Meðer Akif Beki, “AK Parti Genel Baþkaný ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn beðenmediði fikirleri özgürce savunmakta ýsrar ettiði için” Hürriyet’ten kovulmuþ.
Karar gazetesinin bir yazarý böyle diyor.
Hürriyet’in kovduðu Akif Beki, Karar gazetesinde yazýlarýna baþladýðýna ve Karar gazetesi de AK Parti’yi desteklediðine göre (en azýndan böyle biliyoruz), müdahaleci Erdoðan’dan “yeni bir müdahale” beklenebilir mi?
Karar yetkililerini arayýp, “Benim kovdurduðum yazara sahip çýkmak size mi kaldý? Siz kimsiniz ki?” diyebilir mi? Yeni bir kibir örneði sergileyebilir mi?
Buradaki “kibir” ifadesi, Karar yazarýna aittir: Erdoðan’ýn daima “gurur, kibir bize yakýþmaz” dediðini, “tevazu ehli” olmanýn gereðine iþaret ettiðini, ne var ki “Sen kimsin?”i, “Haddini bil!”i dilinden düþürmediðini söylüyor. Ve ekliyor: “Yaðmurlarda beraber ýslandýðý kimseleri bile bu þekilde tahkir etmekte beis görmüyor.”
Erdoðan’ýn, yaðmurda beraber ýslandý hangi AK Partilileri tahkir ettiðini, hangi dava arkadaþýný “Sen kimsin ki?” diye azarladýðýný bilmiyorum.
Karar yazarý hatýrlatýrsa (isimlerini telaffuz ederse), biz de öðrenmiþ oluruz ve “kuvveden fiile çýkmasý an meselesi olan homurtularýn” mahiyetini daha iyi anlarýz.
Söyledikleri “tehdit” gibi duruyor çünkü: “Gittikçe yükselen bir tepki var. Bu tepki þimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çýkmasý’an meselesi.”
Daha doðrusu, Karar yazarý, Erdoðan’ý “yaklaþmakta olan” bir þeyle tehdit ediyor.
Daha önce de, “AK Parti içinden çýkacak hem Ýslamcý, hem Batý’yla iyi geçinen bir partiyle” tehdit etmiþti.
Hem Ýslamcý...
Hem Batý’yla iyi geçinen...
Herhalde, hem de “adalet maðdurlarýný” (!) üzmeyen...
Baþtaki meseleyi dönecek olursak...
Erdoðan’ýn hoþlanmadýðý fikirleri özgürce savunmakta ýsrar ettiði için Hürriyet’ten kovulan Akif Beki, arada sýrada Erdoðan’ýn iyiliði için Erdoðan’ý pataklayan (“Diktatör, Hitler esintileri” filan diyen) AK Partili Karar gazetesinde yer bulabildiðine göre, buradan þu iki çýkarsamayý yapmamýz gerekecek:
BÝR- “Müdahalecilikte” sýnýr tanýmayan Erdoðan, “baþka dünyalarýn gazetesi Hürriyet”e müdahale edip yazar kovdurabiliyorsa (kovdurmuþsa), bu alýþkanlýðýný kendi dünyasýnýn gazetesi olan ve nüfuz etmekte zorlanmayacaðý Karar gazetesi üzerinde niçin sergilemesin? Muhtemelen, gazete “yetkililerini” arayýp, “Benim Hürriyet’ten kovdurduðum yazara sahip çýkmak size mi kaldý? Siz kimsiniz ki? Haddinizi bilin!” demiþtir. Demek ki, Karar gazetesi yetkilileri, Aydýn Doðan’dan daha mukavim, daha dayanýklý. Fikir özgürlüðü konusunda daha cesur!
ÝKÝ- Karar yazarý yalan söylüyor. Yani, Beki’yi Erdoðan ya da çevresinden “birilerinin” kovdurduðunu söyleyerek açýkça “iftira” atýyor.
Birinci aðýzdan ikrar gelmediði sürece, ben, ikinci ihtimalin geçerli olduðunu düþünüyorum.
Karar yazarý iftira atýyor!
Burada, Hürriyet gazetesi yetkililerine, maðdur Akif Beki’ye ve elbette Erdoðan’a söz düþüyor.
Ýþin aslýný açýklamalýlar...
Birinci ihtimal geçerliyse, yani Akif Beki Erdoðan’ýn baskýsý sonucu Hürriyet’ten kovulduysa, bu durumda isabet kaydedilmediðini, müdahalenin boþa gittiðini söylemek zorundayýz.
Benim bir müdahale yetkim olsa, yazdýklarýyla etki uyandýrmayan Akif Beki’yi deðil, daha “etkili” isimleri kovdururdum.
Demek ki Erdoðan iþi bilmiyor!
HAMÝÞ
Karar yazarý, bir süre önce, Konya milletvekili ve eski Baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’na yönelik eleþtirileri cevaplarken, “E, yuh yani!” diye bir ifade kullanmýþtý. Kendi gazetesinin bir yazarý, yine Eski Baþbakanlardan Erdoðan’dan bahisle, “Midas’ýn eþþek kulaklarý” diye bir yazmýþtý.
Buna da “E, yuh yani!” diyor mu?
Diyecek mi?