Katar'a yönelik Suudi Arabistan ve Mýsýr öncülüðündeki dört Arap ülkesinin baþlattýðý blokajla baþlayan süreç yatýþýyor gibi. Daha fazla týrmanmayacaðý kesinleþmiþ oldu en azýndan.
Sonra Pakistan patlak verdi. Geçtiðimiz Cuma günü, Pakistan "yargýsý", Baþbakan Nevaz Þerif'e Baþbakanlýk görevinden el çektirdi.
Tam sokaklara dökülmüþ Pakistanlýlarýn bu karara tepkilerini izliyorduk ki, bu kez Venezuela'nýn sandýk kararýnýn ardýndan karýþan sokaklarýnýn görüntüleri düþmeye baþladý. Aslýnda jargon çok önemli. Venezuela sokaklarý kendi kendine karýþmadý. Venezuela Devlet Baþkaný Nicolas Maduro'nun ülkeyi anayasa deðiþikliðine götürecek mekanizmalar için oy sandýðýna götürme kararý, Washington tarafýndan destek bulmazken, muhalefet sokaklara dökülme çaðrýsý yapmýþtý. ABD'de birileri düðmeye bastý ve bir ülkenin iradesinin sandýkta kendisini göstermesi yeterli sayýlmadý.
Þimdi ajanslar gösterilerde ölen Venezuela'lýlarýn sayýlarýný güncellerken, bir yandan da ABD'nin seçim sonuçlarýný tanýmayacaðýna ve yaptýrým baþlatacaðýna iliþkin haberleri geçiyor. Çünkü ABD, Maduro'yu istemiyor. Çünkü Batý cephesinde birileri de Pakistan'da Nevaz Þerif'i istemiyor. Adýna "yargý" denen ancak düðmesine Batý'dan basýlan bir mekanizma ile Baþbakan'a görevden el çektiriliyor. Pakistan halký da sokakta bu karara tepki gösteriyor. Panama belgeleri bu kez bahane. Þerif ailesinin yurtdýþýndaki þirketlerinden yola çýkýlarak, "yolsuzluk" iddiasýyla siyasete müdahale ediliyor.
Katar'da da aslýnda Körfez ülkelerinin düðmeye bastýðýný saydýðýmýz ancak Ýsrail'i ve ABD'de bazý çevreleri fazlasýyla memnun etmesinden menþei hakkýnda biraz tüyo aldýðýmýz bir süreç yaþamýþtýk. Neyse ki diplomasi galip geldi ve ayaklarý yere basmayan blokaj süreci fazla týrmanmadý.
Dünyamýza, yerküremize þöyle uzaktan baktýðýmýzda, dünya haritasýný geniþ bir masaya açýp, kriz bölgelerini ve dinamiklerini incelediðimizde anlýyoruz aslýnda.
Kim, nerede, ne kararlar almaya çalýþýyor? Düðmeye nereden basýlýyor?
On yýllýk tehdit algýlamalarý raporlarý yazýp, soðuk savaþ sonrasý dönemin yeni dinamikleri çerçevesinde dünya düzenini kimler, nasýl güncellemeye çalýþýyor?
Bütün bu risk analizleri ve güncellenen küresel sistemde çatýþma bölgeleri neye göre belirleniyor?
Neyse ki, hayat onlarýn masa baþýnda kararlaþtýrdýklarý yapay dinamikler ve paþa keyiflerine göre ilerlemiyor.
Her milletin, her coðrafyanýn kendine özgü bir gücü var. Ve en sonunda da Allah'ýn dediði oluyor. Küresel sistemin dinamiklerine yapýþtýklarýný fark etmeden, muhalifçilik oynadýklarýný zannedenlere de iki çift sözüm var. Fazla okuma yapmalarýna gerek yok. Gündemi göz ucuyla takip edip, dünyada neler oluyor ve son karede kim kazanýyor, kim kaybediyor baksýnlar. Son noktada kazanan memleketine baðlý olanlar oluyor, Batý'dan fitili ateþlenip, yarý yolda terkedilen "ihanet tramvaylarýna" binenler deðil.