik, elajik, ferulik, kafeik, protokateþik, para-kumarik asitler).
Yürütülen bir araþtýrmada obez farelere karabamya alkollü özütü verilerek muhtemelen pankreatik lipaz enziminin etkisi azaltýlarak yemekle alýnan yaðlarýn emiliminin baskýlandýðý, ayrýca kan þeker seviyesinin, trigliseritlerin ve düþük yoðunluklu kolesterol (LDL) seviyelerinin düþürülebildiði ve bu suretle hayvanlarýn zayýflamalarýnýn saðlandýðý bildiriliyor. Yüksek yaðlý diyet ve hareketleri sýnýrlandýrýlarak obez yapýlmýþ farelerde sulu özütün yað dokusu oluþumunu (PPAR-gama’yý baskýlayarak) ve karaciðerde yað depolanmasýný azalttýðý görülmüþ. Bir baþka çalýþma yüksek früktoz, yað ve enerji içeren diyetle beslenen sýçanlar üzerinde yürütülmüþ ve gerek sulu ve gerekse alkollü karabamya özütlerinin hayvanlarýn kilo almasýný önlediði gözlemlenmiþ. Metabolik sendrom teþhisi konulmuþ hastalarda bir ay süreyle günde 100 miligram karabamya tozu verildiðinde kan þekeri, total kolesterol seviyelerinde düþme saðlanýrken, yüksek yoðunluklu kolesterol (HDL) seviyelerinde kontrol grubu bireylere göre artýþ saðlanmýþ. Bir diðer klinik çalýþma yaðlý karaciðer (steatoz) hastalarýnda 3 ay boyunca günde 1 gram sulu karabamya özütü uygulanmasý ile kilo kaybýnýn yaný sýra kan lipit seviyelerinde belirgin düþme saðlanabildiði, karaciðer saðlýðýnýn geliþtiði bildiriliyor. Bu durumda karabamyanýn hem çayý, hem de sulu özütünün zayýflama rejimlerinde yarar saðlayabileceði düþünülebilir. Ancak sulu ve alkollü özütleri arasýnda yapýlan karþýlaþtýrmalý çalýþmada polifenolik içeri bakýmýndan daha zengin olan alkollü özütünü daha yüksek etkiye sahip olduðu gösterilmiþ.
Peki karabamya saðlýðýmýz açýsýndan ne derecede güvenilir? Tabi önemli olan yine miktarý abartmamak. Sýçanlarda 30 gün süreyle günde 1 gram karabamya özütü verildiðinde herhangi bir olumsuz etki gözlemlenmezken, 3 ay süreyle günde 2 gram verildiðinde karaciðer enzim deðerlerinde artýþa yol açtýðý görülmüþ. Miktar daha da artýrýlýp 3 ay süreyle 4,5 grama çýkarýldýðýnda sperm sayýsýnda azalmaya yol açmýþ.
Sonuç olarak karabamya çanak yapraklarý zayýflama diyetlerinde güvenilir bir yardýmcý, ama mucize deðil. Bu bilgileri ve benim adýmý kullanarak 30 günde kilo kaybedeceksiniz diye sizi kandýrmaya çalýþanlardan kaçýnýn. MUCÝZE YOK!