Geçenlerde bir akþam Ýstanbul’un özel bir restoranýnda yemek yedim.
Yemek saatinde çok da fena olmayan bir müzik var, bir grup çalýyor, misafirlerin ricalarýný da yerine getiriyorlar, isteklere repertuarlarý dahilinde cevap veriyorlar.
Müzik yapan gruba yakýn misafirler baþkalarýný rahatsýz etmeden þarkýcýya eþlik de edebiliyorlar.
Salondan þarkýlara eþliðin çok canlý olduðunu söylemek zor.
Ancak, iþ ne zaman Nazým Hikmet’in þiiri üzerine yapýlan besteye geliyor, misafirlerin gruba eþlik etmeleri anýnda canlanýyor.
Kayýn Ormanýnda coþku tavan yapýyor.
Restoranda yemek yiyen, þarkýcýya eþlik etmek isteyen, Kayýn Ormaný þarkýsýnda coþkusu tavan yapan misafirlerin bir bölümünü tanýyorum.
Söz konusu misafirlerin yaklaþýk tümü iyi para kazanan iþ insanlarý.
Para kazanmak, iþ insaný olmak Nazým Hikmet sevmeye doðal olarak engel deðil, olamaz da.
Ama, tanýdýðým, Kayýn Ormaný çalarken coþkusu tavan yapan misafirlerin bir bölümünün nasýl para kazandýklarýný da bilmiyor deðilim.
Basýnda her gün okuduðumuz ölümlerle sonuçlanan iþ kazalarýnýn yaþandýðý iþ yerlerinin sahipleri var aralarýnda.
Bu ölümlere artýk ne kadar “kaza” demek mümkün takdirlerinize býrakýyorum zira bu kazalar (!) göz göre göre yaþanýyor, iþ yerlerinin sahipleri önlem almýyorlar, alýnmasý çok da zor olmayan ama ölümleri durduracak önlemlerin maliyeti bu iþ insanlarýna (!) caydýrýcý geliyor, maliyetleri yükseltmemek için ölümlere ses çýkarmýyorlar, kamu otoritesi de maalesef bu noktada anlaþýlmaz bir eylemsizlik içinde gözüküyor.
Kayýn ormanýnda coþkularý tavan yapan bu iþ insanlarýnýn çok önemli bir bölümünün de 28 Þubat sürecine, 27 Nisan muhtýrasýna destek verdiklerini dün gibi hatýrlýyorum, biliyorum.
Bir anket yapýlsa aralarýnda Kenan Evren sevgisinin de Kayýn Ormaný coþkusu kadar tavan yapabileceðini de tahmin ediyorum.
Tekrar ediyorum, zengin olmak, hem de çok zengin olmak Nazým Hikmet sevmek için asla bir engel olamaz.
Ama biraz daha rekabetçi olabilmek için iþçilerin göz göre göre ölmelerine seyirci kalmak, isterseniz buna kan ekonomisi de diyebilirsiniz, 28 Þubat sürecine, Ergenekon ve Balyoz davalarýna güçlü destek vermek galiba Nazým Hikmet sevgisi ile biraz çeliþiyor.
Aslýnda darbe severlerin Nazým Hikmet sevgisine da çok þaþýrmamak gerekiyor.
Bizim ülkemiz, senelerce, Sinop Cezaevinde yazýlan, dalgalarýn duvarlarý yalayarak þairi oyaladýðý þiirin bestelenmesiyle meydana çýkan þarkýyla romantik danslar edildiði bir ülke.
Kan ekonomisinden para kazananlarýn, Çevik Bir hayranlarýnýn Nazým Hikmet sevdiði, hapiste yazýlan þiirlerin besteleriyle insanlarýn keyifli keyifli dans ettiði bir ülkede yaþamak bir açýdan çok da ilginç doðrusu.
twitter.com/KarakasEser