Karakolda o gece

Þam’da diktatörlüðün kalbine yönelik bombalý saldýrýya kadar Esad’ýn varlýðýný koruyacaðýný düþünen iç ve dýþ paydaþlarý, rejimin yýkýlma ihtimali artýnca farklý senaryolarla yeni iktidar hesabý yapmaya baþladýlar

Esad kendini ve ülkesini yakabilir, ancak Suriye üzerinden Doðu Akdeniz’e açýlan ne Rusya ne Ýran için böylesine bir yenilgi, stratejik açýdan hazmedilebilir durum deðildir.

Zira birinci dünya savaþýndan sonra sýnýrlarý cetvelle çizilen ve yapay devletler kurulan Ortadoðu’da yeni bir kadastro çalýþmasý yapýlýyor, imar ve uygulama planlarý hazýrlanýyor.

Karþý saftaki Amerika, Almanya, Fransa, Ýngiltere ve Ýsrail gibi çok sayýda ülkenin istihbarat elemanlarý bölgede cirit atýyor.

Çatýþmanýn derinliði Ortadoðu’dan Doðu Akdeniz’e uzanan geniþ havzada doðalgaz ve petrol rezervlerine kadar uzanýyor.

Rum Dýþiþleri Bakaný’nýn açýkladýðý gibi Kýbrýs, Lübnan, Mýsýr ve Ýsrail’in Akdeniz sularýnda 5 milyar varil petrol, 12.7 trilyon metreküp doðalgaz var. Amerikan Global Energy þirketi dahil farklý ülkelerden 29 þirket bölgede yeni anlaþmalar kovalýyor.

Sýcak sulara açýlmanýn ve bölgede konuþlandýrýlmýþ askeri üslerin ülkelere saðlayacaðý olasý yararlarý ise ayrýca sýralamaya gerek yok.

Ortadoðu’da týrmanan gerginlik, bölgede 120 milyar dolarlýk yeni silah pazarý yarattý, yeni askeri ittifaklara ve yeni askeri üslerin kurulmasýna yol açtý.

Ortalýk toz duman

Sular mý taþtý, yoksa çekildi mi toz bulutu daðýldýðýnda daha iyi fark ederiz. Malum, sular taþtýðýnda balýklar karýncalarý, çekildiðinde karýncalar balýklarý yer.

Küresel güç odaklarý için buradaki temel sorun, Türkiye’nin pozisyonudur. Bir taraftan model ortak olarak ABD ile eþit þartlarda masaya oturmak istiyor, diðer taraftan Rusya gibi devlerle yeni ticari iliþkiler geliþtiriyor.

Bir odaða yamanmayan, 1920’li yýllarda Ortadoðu’daki kadastro çalýþmalarýndan tarihi dersler çýkartarak kendi gerçekliðine yaslanmaya çalýþan, sabit ayaðý Anadolu’da hareketli ayaðý dünyayý turlayan bir ülke...

Son günlerde Ýran, Irak ve Suriye sýnýrýndan Türkiye’ye yönelik baþlatýlan PKK saldýrýlarý, bu perspektiften deðerlendirilmelidir.

PKK bu konjonktürde Arap Baharý benzeri bir kalkýþmayla Türkiye’den toprak koparma hayalini kurmaya baþladý, Ortadoðu’daki isyaný Türkiye’ye taþýmak istiyor.

Yerinde müdahaleyle daha önce Þemdinli’nin merkezinde halkýn arasýna karýþarak baþlattýklarý eylem planý tutmadý, 115 terörist öldürüldü.

Karakol dönemi bitti

Bu arada terfisi yanacak veya “benim komutanlarým Silivri’de” diyerek pasif direniþe yönelen komutanlar yok mu, tabi var.

Önceki gece 8 þehit verdiðimiz Hakkari merkeze baðlý Geçimli köyündeki askeri karakola yönelik saldýrýda da zihinlerde soru iþareti býrakan unsurlar var. PKK dikkati daðýtmak için eþ zamanlý 4 karakola saldýrýyor. Teröristler karakolun içine kadar girebiliyor. 2 terörist karakolun içinde öldürülüyor.

