Katar, Kuzey Kore olmadı, Pakistan mı verelim?

Kuzey Kore merkezli bir tırmanış mı, yoksa aşırı sağ ve ırkçılığın gündemin ilk sırasına oturması mı derken, birkaç saatliğine baş döndürücü gündem askıya alındı ve ABD tüm dikkatini güneş tutulmasına çevirdi. En önemli gökbilim olaylarından birisi olarak gösterilen güneş tutulması, sadece ABD'den izlenebildiği için de, fazlasıyla medyatize edildi. Tıpkı, ülkemizde yağmur, sel, kar ya da trafik gibi olayların İstanbul'da olması durumunda, ülkenin tek gündemi haline gelmesi gibi. Tabi bu boyuttaki gökyüzü olaylarını sarsıntılar, uçak kazaları, depremlerin izlediğine dair de şehir efsanelerini akıldan çıkarmayalım. İnşallah bu güneş tutulmasının ardından ABD'nin başına da şok edici bir sarsıntı gelmez diyelim.

***

Tabi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Afganistan konusunda yaptığı son açıklamanın ABD coğrafyasında olmasa bile adı geçen topraklarda yeni sarsıntılara neden olma potansiyelini de yabana atmayalım. Trump ne dedi? Seçim kampanyası dönemi ve öncesinde verdiği mesajların aksine ABD askerlerinin Afganistan'daki varlığının devam edeceğini hatta artacağını açıkladı. Pakistan'ı hedefe koydu. ABD'nin bu ülkeye yaptığı mali yardımlara karşın, Pakistan'ın teröristlere yardım ettiği iddiasını dile getirdi ve hassas dengenin Hindistan'a doğru kayması anlamına gelecek olan ifadeler kullandı. İki ay önceki Katar krizinde Suudi Arabistan ve Mısır'a, Kuzey Kore krizinde Çin, Japonya ve Güney Kore'ye ihale etme niyetindeydi ABD Başkanı. Anlaşılan "Afganistan" başlığı altında da birilerini bir adım öne çıkarıp, diğerini hırpalayarak "güç gösterisini" pekiştirmek niyetinde, (Pakistan Başbakanı Nevaz Şerif'e yönelik yargı darbesine ve ardından yaşanan sürece de burada atıf yapalım.)

Ancak, planlarının sürdürülebilir olmadığını kendisi de görüyor. Dahası ABD yerleşik düzeni, Trump'a iyi-kötü herhangi bir adım attırmamaya kararlı. Son olarak ırkçılık karşıtı gösterileri bile Trump'ın zaten inişte olan popülaritesini iyice tartışmalı hale getirmek üzere araçsallaştırıyor yerleşik düzen.

Ekibinden son olarak danışman Steve Bannon'ın görevden alınmasıyla, Trump'ın Beyaz Saray'daki iktidarı bir çentik daha almış oldu. Bannon'ın görevinin son bulmasına karar veren Trump'ın kendisi ama göreve geldiği dakikadan beri, bir satranç tahtasının önünde daha önemli taşlarını korumak için kah piyonları, kah atını, kah kalesini feda edip duruyor.

Katar krizinin tırmanışına son verilip aklı selime dönüşmesi, Kuzey Kore krizinin ısındırdığı suların yeniden mevsim normallerine dönmesi güzel. İnşallah Afganistan merkezli olarak da yeni bir "kontrollü tırmandırma"ya tanıklık etmeyiz.