Kartal kendi gerisinde

Beşiktaş lige başlarken ekonomik zorlukların yarattığı kadro sorunları nedeniyle Beşiktaşlının gözünde ve rakipleri için ‘iddiasız’ bir takımdı. İlk yedi maçında 21 puanın 13’ünü yitirince derinlerde de olsa beslenen umutlar çürüdü.

Ancak sonraki 10 maçta hiç yenilmedi Beşiktaş! Beklenmedik bir patlama gerçekleştirdi, ligin en çok gol atan takımı oldu, devreyi ikinci bitirdi!

Bu kısa özet gösteriyor ki Beşiktaş artık, adından öte, oyunuyla da önemsenen bir ekip görülecekti... Ve artıları eksileri çok iyi biliniyordu. İyi hücum eden, kendine güvenen; ama kötü savunma yapan ve bunu ‘düzeltememiş’ bir takımdı. Kadro değişmemişti. Devre arası maçları eksiklerinin giderilmediğini ortaya koymuştu.

Futbol, kimilerince gizemli bir pakete sarılsa da basit bir oyun. Çok fazla taktik yapı yok. İyi hücum eden takıma karşı, kapanıp iyi savunma yapacaksınız ve rakip üzerinize kalabalık geldiğinde hızla, kestirme yoldan atağa çıkacak, golünüzü arayacaksınız. İBB dün böyle yaptı. Önce Beşiktaş’ın hücum etkiliğine karşı önlem aldı, alan daralttı. Sonra tek paslarla çabuk hücum aradı. Maçtaki ilk golü bu anlayışla kazandı. Ancak eklemek gerekir ki kendi taktiğini uygulamada Beşiktaş’ın büyük desteğini aldı. Çünkü Beşiktaş ikinci ve üçüncü bölgelerinde kalabalıklaşsa da topu geveledi, gol vuruşu yapacağı yerlere hızla taşımadı. Yavaşlığı, çok pas yapması, İBB’nin savunma kurgusunu düzenlemesine omuz verdi. Futbolda çabukluğun değerini Beşiktaş’ın ikinci golü çok iyi belgeledi. Almeida’nın topuk pası ve Olcay’ın vuruşu birbiri ile yarışacak çabuklukta ve birbirini kıskandıracak güzellikteydi. Beşiktaş’ın öne geçişi İBB’nin puan için oyun ilkesini değiştirmeye itti. Daha kalabalık hücumlara yöneldi. Beraberliği kurduğunda yeniden korunma ağırlıklı oyuna döndü. Attığı 2. Golde Doka’nın topu alışındaki ‘el’i hakemin görmeyişi, kaleye vurduğunda topun Sivok’un poposundan yön değiştirmesi büyük şansı idi. 68’de Oğuzhan’dan görevi devralan Fernandes’in de devreye girmesi ile gözü kara gol kovaladı. Devre arası çalışmaları, transferler... Beşiktaş ilk yarıdaki sorunlarını çözememiş, kendine yeni bir güç katmamıştı. Dünkü iştahı kırık Beşiktaş, ilk yarıdaki Beşiktaş ortalamasının biraz gerisindeydi.