Kayýtsýz bir Türkiye etkisiz bir Türkiye’dir

Dünya siyaset sahnesinde pek çok sorun çözülemez ya da çözülmesi çok uzun zaman alýr. Bu yüzden devletler sorunlarýn çözülmesi yerine yönetilmesini, mümkün olduðu kadar çevrelenmesini, kendisinden çok baþkasýna zarar vermesini temin etmeye çalýþýr.

Filistin sorunu, Kýbrýs sorunu, Daðlýk Karabað sorunu bu tür sorunlardan sadece bir kaçýdýr. Akýllý devletler, yani Amerikalýlarýn deyimiyle “smart states”, sorunlarýn üstüne çýkar, onlarýn dalgalarýnda sörf yapar, iþine geliyorsa çözümü için, iþine gelmiyorsa çözümsüzlüðü için çalýþýr.

***

Mesela Rusya için Daðlýk Karabað çözülmemesi gereken bir sorundur. Çünkü çözümü halinde Kafkaslardaki gerilimin tavsamasý ve kendisine olan ihtiyacýn azalmasý anlamýna gelecektir. Benzeri þeyleri Mýsýr için de söylemek mümkündür. Filistin sorunu var olduðu sürece Mýsýr bölgesinin önemli aktörlerinden biri olarak kalacaktýr.

Bu tür ülkeler ilgilendikleri sorunlarý çýkarlarýna halel getirmeyecek þekilde yönetirler, yönetirlerken de hasýmlarýný yýpratmaya gayret ederler. Mýsýr, Müslüman Kardeþlerle Hamas üstünden hesaplaþýr, Ýsrail’i zorlar ve kendine baðýmlý hale getirir. Rusya derseniz; NATO’yu güney sýnýrlarýndan uzak tutar, Amerika’nýn bölgedeki etkinliðini azaltýr.

Yine de sorunun deðil çözümün parçasý olarak algýlandýklarý için dünya siyaset sahnesinde aslýnda pek de hak etmedikleri saygýyý görürler. Gördükleri saygý ve saygýyla birlikte gelen ilgi onlarý ellerindeki maddi imkanlarýnýn ötesinde güçlü yapar. Sözleri dinlenir, çýkarlarý ihlal edilmemeye çalýþýlýr. Yaptýklarý darbeler bile anlayýþla karþýlanýr.

Ayný þey acýlarý dindirmek, sorunlarý çözmek amacýyla yönetmeye çalýþanlar için de geçerlidir. Norveç, Ýsveç gibi doðrudan hiçbir çýkarý olmadýðý halde sorun yönetmeye, yönetirken de çözmeye çalýþan, dolayýsýyla saygýyý her açýdan hakkeden ülkeler dünya siyaset sahnesinde büyüklükleriyle orantýlý olmayan bir etkileme kapasitesine sahiptirler.

Kýsacasý sorunun çözülmesinden ya da çözülmemesinden yana bir tercihiniz olsa da olmasa da çözüm yanlýsý görünmek dünya siyaset sahnesinde her zaman prim yapar. Sadece durum tespitinde bulunan, durumdan yakýnan, haksýzlýðý dillendiren devletler ne yazýk ki sonunda þikayet ettikleri sorunlarýn parçasý olurlar. Kendilerini tüketme riskiyle karþý karþýya kalýrlar.

Doðruyu söylüyor olmanýz, çözümlerin parçasý olmadýðýnýz sürece dünya siyaset sahnesinde fazla anlam ifade etmez. Ne de olsa siyasette tek bir doðru yoktur, doðrular gerçekler kadar algýlar tarafýndan belirlenir. Sizin anlatýnýza muhalif baþka anlatýlar her zaman olur. Savunduðunuz taraf da nasýlsa hata yapar. Sizi bir þekilde zora sokar.

Çözüm programlarýnýn parçasý olmadan aldýðýnýz her pozisyon karþýtlýðýný doðurur, propaganda mekanizmalarýný tetikler, çýkarlarýnýza ve beklentilerinize zarar verebilecek inisiyatiflerin geliþtirilmesine yol açar. Sizi çatýþmanýn tarafý olarak algýlayan muhataplarýnýz gücünüzü ve etkinizi erozyona uðratmak için elinden geleni yapar.  

Doðal olarak bu tür olasýlýklar “doðruyu” savunmamanýz gerektiði anlamýna gelmez. Pozisyonunuz olmazsa zaten muhatap alýnmasýnýz. Türkiye bugün Ortadoðu’nun ve hatta dünyanýn en önemli sorunlarýndan birinin çözüm masasýnda oturuyorsa, Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu Doha ve Paris’e gidebiliyorsa, nedeni 2006’dan bu yana Hamas’a karþý takýndýðý tutumdur.

Kayýtsýz bir Türkiye etkisiz bir Türkiye’dir. Ancak pozisyon alýrken daha hassas davranan, gerçekleri olmasý gerektiði gibi deðil olduðu gibi gören ve gösteren bir Türkiye çok daha etkili olacak, sözü çok daha fazla dinlenecektir. Baþtan itibaren sorunun deðil çözümün parçasý olarak görülecektir, çeþitli vesilelerle yýpratýlmaya çalýþýlan bir ülke olmayacaktýr.

***

Ama haksýzlýk etmeyelim Türkiye son 10 küsur yýldýr hem kendisinin taraf olduðu sorunlarý, hem de çevresindeki sorunlarý çözme amacýyla yönetme iradesi göstermiþ bir ülkedir. Kýbrýs sorunu, Kürt sorunu bunlarýn baþýnda gelmektedir. Her iki sorunun da daha iyi yönetilebileceðine kuþku yoktur. Ancak iktidardaki siyasi iradenin çözüm eksenli bir yönetim anlayýþýna sahip olduðu da gerçektir.

Türkiye doðrudan taraf olmadýðý sorunlarýn çözümünde de aktif rol oynamýþ, Afganistan’dan Bosna’ya kadar geniþ bir coðrafyada krizlerin aþýlmasýnda etkili olmuþtur. Yarattýðý sentez Ýslam coðrafyasýna emsal olarak gösterilmiþ, emsal olarak alýnmýþtýr. Suriye ile Ýsrail arasýnda gerçekleþtirdiði arabuluculuk çabalarý, Medeniyetler Ýttifaký çerçevesinde oynadýðý rol unutulmamasý gereken örnekler arasýndadýr.