Niyetim Ertuðrul Özkök’ü dövmek ya da mahcup duruma düþürmek deðildi...
Dövmek istesem, elimde yýðýnla malzeme var.
Baþkanlýk sistemini tartýþýyoruz...
Düþündüm ki, “Hürriyet yazarý sevgili dostum Ertuðrul Özkök”ün (bana yönelik hitabýný aynen iade ediyorum) yýllar öncesinden yaptýðý çaðrý, tartýþtýðýmýz meselenin bir veçhesine ýþýk tutar...
Bu saikle yayýnladým yazýsýný...
Bir de galiba þu:
Döneminin en ateþli baþkanlýk sistemi savunucusu Özkök’ü, kendi önerisinden daha cazip olan Cumhurbaþkanlýðý sistemi konusunda atalet içinde görüyorum.
Evet, oyunun rengini açýk etmedi, hakkýný teslim edelim.
Belki “evet” diyecek, bilemiyorum ama sergilediði performans pek de “evet”e uygun deðil... “Hayýr”a daha yakýn duruyor sanki. Hatta “evet”çilerle (mesela “þeytan” diye þeytanlaþtýrdýðý Rýdvan Dilmen’le) meselesi varmýþ gibi davranýyor.
Ne yönde oy kullanýrsa kullansýn...
Ýster “evet” desin, ister “hayýr...”
Her iki tercihi de saygýyla karþýlýyoruz.
Fakat þu “arkeolojik kazý” teklifini anlayamadým.
Beni bir þeyle mi suçluyor? “Var mýsýn kazý yapmaya?” dediðine göre, eski bir yazýsýný yayýnlamýþ olmamý “gereksiz bir tecessüs hali” olarak görüyor.
Herhalde böyle görüyor.
Bir tecessüs hali içinde deðilim... Yukarýda da söylediðim gibi, niyetim bu olsa (ve Özkök’ü mahcup duruma düþürmeyi hedeflesem) neler bulurum, neler!
Sadece baþkanlýk sistemi meselesinin 20 yýl öncesinden nasýl görüldüðünü ve ne önerildiðini anlatmaya çalýþýyorum. Görüldüðü kadarýyla, Özkök’ün parlamenter sisteme yönelik itirazýyla, Erdoðan’ýnki “ortaklýklar” taþýyor... Detayda ayrýþabilirler ama baþkanlýk sistemi (ve parlamenter sistemin sakýncalarý) konusunda neredeyse ayný þeyleri düþünüyorlar.
Ertuðrul Özkök “arkeolojik kazý” teklifiyle belki de þunu demeye çalýþýyordur: “Sen benim baþkanlýk sistemine destek verdiðim bir yazýmý buldun, iyi de ettin, ama bugünün müfrit baþkanlýk sistemi savunucularýnýn geçmiþte neler yazdýðýný ve konuþtuðunu bilmiyorsun...”
Hakikaten bilmiyorum.
Erdoðan’ýn ismini zikrediyor... “Mesela Cumhurbaþkaný Erdoðan, geçmiþte baþkanlýk için ne demiþ, eyalet sistemi için düþünceleri neymiþ, bir bakalým mý?” diye soruyor.
Bakalým...
Ne demiþ, ben de çok merak ediyorum.
Bilebildiðim kadarýyla, Cumhurbaþkaný Erdoðan, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý döneminden itibaren baþkanlýk sistemini hep savundu.
Farklý bir ifadesi var mý, bilmiyorum. Varsa da tavzih etmiþtir, baþkanlýk sisteminin daha uygun olacaðý fikrine varmýþtýr.
Eyalet sistemi konusunda da mutlakta bir þeyler söylemiþtir ama bugünün konusu olmadýðý (eyalet sistemine dayalý bir model düþünülmediði) için bunu geçiyoruz.
Özkök’ün arkeolojik kazý öznesi olarak gördüðü ikinci isim Þamil Tayyar...
Þöyle diyor: “Bakalým topraðýn birkaç alttaki katmanýnda kim ne demiþ... Mesela sevgili arkadaþýn, yoldaþýn Þamil Tayyar ne yazmýþ geçmiþte baþkanlýk hakkýnda...”
Bu satýrlarý okuyunca ben de meraka kapýldým. “Sevgili arkadaþým, yoldaþým Þamil Tayyar baþkanlýk aleyhinde ne yazmýþ?” diye...
Baktým, bir þey bulamadým.
Sonra Þamil’i aradým...
Evet, yazmýþ... Ama baþkanlýk sistemi aleyhinde deðil. Özal döneminde (yani 1990 yýlýnda), henüz gencecik bir muhabirken baþkanlýk sistemini konu alan bir haber yapmýþ. Haberini desteklemek için de, lehte ve aleyhte görüþlere yer vermiþ.
Hepsi bu.
Hayýr, istiyorsa yine yaparýz arkeolojik kazý.
Sonuca hazýrlýklýysa, geçmiþte kim ne yazmýþ, hangi pozisyonu temellük etmiþ, tek tek ortaya serelim.
Buna lüzum olduðunu düþünmüyorum.
Kazý yerine þunu yapalým bence: Þamil Tayyar’ýn ya da baþkalarýnýn (geçmiþlerinde varsaydýðýmýz) “yanlýþ”larýna bakarak, kendi “doðru”larýmýzdan vazgeçmeyelim.