Kasap dükkâný eþittir et pazarý!

Sosyal medyayý iyi kullandýðý anlaþýlan Halil Konakçý isimli imamýn vaazlarý bugünlerde seküler kesimin hedefinde.

Çýplaklýðý çaðdaþlýk zannedenlerden, dinden daha doðrusu Ýslam'dan nefret ettiði anlaþýlan kesime kadar geniþ bir kitle saldýrýyor.

Kendilerince hocayý linç ediyorlar.

Neymiþ efendim kadýnlarý aþaðýlamýþ!

Allah Allah nasýl aþaðýlamýþ diye hocanýn vaazýný dinledim.

Hoca tam tersine kadýnlarý yücelten ifadeler kullanmýþ kadýnlarý aþaðýlayacak tutumlarý eleþtirmiþ.

Hoca, Ýslam'ýn kadýnlara nasýl pozitif ayýrýmcýlýk yaptýðýný, onlara nasýl askerlik gibi zor mükellefiyetler yüklemediðini, onlarýn meta gibi kullanýlmamasý istikametinde tedbir aldýðýný anlatýyor.

Kadýnýn ticaret metaý gibi kullanýlmasýný irdeliyor, otomobil tanýtýmý yapanlarýn bile mini etekli kadýnlarla araç sergilediklerini anlatýyor, sözü çýplaklýða getiriyor ve sokaklar kasap dükkanýna döndü diyerek sitem ediyor.

Tamam, hocanýn kasap dükkâný benzetmesi kaba olmuþ ve Kuran'ýn emrettiði hikmetli (bilgece) ve güzel öðütten biraz sapýlmýþ.

Tamam, siz de üslubunu beðenmeyebilirsiniz ve eleþtirebilirsiniz onu anlarým.

Ama çýkýp 'inadýna dekolte giyinin', 'inadýna kýzlý erkekli gezin' diye baðýrarak imamý eleþtirirseniz hiç kusura bakmayýn bunun anlamý, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktýr!

Ýmamýn görevi Ýslam'ý anlatmaktýr. Öyle yapmýþ.

Söylediklerinde bir yanlýþlýk yok, kasap dükkâný benzetmesini tasvip etmemekle birlikte hoca da bu konuda ilk deðil.

Bakýnýz 29 Temmuz 2022 Cuma günü burada Mustafa Sabri Beþer,

"Et Pazarý: Kapitalizmde kadýn bedeni" baþlýklý bir yazý yayýnladý. Bu baþlýk aslýnda bir kitabýn adý (Meat Market: Female Flesh Under Capitalism). Laurie Penny isimli bir feminist batýlý yazarýn kitabý Türkiye'de bu isimle 2018'de yayýnlanmýþ. M. Sabri Beþer'in o yazýsýný okuyun lütfen. Penny seneler önce et pazarý, hoca da kasap dükkaný demiþ.

Her ikisinin de anlatmak istediði þey ayný.

Penny, kapitalizmin kadýn istismarýný kendi açýsýndan anlatmýþ, hoca da meseleye Ýslami açýdan bakmýþ ve çýplaklýðý eleþtirmiþ. Yani biri et pazarý öteki kasap dükkâný derken ikisi de ayný þeyi söylemiþ.

Tekrar ediyorum hocanýn üslubunu eleþtirebilirsiniz ama Ýslam'ýn kadýna verdiði ehemmiyeti anlatan bir hocaya 'kadýnlarý aþaðýladý' derseniz inandýrýcý olamazsýnýz. Tam tersine dine ve Ýslam'a saldýranlarla birlikte olmakla suçlanýrsýnýz!

Evet, Ýslam kadýna pozitif ayrýmcýlýk yapar ve onu el üstünde tutar.

Kadýn Müslüman ailede kraliçe gibidir.

Bakmayýn hanýmlarýn ev iþlerini üstlenmelerine hatta tarlalarda çalýþmalarýna, Ýslam hukukuna göre hiçbirini yapmak zorunda deðiller; hepimiz onlara þükran borçluyuz. Hiç birini yapmak zorunda deðiller. Hatta çocuðunu emzirmekten tutun yemek yapmak bulaþýk yýkamak ve benzeri hane içi ve dýþý hiçbir hizmete/iþe zorlanamazlar.

Býrakýn evin nafakasýný temin ve askerlik gibi mükellefiyetleri ev içindeki hizmetlerin sorumlusu da erkektir.

Onun için çamaþýr makinasý, bulaþýk makinasý ve elektrikli süpürge gibi yüklerini hafifletici aletleri temin etmek lütuf deðil erkeklerin temel görevidir.

Bu bahis uzundur geçelim.

Ýslam'ýn pozitif ayrýmcýlýkla el üstünde tuttuðu kadýnýn da mükellefiyetleri vardýr.

Tesettür bunlardan biridir.

Hür kadýnlar elleri ayaklarý ve yüzleri haricindeki bedenlerini örtmekle mükelleftir.

Bugün maalesef tesettür baþörtüsüne indirgenmiþtir. Oysa sadece örtünmek deðil karþý cinsi tahrik edecek kýyafetler giymek de yasaklanmýþtýr. Mesela dar elbise giyenleri Efendimiz aleyhisselam 'Giyinik çýplaklar' olarak nitelemiþtir.

Bu bahis de uzundur, geçelim.

Dekoltenin çýktýðý adres bellidir!

Tesettür ise dinin gereðidir, yerlidir ve millidir!

Hülasa Ýslam'ý din olarak kabul etmiþ bir haným tesettür emrini de kabul etmiþ demektir.

Tesettür emrini kabul etmekle beraber tesettüre girmeyen hanýmlarý/kýzlarý dýþlamak da doðru deðildir. Ýnanýyorsa büyük bir sorun yok. Gün gelir inancýnýn gereðini yapar.

Ama tesettüre ve tesettürü savunan bir hoca üzerinden Ýslam'ýn emrine savaþ açýlmýþsa orada büyük bir sorun var demektir!

Asýl mesele de budur.

Bunu sadece tesettür üzerinden yapmýyorlar. Bulduklarý her fýrsatta Ýslami olan her þeye saldýrmayý marifet bilen bir kesim var ve bu tavýrlarýyla sosyal barýþý provoke etmektedirler.

Son zamanlarda fiyat artýþlarýyla ilgili Diyanet'in açýklamasý üzerinden yürüttükleri algý da, LGBT üzerinden yürüttükleri algý da ayný provokasyonun parçasýdýr!

Elbette ki millet deðerlerine sahip çýkacaktýr çýkmalýdýr da.

Ve bu millet provokasyona gelmeyecek tecrübe ve birikime sahiptir!