Fransa Dýþiþleri Bakaný, Türkiye’nin Kaþýkçý cinayeti ile ilgili ses kayýtlarýnýn kendileriyle paylaþýlmadýðýný söyledi. Açýklama, 1. Dünya Savaþý’nýn bitiþinin 100. yýlý vesilesiyle yapýlan tören sonrasýna denk geldi.
100. yýlý kutlanan olay, Ýtilaf Devletleri ile Almanya arasýnda imzalanan “ateþkes anlaþmasý”. Diðer bir ifadeyle düzenleyici bir anlaþma kutlanmadý, Almanya’nýn yenilmesini teyit eden ve savaþmama halini ifade eden bir olay anýldý. Savaþa son veren her durum kutlamaya deðer, eðer aynýsý bir kez daha çýkarýlmamýþ olsaydý.
1. Dünya Savaþý sonrasý imzalanan beþ antlaþma, 2. Dünya Savaþý’nýn bizzat koþullarýný hazýrladý. Ýlkinden sonra ikincisini çýkaran devletler, savaþ sonrasý dünyanýn iki bloða ayrýlmasýna, ülkelerin kuzey-güney, doðu-batý diye bölünmesine, sonra vazgeçip birleþmelerine neden oldular. Üstelik tüm bunlarý 100 yýl içinde yaptýlar. Bugün gelinen aþama ise koþullarýn fazla deðiþmediðini, 1. Dünya Savaþý’nýn çýkmasýna neden olan sorunlarýn yerli yerinde durduðu ve çatýþma nedenlerinin o yýllardan hiç de farklý olmadýðýný ima ediyor.
Ortada kutlanasý bir durum olmamasýna raðmen Fransa’nýn bir tören düzenlemesi, Cumhurbaþkaný Macron’un öncelikle iç kamuoyunda prestij arayýþý olarak görülebilir. Yaldýzlarý giderek dökülen Macron’un uluslararasý alanda itibar aramýþ olmasý muhtemel. Bu vesileyle dünya liderlerinin bir araya gelmesini, önemli konularý görüþmelerini saðladýðý da bir gerçek.
Bununla birlikte, konusu netameli bir anma törenini uluslararasý müzakere platformuna dönüþtüren Fransa, yaptýðý bir açýklamayla, tabir yerindeyse, bir çuval inciri mahvetmiþ durumda.
Kaþýkçý cinayetinin nasýl iþlendiðine ve sorumlusunun kim olduðuna iþaret eden kayýtlar Türkiye tarafýndan hemen her devletin ilgili kurumlarýna iletildi. Deðil Suudi Arabistan, ABD ya da Almanya, Kanada bile bilgilerin kendilerine ulaþtýðýný açýkladý. Üstelik bilgilerin iletildiði bizzat Türkiye cumhurbaþkaný tarafýndan dile getirildi, kayýtlarý dinleyenlerin nasýl dehþete düþtükleri kamuoyuyla paylaþýldý.
Fransa Dýþiþleri Bakaný ise Türkiye’nin herkesi bilgilendirdiðini ama Fransa’yý bilgilendirmediðini ima etti.
Keþke acele etmeyip önce bilgilerin kendisine neden ulaþmadýðýný araþtýrsaydý.
Fransa’da kurumlar arasý bir sorun olduðunu bu kadar açýk göstermek, büyük talihsizlik olmuþ. Türkiye’yi olumsuzlayarak siyaset yapma alýþkanlýðýndan mýdýr bilinmez; en kolay yol seçilmiþ. Keþke böyle bir açýklama yapmadan durup bir düþünülseymiþ. Herkese kayýtlarý veren Türkiye, neden Fransa’dan bilgi saklasýn ki diye.
Türkiye Fransa’yý bypass etmediðine göre ortada vahim bir durum olduðu söylenebilir. Fransa’da istihbaratýn kabineden bilgi saklamasý söz konusu ise Fransa’da iki Fransa ortaya çýkmýþ demektir. Bu da Kaþýkçý cinayeti sonrasýnda Suudi Prens üzerinden kurulan iliþkilerin yeniden deðerlendirilmesi konusunda iki Fransa arasýnda görüþ ayrýlýðý olduðuna iþaret eder.
Fransa’nýn da diðer pek çok devlet gibi Suudilerle bir görünen bir de görünmeyen iliþkileri olabilir. Cinayetin sorumlusuna bir türlü ulaþýlamamasý da bundan kaynaklanýyor gibi. Ancak hiçbir devlet kendisini Türkiye’yi karalayarak deþifre etmiyor; Suudi Arabistan’ýn alacaðý pozisyonu bekliyor. Fransa, Suudi Arabistan’ýn tavrýný belirlemeye çalýþmýþ ve bir cinayete boyun eðmemesi yolunda telkin vermeyi seçmiþ olabilir. Ancak belirtelim, bu açýklamadan sonra Fransa öneride bulunma imkanýný yitirmiþ ve rakiplerini sevindirmiþ gibi gözüküyor.