Katliamlar ve Müslüman algýsý

Ramazan Bayramý’nda ne yazýk ki yine çok sayýda Müslüman, çok sayýda Müslüman tarafýndan öldürüldü. IÞÝD, Irak’ta bir pazar yerine intihar saldýrýsý düzenledi, kadýn çocuk demeden 120 kiþinin ölmesine 150 kadar kiþinin yaralanmasýna yol açtý. Bu olaydan çok kýsa bir süre sonra, Suudi Arabistan geniþ kapsamlý bir IÞÝD operasyonu gerçekleþtirdi; yapýlan resmi açýklamada kaç kiþinin yaþamýný kaybettiði belirtilmedi, sadece 431 kiþinin tutuklandýðý duyuruldu. Tutuklanan kiþilerin de çeþitli Ortadoðu ülkelerinin vatandaþlarý olduklarý bilgisi verildi.

Yemen’de Taiz ve Aden’de Halk Direniþ Güçleri ile Husiler arasýndaki çatýþmalarda 30’dan fazla kiþi öldü, 40 kadar kiþi yaralandý; tabi resmi rakamlara göre.

Son olarak ise Suruç’ta 32 kiþi katledildi.

Müslümanlarýn yaþadýðý baþka yerlerde de bayram seyran demeden kim bilir daha kaç kiþi çatýþma ve savaþlarda hayatýný kaybetti.

Dünyanýn bambaþka bir köþesinde, mesela Þili’nin ya da Japonya’nýn bir kasabasýnda yaþayan biri sabah kalkýp gazete alsa ve bu haberleri okusa ne düþünürdü acaba?

Suçu dýþarýda aramak

Acý çeken, çatýþan, birbirini öldüren toplumlara bakarak neden bunlar oluyor diye sorulduðunda, her kesimin kendi meþrebine göre bir yanýt bulacaðýna þüphe bulunmuyor. Ancak “Doðu”daki en yaygýn kanaatin, kabahati “Batý”da, emperyalistlerde ya da büyük güçlerde aramak olduðuna þüphe bulunmuyor. Velev ki öyle. Acaba bu büyük güçlerin manipülasyon yapmalarýna, Müslümaný Müslümana kýrdýrmalarýna izin veren mümbit araziyi kim temin ediyor?

Denebilir ki, zaten yüz yýlý aþkýn zamandan beri Müslüman coðrafyasý söz konusu güçler tarafýndan manipülasyonlara olanak tanýyacak biçimde dizayn edilmiþti. O zaman da belki bunu tersine çevirmek için devletler, halklar, liderler ne yaptýlar diye sormak gerekir.

Nedenleri sürekli baþkalarýnda arama hali, Ortadoðu’daki tüm halklarý ve toplumlarý edilgen olarak kabul etmek anlamýna gelir. Diðer bir ifadeyle daha baþtan zavallýlýðý ve zayýflýðý kendisine yakýþtýrmak söz konusu olur. Hal böyle olunca, ölmek ve öldürmek çaresizliðin doðal çözümü gibi algýlanýr; hatta kanýksanýr. Halklar, kendileri için böylesine ölümleri doðal buldukça, Þilili köylü, Ýspanyol bürokrat ya da Japon iþ adamý için bu toplumlar giderek daha “barbar” olarak görülür.

Suçluyu içeride aramak

IÞÝD lideri Baðdadi de bazý uygulamalarýnýn fazla “barbarca” olduðuna karar verip kafa kesme görüntülerinin bundan böyle yayýnlanmamasýný buyurmuþ. Yani kafa kesilecek ama bunlar video klip olarak yayýnlanmayacak. Bunun üzerine IÞÝD de derin bir tartýþma baþlamýþ; bazýlarý bu karara karþý çýkmýþlar ve esas caydýrýcýlýðýn bu görüntülerde saklý olduðunu savunmuþlar.

Aslýnda Baðdadi haklý; münferit kafa kesme görüntüleri yaratacaðý dehþeti yarattý, artýk eskisi kadar iþe yaramayan bir enstrümana dönüþtü. Þu sýralar farklý bir yöntem uygulanýyor. Batý ülkelerinde bireysel saldýrý ve askeri üsler gibi tanýmlý hedefler, Ortadoðu’da ise kitlesel katliam yapýlacak alanlar seçiliyor. Dolayýsýyla IÞÝD, Müslüman coðrafyalarýn gidilmemesi gereken yerler ve Müslümanlarýn da uzak durulmasý, gelmelerine izin verilmemesi gereken insanlar olarak görülmelerine katký saðlýyor. 

IÞÝD ya da benzerlerinin “Batý”yý hedef aldýðýný düþünmek doðru olmaz; zira en büyük zararý onlara vermiyorlar; en kutsal günlerde bile katliam yapmaktan çekinmeyerek Müslümanlara yönelik önyargýlarýn birer gerçek yargýya dönüþmesine uðraþýyor.