Fenerbahçe büyük takým gibi oynamýyor. Alt sýradaki Galatasaray, Beþiktaþ puanlar kaybederken; Fenerbahçe, kendi saha ve seyircisi önünde kazanýyor kazanmasýna da, öyle rahat, gümbür gümbür futbol sergileyemiyor. Hep sýkýntýlý, rakibine kolay gol pozisyonlarý veriyor.
Djalma ile kazanýlan Konya golünde; Egemen kafa ile pas hatasý yaptý. Sonra da kalelerinde gördükleri bu gole tüm savunma sadece bakmakla yetindi.
Fenerbahçe’nin Emenike’yi ileride tek baþýna býrakmasý, pozisyon üretiminde sýkýntýlara sokuyor. Emenike de oyunda kaldýðý süre içinde ne kadar topla buluþmaya gayret etmiþ olsa bile, hiç de baþarýlý gözükmedi. Sow da aynýsýnýn týpkýsýydý.
Konyaspor, maçýn ilk golünü Djalma ile kazandýktan sonra, rahat futbol sergileyen, hücumda çoðalan, hatta pozisyonlar da bulan, fakat gol vuruþlarýnda baþarýlý olamayandý. Fenerbahçe’nin ilk golü duran toptan geldi. Caner’in ortasýna Alves’in kafa þutu maçý eþitlerken, son çeyrek zamanda da Egemen’in atmýþ olduðu golle 3 puaný alýp zirvedeki yerini daha da saðlamlaþtýrmýþ oldu Sarý-Lacivertliler.
Fenerbahçe, bu kadar farklý liderliðini sürdürürken; sergilemiþ olduðu futbol, bu kadar yavan olmamalýydý. Daha rahat, daha keyifli, pozisyon üzerine pozisyon üreten, goller atýp goller kaçýran olmasý gerekirken; zorla maç kazanan görüntüsü içine giriyor ve zaman zaman seyredenlere sýkýntýlar veriyor. Örneðin; futbol kalitesini tartýþmayacaðým Cristian Baroni, o kadar top kayýplarýyla oynuyor ki, akýllara durgunluk veriyor. Kuyt, çok koþuyor; ama hiçbir þey yapmýyor. Üstüne üstlük, pas yüzdesi de bir hayli düþük kalýyor. Meireles’e gelecek olursak; o da sanki selpak kaðýdý gibi üflesen yerlerde sürünüyor.
Bu maçta Konyaspor ile Fenerbahçe’ye kadro olarak bakacak olursak; biri yýldýzlar topluluðu; diðeri ise standart bir lig takýmý. Ama futbol seyri açýsýndan bakacak olursak; Konyaspor, Fenerbahçe’den daha kaliteli gözüktü bence, Fenerbahçe kazanmasýna raðmen.
Ne diyelim; Türk futbolunun kaderi, kalite olarak bu kadarmýþ!
Kazan, yeter!