Hayatýnýzda hiç kumar oynamamýþ olsanýz bile en azýndan filmlerden bilirsiniz ki kazanan hep kasadýr.
Medya sitelerinin tamamýnda yer alan ve sonra hýzla yayýlan ünlülerin görüntülerini izlerken geldi bu durum aklýma.
Ýsveçli bir giyim maðazasýnýn düzenlediði bir davetten söz ediyorum.
Avrupa’da daha çok orta direkt dediðimiz kesimin tercih ettiði marka ilginç bir karar aldý ve dünyanýn en bilinen Fransýz tasarýmcýlarýndan birine özel bir koleksiyon hazýrladý.
Sonra da bu koleksiyonu Türkiye’de VIP davetlilere bir alýþveriþ imkanýyla tanýttý.
Ortaya saçýlan videoda Fatih Ürek ve Nur Yerlitaþ’ýn görüntüleri var ama durum görüntülerden daha vahim.
Mesela ayak numarasý 37 olan bir hanýmefendi, izdiham sýrasýnda yerden iki çizme kapabilmiþ, biri 36 diðeri 39 numara çýkmýþ.
Bir deri ceketin 1500 liraya satýldýðý ve davetlilerin satýn alabilmek için birbirlerini ezdiði bir ortam.
Asgari ücretin 1300 lira olmasý için çalýþýlan bir ülkede garip demekten baþka þey gelmiyor insanýn aklýna...
Bu arada sadece Ýstanbul’da deðil Malezya baþta bir sürü ülkede benzer manzaralar yaþanýyor...
***
Gelelim kazanan yine kasa kýsmýna. Geçen hafta bu özel davetlilere açýlan koleksiyon dün halka da açýldý.
Bu görüntüden etkilenen bir sürü insanýn ilgisini çekmeyi baþardý firma. “Ünlüler bile kapýþýyorsa ben de mutlaka orada olmalýyým” diye düþünen bir sürü insan olmuþtur.
Tahminen bugün de kameralar o markaya ait yerlere gidecek,izdiham görüntüsü çekmeye çalýþacaktýr.
Bir sürü reklam masrafý yerine, bir davetlinin çektiði söylenen ve hýzla yayýlan bir video gerekeni yaptý, algýyý oluþturdu. Kimin aklýna geldiyse firmasý için çok doðru bir iþ yapmýþ. Sonuç mu kazanan kasa iþte...
***
Sabah Gazetesi’nde yazdýðým dönemde Amerika’dan gelen bir markanýn açýlýþýna giden medya mensuplarýnýn durumunu yazmýþtým.
Bir tanesi hediye kot isteyip, almýþ, ben yazýnca da geri vermenin yollarýný aramýþtý.
Medya ve markalar arasýndaki iliþki o zamandan beri ilgi alanýmda.
Þimdi direkt hediye alanlar kalmadý ama en azýndan bu yaz reklam amaçlý sosyal medya mesajlarý ve tatilde aðýrlama iþleri yaþandýðý duydum.
Bunlarýn hepsi sorunlu alanlar ve medyanýn üzerinde tartýþmasý gerekiyor. Diðer yandan yukarýda bahsettiðim örnekte ünlüler ve medya belki kullanýlýyor ama en azýndan etik açýdan sýkýntýlý bir durum yok.
***
Gelelim iþin diðer kýsmýna... Ýnsanlar bir olayý protesto etmek için neden yürüyüþ yaparlar?
Haber olmak ve bu sayede hem karar vericileri hem de ülkenin diðer yerlerinde yaþayan insanlarýn dikkatini çekmek için.
Ekonomi dünyasý aktörleri neden konuþur? Ýletmek istedikleri bir mesaj olduðu için ki bu mesaj halk için deðil siyasetçiler ve diðer piyasa aktörlerine verilir.
Sinemada galalar da bunun için yapýlýr, alýþveriþ merkezleri bunun için ünlüleri aðýrlar...
Eskiden bu iþler sadece reklam bütçeleriyle yapýlýrdý,þimdi iþ deðiþti. Artýk zeka ya da fayda saðlayarak medyayý kullanma dönemi yaþanýyor dünyada.
Reklama bin bütçe ayýrmak yerine 250 liralýk bütçe harcayarak reklamdan daha etkili bir sonuç elde ettiðini fark etti ekonomi dünyasý.
Medyanýn bu durum karþýsýnda akýllý olmasý ve ne kadar kullanýlacaðýný süzgeçten geçirmesi gerekiyor...