Karlar düşer

Yurdun yüksekleri karla kaplandı. Soğuk ve yağışlı hava tüm yurtta neredeyse aralıksız devam ediyor. Mevsim kış, hava soğuk ve yağışlı olunca, İstanbul’da ne zaman kar yağışının oluşacağı en çok merak edilen soruların başında geliyor. Ama aslında kar yağıyor, İstanbullu’nun haberi yok.

Yağış, yaygın olarak bilinenin aksine, tek tiptir. Her seferinde kar olarak başlar. Yazın ortasında bile oluşan yağış, kar yağışıdır.  Yerçekiminin etkisiyle yeryüzüne doğru yaklaştıkça hava sıcaksa erir, yağmur damlası olur, daha soğuksa donar dolu olur, fazla sıcaklık farkı yoksa erimeden ya da donmadan kar olarak iner. O yüzden aslında sürekli kar yağıyor, farkında değilsiniz. Sorulması gereken, ne zaman İstanbul’a kar yağacak değil, yağış ne zaman kar şeklinde yere inecek?

Aralık ayının 20’si itibariyle, sıcaklık İstanbul’da iki haneli rakamları zor görecek gibi görünüyor. O halde giderek donma noktasına yaklaşacak olan hava sıcaklığı, en azından sulu kar yağışını İstanbullulara gösterir, fakat beyaz örtünün İstanbul manzarasını kaplaması Aralık ayında pek mümkün görünmüyor. “Allah dağına göre kar yağdırır” derler ya, işte aynen yaşanan durum o, İstanbul için. Sağanak yağmur ve fırtınada felç olan ulaşım, trafikte geçen saatleri düşününce, kar yağışının en son İstanbul’da görülecek olması, belki de bizim için bir şanstır... Kim bilir!

HAVANIN İYİSİ KÖTÜSÜ YOK

Seviyoruz sıfatları. Her şeyin önüne arkasına, tanıdıklarımıza, tanımadıklarımıza, sevdiklerimize, sevmediklerimize, ünlülere, ünsüzlere, tanıdığımız herkese, hatta hayvanlara, bitkilere bile birer sıfat ekliyoruz. Havaya eklemeseydik eğer şaşırtıcı olurdu. Evet, atmosferin de sıfatları var pek çok insan için. Hava güneşli, sıcak ya da ılık olduğunda güzel; yağmurlu, kapalı ya da soğuk olduğunda kötü bazıları için. Ötesi yok. Kalıpları delmek deveye hendek atlatmaktan daha zor. Öyle ki bu sıfatların psikolojik etkileri var artık üzerimizde. Tabii ki güneş enerjisinin düşük olduğu günlerde bizim enerjimizin düşük olması çok normal fakat bütün kış, güneşin enerjisi düşük. Bütün kışı depresif geçirecek halimiz yok. Bu yüzden önyargılardan kurtulmamız gerekiyor. İngilizlerin topluca intihar etmesi gerekirdi öyle olsa. Kış şartlarında sağlığımıza daha dikkat etmeli ve daha iyi beslenmeliyiz fakat her kapalı havayı, kötü hava olarak yaftalamamalıyız. Güzelliği nereden baktığınıza göre değişir çünkü... Kapalı ve yağmurlu havalar da pekala güzeldir.

LODOSUN GÖZÜ HER DAİM YAŞLI

Kışın hakim rüzgar yönü Türkiye’de lodos. Alçak basınç sistemlerinin sıklıkla yaşandığı kış mevsiminde, sistemler lodosla başlar hep. Hava önce biraz ısınır, ardından yağışı ve soğuk havayı getirir. Alçak basınç sistemlerinin başlamasıyla birlikte esen lodos, atmosfer basıncındaki düşüşün, baş ağrılarının, halsizlik ve uykusuzluğun da müsebbibidir çoğu zaman. Dünyada yaşananın aksine  Türkiye’de bir de ölümcül etkisi vardır lodosun. Her lodosta soba kullanılan evlerden zehirlenme haberleri gelir yurdun farklı illerinden. Uykularında sessiz sedasız, çaresizce pek çok insana zehir solutan lodos, pek çok kişinin de gözünü yaşartıyor işte. Lodosun gözü her seferinde ardında yağış bıraktığı için ‘yaşlı’ olması gerekirken, hatalı inşa edilmiş bacalar yüzünden yaşlı Türkiye’de! Ağlıyor; karbonmonoksit zehirlenmesine yol açan hatalı baca inşaatlarının günahını çektiğinden...

Lodos toz taşıdığı ve hava kalitesini düşürdüğünden astım hastalarının ataklarını artırır. O yüzden lodos esince evleri havalandırmamak gerekir.