Kazanamazsa havlu atar!

Fenerbahçe, Süper Lig serüvenindeki maçlarda beklenen düzeyde olmayınca, tribünler de olabildiğince sıkıntılı görüntülerle yokları oynamaya başladı. “Şampiyonluk adayıyım” diyenler böylesine kötü performans gösterdikleri için biraz beklentilere cevap veremeyecek durumda gözüküyorlar. Geçtiğimiz hafta ligin dibine demir atmış Adanaspor karşısında bile kendi evinde oynamasına rağmen eğer bu Fenerbahçe şampiyon olabilmek için böylesi maçları kazanamıyorsa. Bana göre mutlu son biraz hayal olur. Şimdi önümüzde ligimizin iyi futbol sergileyen, haklı olarak liderlik koltuğunda şu anda oturan Medipol Başakşehir karşısında Fenerbahçe nasıl bir sonuçla karşılaşır merak konusu oldu. Eğer bu maçı da alamazsa veyahut puanlar kaybederse, şampiyonluk adına beklentilere ancak beyaz bayrak sallayarak uzaktan bakmaya mahkum olur.

Teknik direktör Dick Advocaat otoriter görüntüsü veriyor. Takımı toparlamaya çalışıyor havasında. Ama gelin görünki, takım iyi olmayan “eski tas eski hamam” görüntüsünde. Böylesine yüksek transfer ücretleri ödeyeceksin. İyi bir kadro kurduğun iddiasında bulunacaksın. Ondan sonra da rakiplerin karşısında maç sonuçlarıyla nal toplayan olacaksın. Böyle bir Fenerbahçe’yi benim gönlüm hiçbir zaman kabullenmez, Sarı-Lacivertli taraftarlara da karalar bağlatır.

“Fenerbahçe iyi futbol oynamıyor”u ben demiyorum. Benden daha çok Aziz Yıldırım Başkan bu ifadeleri kullanıyor. Aziz Başkan serzenişlerinde biraz geç kalmadı mı acaba? Bu takımın hal ve gidişi hiç mi hiç iyi değil! Hangi futbolcuyu gündemin tepesine oturtup methetmeye çalışsak, yorumlarımızla sınıfta kaldık. Bizleri sınıfta bırakanlar da saha içi Sarı-Lacivertli aktörlerdir.

UEFA Avrupa Ligi’nde beklentiler üst düzeyde. Tamam da bu futbolla mı olacak? Eğer olmazsa, oraya da havlu atıp hüsran yaşayan kitle haline döneriz. Aziz Yıldırım mı el koyar, Advocaat çeki-düzen mi verir, bilemem ama bildiğim bir tek şey var. O da bu Fenerbahçe, benim bildiğim ve tanıdığım Fenerbahçe’ye yakından uzaktan benzemiyor.