Teröristlerin kapýya kadar dayanmasý, üstelik bu eylemi güvenlik güçlerinin teyakkuz halinde olduðu esnada gerçekleþtirmesi, ciddi istihbarat veya organizasyon sorunu olduðunu iþaret ediyor.

Saldýrýya uðrayan karakolun dere yataðýnda ve eski bir karakol olmasý, son dönemde hiç yenileme yapýlmamasý da dikkat çekicidir. 3 askerimiz karakola düþen roketle þehit olmuþtur. Bunun üzerinden iktidara yüklenilmesi büyük haksýzlýktýr, zira TOKÝ 60 karakol inþa etmiþ, 146 karakolu da inþa ediyor.

Ayrýca kaçakçýlýk döneminden kalma karakollarla mücadele etmenin zorluðunu artýk TSK’nin görmesi ve karakollardan vazgeçmesi gerekir. TOKÝ, TSK’nin ihtiyaç belirttiði tüm karakollarý baþtan sona yenilese bile bu sorunu ortadan kaldýramazsýnýz.

Teröristle mücadele konseptinin deðiþtirilmesi elzemdir. Maalesef, TSK, 1993’de olduðu gibi alan hakimiyetine geçmek yerine karakol düzeniyle mücadelede ýsrarlý. Sorunu eski üç beþ karakolla açýklamaya çalýþmak, sýð bir yaklaþýmdýr.

Tüm bunlara raðmen saldýrýda 11 teröristin öldürülmesi, geçmiþten farklý olarak mücadele düzeyindeki ilerlemeyi göstermesi önemlidir.

Hedefleri belli; psikolojik üstünlüðü ele geçirmek, halký ayaklandýrmak ve tüm dünyaya mesaj vermek için Suriye’nin kuzeyindeki gibi bir karakola veya yerleþim birimindeki kamu binalarýna PKK bayraðýný dikmek istiyorlar.

Geçen yýl Fehman Hüseyin’in yerine geçen Muhammed El Halef, bu operasyonlarýn planlayýcýsý. El Muhaberat’la sýký iliþkisi bulunan, Fehman Hüseyin’e göre siyasi yaný daha güçlü olan Suriyeli Halef, þimdiye kadar amacýna ulaþamadý.

PKK’nýn gölgesinde

Ancak bazý gazetelerin “Halep ordaysa Þemdinli burada” veya “Þemdinli Þam gibi” manþetler atmasý, bazý gazetelerin PKK’nýn yayýn organý gibi hareket etmesi, dünün ulusalcý Nuray Mert, Serdar Akinan, Ece Temelkuran gibi yazarlarýn neredeyse göbek atacak hale gelmesi düþündürücüdür.

Gazetecilik refleksiyle açýklanmasý güç bu tutum ve tavýrlar, Türkiye’yi kuþatma giriþimlerinin medya planlamasý gibi görülebilir veya AK Parti düþmanlýðý ortak paydasýnda saflarýn sýklaþtýrýlmasý olarak yorumlanabilir.

Bu arada CHP ve BDP’nin yangýna körükle giden yaklaþýmý üzerinde durulmasý gereken bir noktadýr. BDP sürpriz deðil ama CHP’nin Esad rejimine verdiði desteðin ardýndan rejim düþme potasýna girince týpký Esad gibi PKK muhalefetiyle iktidar hesabýna kapýlmasý hazindir.

Yýllarca derin yapýlarla iþ piþirerek kendi imtiyazlý sýnýflarýný yaratan ve halka raðmen ürettikleri iktidar planlarýný bir türlü seçim sandýðýndan geçiremeyenler, þimdi PKK silahlarýnýn gölgesinde iktidar koþusu yapmaya hevesleniyor.

Ey Atatürk, gör bak, kurduðun CHP umudunu PKK’ya baðlamýþ!