Sihirbazlarýn en önemli numarasýdýr ‘adam kaybetme’; bazen sahneye çaðýrdýðý asistanýný dolaba kapatarak yok olmasýný saðlar, bazen seyircilerin þaþkýn bakýþlarý altýnda kendi kendisini görünmez kýlar...
Kaybolanýn yeniden ortaya çýkmasý hem þaþkýnlýk, hem de hayranlýk uyandýrýr; sahnede cereyan edenin, bir oyun, bir numara, bir göz yanýlsamasý olduðu bilinse bile...
Ýmralý’da mukim Abdullah Öcalan da bir süredir ortalýkta görünmüyor. Aslýnda mahkemesi görüldüðünden beri bizler kendisini görmüyoruz, ama bir süredir avukatlarýna da görünmez olmuþ Öcalan; ailesi fertlerinin ziyaretine de izin verilmiyormuþ... Sihirbazýn gözlerimiz önünde yok ettiði kiþi yeniden ortaya çýkana kadar, nasýl kaybolduðu ve nerede gittiðiyle ilgili çalýþýr ya zihnimiz, Öcalan’ýn gaybubeti de benzer spekülasyonlara sebep oluyor.
En son bomba Ýmralý’dan alýnýp güvenli bir eve götürüldüðü iddiasý... Gazetenin biri “Bursa’da MÝT’in misafirhanesinde” diye açýkladý kendi senaryosunu... Yakýnda daha renkli senaryolar da ortaya atýlýrsa þaþýrmayýnýz.
Sihirbazýn yok etme hilesini en iyi kim bilir? Yok ettiði asistaný elbette; bir de yok etme numarasý sýrasýnda görev alanlar... Ýmralý’da küçük bir hücrede günlerini geçiren Öcalan’ýn nereye kaybolduðunu da onu orada tutma görevinin sahibi olanlar bilir.
Adalet Bakaný Sadullah Ergin, “Hiçbir yere gitmedi, isteyen gidip bakabilir” açýklamasýný yaptý. Sihirbazlarýn gözler önünde kaybettiði kiþiler fazla uzakta olmaz genellikle; ya hâlâ girdiði kutunun içindedir, ya da numaranýn ortaya çýkma bölümünü bir kenarda beklemektedir.
Dünyanýn en iyi korunan mahpuslarýndan biri olan Abdullah Öcalan da kaybolmamýþtýr. Birkaç baþka mahkumla birlikte kalabalýk bir görevliler grubu tarafýndan ýssýz bir adada tutulmakta olduðunu biliyoruz. Kendisinden haber alýnabildiði ziyarete açýk olduðu zamanla þimdi arasýnda tek fark, avukatlarýyla görüþtürülmemesi, aile fertlerinin ziyaretine çeþitli engeller çýkartýlmasýdýr.
Gözlerden kaybettirilmenin, Oslo süreci kaset kayýtlarýnýn internete düþürülmesine devletin gösterdiði tepkilerle ilgili bir uygulama olduðu anlaþýlýyor. Aklýma gelen ihtimal þu: Sýzdýrmayý PKK’nýn yaptýðý kanaatinde devlet ve bunu da Öcalan’ýn yönlendirmesine baðlýyor. Yönlendirme yöntemi de belli: Ya avukatlarla görüþmesi sýrasýnda, ya da ziyaretine gelen aile fertleri aracýlýðýyla...
Öcalan’ý gözler önünden kaybetme böyle bir deðerlendirmeyle irtibatlý sanki...
Bir dolaylý sonucu olduðu da kesin bu yeni uygulamanýn: Abdullah Öcalan’ýn karar verme mekanizmasý dýþýnda kalmasý PKK ve baðlantýlý örgütlerin belki de ilk kez çeliþkili tavýrlar sergilemelerine yol açtý. Daha önce kimin ne adýna konuþtuðu az çok tahmin edilebiliyordu; bugün her kafadan bir ses çýkýyor ve hangi sesin ‘son söz’ olduðu kestirilemiyor.
Örgüt içinde çatlaklar da belirmeye baþladý bilebilecek durumda olanlarýn tespitlerine göre... Son zamanlarda ortalýðý saran “Nerede?” sorusu eksenli spekülasyonlar Öcalan’la irtibatýn kesilmesi sonrasýnda örgütte yaþanmaya baþlanan tedirginlikle bir biçimde iliþkili olmalý.
Kaybetme sihrinde kaybolan sonunda mutlaka ortaya çýkar; tabii sihirbaz ne zaman istemiþse o zaman...