Baþbakan Erdoðan, bugün Katar’a günübirlik bir seyahat gerçekleþtiriyor. Katar, Türkiye için enerji ve finans gücünün yaný sýra, Körfez ülkeleri ve Arap coðrafyasýndaki rolü nedeniyle de önemli. Bu ziyaretin özel önemi de, iki ülkenin Esad rejiminin deðiþmesi konusundaki ittifaký.
Suriye krizi, zaman zaman Türkiye’de gündemden düþüyor gibi olsa da aslýnda soðumuyor, aksine giderek ýsýnýyor. Esad yönetiminin hava ve topçu saldýrýlarýnda ölenlerin sayýsý 60 bini aþtý. Kesin rakam verilememesi facianýn boyutunun daha büyük olduðunun iþareti. Yaklaþýk 500 bin mültecinin 162 bini Türkiye’de. Bunlar 8 ilde kurulan 15 kampta barýnýyor; gýda, saðlýk, eðitim, güvenlik, haberleþme ve bankacýlýk hizmeti alýyor. Türkiye’nin Suriyeli sýðýnmacýlar için harcadýðý para 610 milyon lirayý geçti. Bu yýl için ayrýlan ödenek de arttýrýldý. Bugüne kadar dünyadan gelen yardým miktarý ise sadece 30 milyon dolar, yani yaklaþýk 52 milyon lira.
Ancak Türkiye’nin önceliði ‘para’ deðil. Öncelik katliamýn, iç savaþýn durmasý; Suriyeliler’in kendi ülkelerinde, kendi evlerinde, kendi özgür iradeleriyle seçecekleri kiþiler ve sistemin yönetimi altýnda güven içinde yaþamalarý.
Suriye krizinin çözümü, Türkiye’nin baþýndan beri çizdiði bu hat üzerinde belirginleþmeye baþladý. Esad rejiminin gitmesini saðlayacak BM kararýnýn önündeki en büyük engel olan Rusya’nýn tavrýndaki deðiþim giderek netleþiyor. Hatýrlayýn; 3 Aralýk 2012’de Ýstanbul’da Baþbakan Erdoðan ile görüþen Rusya lideri Vladimir Putin, “Sayýn Baþbakan’la gerçekleþtirdiðimiz görüþmeler sýrasýnda yeni fikirler üretildi, söylendi. Biz bu fikirler üzerinde çalýþacaðýz” ifadesini kullanmýþtý. Putin, iki hafta sonra Moskova’da yaptýðý 2012 deðerlendirmesinde de, “Biz Esed rejiminin kaderi ile ilgili deðiliz. Bu aile 40 yýldýr iktidarda. Kesinlikle deðiþime ihtiyaç var” demiþti. Putin, Esad’la ‘duygusal baðý’ olmadýðýný vurgulamak için de þu örneði kullanmýþtý: “Esed, baþkanlýðý döneminde Moskova’da mý daha çok zaman geçirdi? O, Paris ve diðer Avrupa baþkentlerini bizden daha çok ziyaret etti.”
Ýstanbul buluþmasýndan sonra iki gazetenin yorumu ilginçti. Resmi Rossiyskaya gazetesine göre, “Erdoðan ve Putin arasýnda Suriye sorununun çözümüyle ilgili yeni düþünceler ortaya çýkmýþtý, ancak iki lider de bunu þimdilik sýr olarak tutmayý tercih etmiþti.”
Komsomolskaya Pravda’nýn yorumu da farklý deðildi: “Erdoðan ve Putin’in yüzünde ciddi ve ama ayný zamanda çok önemli bir iþe imza atmýþ kiþilerin görünüþü vardý.”
Rusya’dan gelen son iki açýklama da sürecin devam ettiðini gösteriyor. Baþbakan Dimitri Medvedev’in “Esed ölümcül hatalar yaptý. Her geçen ay, her geçen hafta hatta her geçen gün iktidarda kalma þansý azalýyor” sözleri ile Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov’un, “Suriye rejimini asla desteklemedik” sözleri, Rusya kanadýnda oluþan ‘yeni düþünceler’in etkisinden baðýmsýz deðil.
Rusya’nýn kaygýsý, Suriye’de rejim deðiþtikten sonra da çatýþmanýn devam etmesi ve bu ülkedeki çýkarlarýnýn zarar görmesi...
Ancak Suriye’deki ‘insani’ durum, Rusya ile ‘siyasi’ pazarlýk yapýlmasýna zaman tanýyacak boyutu aþtý. Türkiye’nin çabasý, Suriyeli mültecilerin insani þartlarý ile Suriye’deki halkýn insani þartlarýnýn bir an önce ve ayný anda ‘yaþanabilir’ düzeye getirilmesi. Suriye halkýnýn ‘dýþ güçler’den önce komþularý ve bölge ülkeleri tarafýndan korunmasý; bunun önündeki ‘dýþ’ engellerin de ‘ikna’ yoluyla ortadan kaldýrýlmasý.
Türkiye’nin Suriye krizinin çözümünde Arap ülkeleriyle iþbirliðinin anlamý sadece bu krizin çözümünü saðlamayacak, bölgesel dengelerde de ‘dýþ güçler’in rolünü -önce- dengeleyecek. Kendi adýna da ayrýca ‘terörün bitmesi’ne yönelik tarihi bir sonuç elde edecek.
Baþbakan’ýn Katar ziyareti, Suriye krizinin çözümüne yönelik önemli adýmlardan biri olacak.