Kaygan zeminde siyaset

Tarih bize devletlerin fýrsat bulduðunda dünya imparatorluðu kurmak istediðini, ama en önemli sorunlarýnýn varlýklarýný sürdürmek olduðunu gösterir. Bazen þans, bazen þartlar, bazen de bilinçli bir çaba devletlere yardýmcý olur, dünya imparatorluðu kuramasalar bile dünya siyasetinde aðýrlýklarýný arttýrabilirler, varoluþlarýna yönelik muhtemel tehditleri anlamsýz hale getirebilirler.

Türkiye de dünya imparatorluðu kurmuþ, kaybetmiþ, uzunca bir süre var oluþ mücadelesi vermiþ, çevresindeki koþullarýn deðiþmesi ve kendi siyasi tercihlerinin bu koþullara uyum saðlamasýyla dünya siyaset sahnesinde kendisine yer bulmuþ bir ülkedir. 11 Eylül saldýrýsýyla deðiþen dengeler demokrasiyle dini bir araya getiren örnek ülke olarak algýlanmasýný getirmiþ, bölgesel çatýþmalarýn üstünde duruþuyla da özgül aðýrlýðýný arttýrmýþtýr.

***

Ýsrail’in 2008 Gazze müdahalesi sýrasýnda ve sonrasýnda takýndýðý tutum, Arap Baharý ilk ortaya çýktýðýnda meydanlarý dolduran halklarýn arkasýnda yer almasý sadece hitap ettiði bölgede deðil dünyanýn geri kalan yerlerinde de yankýsýný bulmuþtur. Türkiye’nin kendini Ýsrail karþýtlýðýnda tanýmlamasý Arap sokaðý kadar, Batý baþkentlerinde de -rahatsýzlýk biçimde dahi olsa- etkisini hissettirmiþtir. Türkiye 2013 baþýna kadar yönetebildiði gerilimler üstünden çýkarlarýný koruyabilmiþtir. 

Arap Baharý’nýn kýþa dönüþmesi, Tunus dýþýndaki ülkeleri felakete sürüklemesi ve bölgenin dengelerini altüst etmesi, Türkiye’nin nüfusunun, aðýrlýðýnýn, daha doðrusu yumuþak gücünün azalmasýna, siyasi etkisinin erozyona uðramasýna neden olmuþtur. 2010’a kadar baþarýlý, 2012’ye kadar kýsmen baþarýlý sonuçlar doðuran siyasi tercihler Mýsýr darbesiyle birlikte istenen sonuçlarý vermemiþtir. Suriye savaþýnýn beklenmedik uzayýþý, IÞÝD gibi küresel tehditlerin ortaya çýkýþý yeni ve daha yaratýcý bir siyasetin hayata geçirilmesini gerekli kýlmýþtýr.

Hepsinden önemlisi de PKK tekrar silaha sarýlmayý seçmiþ, eski dengeler üstünden kurgulanmýþ siyasetin adaptasyon sorunlarýndan, iç siyasetin yarattýðý fýrsat ve boþluklardan yararlanarak ülke içinde alan hakimiyeti kurmaya, Suriye’de hayata geçirdiði modeli Türkiye’de de uygulamaya çalýþmýþtýr. AK Parti ve CHP arasýnda sürdürülen pazarlýklarýn baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde PKK’nýn þiddete daha sýký sarýlmamasý, yönteminin meþruiyetini siyasi istikrarsýzlýktan almaya kalkýþmamasý mucize olur.

Türkiye içeride hükümet kurmak, dýþarýda ise deðiþen koþullara uyum saðlamak için tedbir almak zorundadýr. IÞÝD ve PKK’ya karþý eþ zamanlý verilen mücadele sýrasýnda yeni bir seçim gerilimi ve kutuplaþmasý Türkiye’yi her açýdan yorar. Umarýz AK Parti de, CHP de maksimalist pozisyonlarýndan taviz verip, asgari müþterekte buluþur, Türkiye’yi bu hassas dönemde erken seçime sürüklemez. Ben, önlerindeki zorluklara raðmen, her iki parti liderinin de saðduyularýna güveniyorum. 

Ama bir koalisyon hükümeti kurulsa da kurulmasa da Türkiye dünyada bozulan imajýný tazelemek, kendi gerçeklerini anlatmak, eski sorunlarýný çözmek için seferber olmak zorundadýr. Dünya basýnýna yansýyan olumsuz Türkiye algýsý belli baþlý sorun alanlarýnda atýlým yapýldýðýnda deðiþir. Manþeti ile içeriði ayný olmayan haberlerin sayýsý Ýsrail ile barýþýrsak, Mýsýr ile iliþkilerimizi normalleþtirirsek, Ermenistan ile sýnýr kapýmýzý açarsak azalýr. 

***

Türkiye artýk Suriye’de kendine yakýn bir rejimin kurulmasýný deðil bir rejim kurulmasýný öncelemelidir. Soruna siyasi çözüm bulma çabalarýný desteklemelidir. Suriye’nin parçalanmamasý, Irak’ýn toprak bütünlüðünün korunmasý bizim için siyasi tercih olmanýn ötesinde anlam ifade etmektedir. PKK’nýn çözüm sürecine direnmesi çözümün parametrelerini belirlemek ýsrarýndan ve belli ki Suriye savaþýnýn kendilerine tarihi bir fýrsat saðladýðýný düþünmelerinden kaynaklanmaktadýr. 

Türkiye bölge siyasetinden çekilmek zorunda deðildir. Tam tersine dünya siyasetindeki aðýrlýðýný arttýrmak, kendi çýkarlarýný, tehdit altýnda olan bekasýný ve güvenliðini korumak için daha da fazla içinde olmak durumundadýr. Yapmasý gereken yeni þartlara uyum saðlayacak yeni politikalar geliþtirmek, zaman zaman yaptýðý sert ve iddialý çýkýþlardan vaz geçmektir. Unutmayalým ki þartlar deðiþince siyaset de deðiþir. Zaten Türkiye de deðiþmeye baþlamýþ, yeni þartlara uyum göstermek yolunda adýmlar atmýþtýr. Ýncirlik mutabakatý bunun en son örneklerinden biridir...