Maçlarýn genel olarak bir kýrýlma aný olur... Ama dünkü maçýn neredeyse her aný kýrýlgandý. Hangi birini sayalým.
Karþýlaþmanýn bu duruma gelmesinde, hakem kararlarýnýn savurganlýðý baþrol oynadý. Neredeyse bütün kararlar tartýþmalý... Her iki takým için verilen kýrmýzý kartlar, iyi süzülmemiþ ikinci sarýlardan geldi. Dany’nin ayaðýnýn rakibin bacaðýna temas etmesini tekme atma olarak algýlamak çok abartýlýydý... Burak’ýn düþtüðü pozisyonda da, Sivaslý oyuncuyu atmak gaddarcaydý. Bu pozisyonda “Burak kendi düþtü” bile denilebilirdi. Hadi faul ver, geç... Ama kýrmýzý çýkarmak, maçý katletmenin Halis Özkahya’ca ifadesiydi... Cicinho’nun pozisyonu için verilen penaltý kararý bile, yüzde yüz gerçeði yansýtmýyor. Adam kollarýný/ellerini gösüne yapýþtýrmýþ; baþka neresine soksun ki, top çarpmasýn.
Eren’in bilinçli olarak, dirseði ile Ebue’nin aðzýný parçalamasý cezasýz kalýyorsa, o hakemi konuþmak bile yersiz... Derhal tarihe gömeceksin.
Galatasaray’ýn attýðý ilk golden önce de, rakip gole giderken çelme ile düþürüldü... Aydýn topu açmýþ, Selçuk Ýnan doðrudan ona ayak koyuyordu.
***
Pozisyon tartýþmaktan, Sivas’ýn görsel þenlikli, yaratýcý, hoþ ve cesur futbolundan söz edemiyoruz. Ben bu takýmýn hastasýyým... Hiç tartýþmasýz bu güdük ligin en iyi futbol oynayan ekibi... Yeteri kadar karþýlýk görmemesi, ödül alamamasý büyük talihsizlik.
Düþünün ki; Galatasaray taraftarý, takýmlarýnýn Sivasspor karþýsýnda bir ara çaresizleri oynayýnca, tribünlerden hoþnutsuzluðunu bile gösterdi. Durum 0-0’ken; öne geçmesi gereken takým Galatasaray deðil, Sivas’tý.. Daha 18. saniyede pozisyon buldular.
Önemli yýldýzlarýn çeþitli nedenlerle oynamamasý; Selçuk Ýnan ve Melo’ya farklý bir sorumluluk yüklemiþ olmalý... Geçmiþ maçlara oranla, daha çok maçýn içindeydiler. Çabalarý, katkýlarý ve iyi niyetleri görülmeye deðerdi. Burak da çok çalýþtý. Baþlarýnýn belaya gireceði maçtan, yüzlerinin akýyla çýktýlar.