Kazandýklarýmýzý korumak mý yoksa...

Ahmet Davutoðlu’nun henüz “Danýþman” olduðu yýllardý. MÜSÝAD Yüksek Ýstiþare Heyetinde bir “Dýþ politika” sunumu vardý.

Sorular safhasýna geçince, Refah’tan Ýstanbul’un büyük bir ilçesinde Belediye baþkanlýðý yapmýþ bir siyasetçimiz “Ak Parti neden Erbakan Hoca’nýn D-8 projesini terk edip Büyük Ortadoðu Projesi’nde eþ baþkanlýðý tercih etti?” þeklinde bir soru sordu.

Davutoðlu þu cevabý verdi: “O sýralar ben Malezya’da, Ýslam üniversitesinde öðretim üyesi olarak çalýþýyordum. D-8’in Malezya ayaðýný ben oluþturmaya çalýþtým. Ama o gün D-8 bünyesinde yer almasý öngörülen Ýslam ülkelerinin bir kýsmýnýn birbiriyle diplomatik iliþkisi yoktu.” Sonra buna örnekler verdi ve o ülkeler arasýndaki diplomatik iliþkiyi ancak Ak Parti iktidarýnda çok büyük çabalarla kendilerinin saðladýðýný söyledi.

Bugün bile dün D-8 bünyesinde yer almasý düþünülen bazý Ýslam ülkeleri birbiriyle kavgalý.

Bunu neden yazdým?

Ýçimizde, kazandýklarýmýzý kaybetme endiþesi ile bazý hedeflere ulaþma heyecanýnýn çarpýþtýðý günleri yaþýyoruz.

Nasýl mý?

Bir yandan 2023, 2053, 2071 hedefleri istikametinde büyük atýlým heyecaný var içimizde, bir yandan da sayýn Cumhurbaþkaný’nýn terör hadiseleri, güney sýnýrlarýmýzda “Üst akýl” oyunlarýyla yapýlmak istenenlerden yola çýkarak ifadelendirdiði “Sevr’in yeniden hortlatýlmasý, 563 yýllýk hesaplaþma”nýn doðurduðu endiþeler.

Benim “Türkiye’nin Türkiye olma, Ýslam dünyasýnýn Ýslam dünyasý olma mücadelesi” dediðim þey, oluvermiyor.

Türkiye’de yol almanýz gerekiyor, Ýslam dünyasýnda yol almanýz gerekiyor.

Bunun için size “oyun oynanmayacak” güce ulaþmanýz gerekiyor.

Oysa neredeyse saðýmýz, solumuz, önümüz, arkamýz oyun.

Türkiye’de yol almak ne demek, Ýslam dünyasýnda yol almak ne demek ve “Kendisine oyun oynanmayacak güç” ne demek, bunlarýn gerçekten hissi zeminlerden uzak çözümlenmesi gerekiyor.

Geçmiþimizde “Büyük ülke yaþanmýþlýðý” var. Damarlarýmýzda o heyecanýn akmasý son derece tabii. Davutoðlu’nun “Stratejik derinlik” diye tanýmladýðý bir potansiyel de var. Ama o potansiyelin fonksiyonel hale gelmesi gerekiyor öncelikle. Oysa bizim “Potansiyel” olarak gördüklerimiz, baþkalarýnýn da “Potansiyel”i olabiliyor. En yakýnýmýzda Suriye kimin “Potansiyel”i, Irak, Mýsýr, hatta dünlerde çok dostluk yatýrýmý yaptýðýmýz Ýran kimin “Potansiyel”i? Afrika potansiyelini iþlemeye çalýþýyoruz ama orada çalýþan pek çok baþkalarý da var. Belki yýllarý alacak orada taþ üstüne taþ koyma gayretlerinin meyve vermesi?

“Sýnýrlarýmýzda sýfýr sorun” dedik, muhteþem bir tasarýmdý ama “Sýfýr sorun”da kalmayý baþaramadýk.

Yani bu iþler dikensiz gül bahçesinde yürümek gibi deðil.

“Türkiye’nin Türkiye olma mücadelesinin baþarýya ulaþmasý” için “Ýslam dünyasýnda olduðu gibi içerde de yol almamýz gerekiyor” dedim.

Bakýn, Almanya’da soykýrým operasyonunun baþýný bir Türk parlamenter (Cem Özdemir) çekti, diðer 7 “Türk kökenli” milletvekili de, “Sütü bozuk, kaný bozuk” suçlamalarýna hedef olmayý göze alarak, operasyona destek verdi. Ýçerde de belki, “Ak Parti ve Tayyip Erdoðan’ýn dövülmesi” hesabýyla “Türkiye’nin dövülmesi”ne içten içe sevinen bir hayli çevre vardýr.

Oysa insan, “2023’ler, 53’ler, 71’ler gibi Türkiye için görülecek umut rüyasý”ndan çok çok büyük toplum kesimlerinin, siyasi aidiyet saplantýsýný aþarak heyecan duymasýný bekliyor.

Soru þu: Ne oluyor ki olmuyor?

Dýþýmýz (Ýslam dünyasý) ile oynuyorlar, içimiz (Kürtler, Aleviler, gayrý müslimler, belki baþka toplum kesimleri) ile oynuyorlar.

Ýçimiz için, Dýþýmýz için, buralarda yol kesici oyun kurulmasýnýn önlenmesi ve “Büyük rüya”yý birlikte görme heyecanýnýn paylaþýlmasý için çok kapsamlý projeler geliþtirmemiz lazým.

Osmanlý’yý kaybetmiþiz. Anadolu’yu kurtarabilmiþiz onun 24 milyon kilometrekarelik hakimiyet alanýndan.

Sevr Anadolu için bile tehditti. Yeniden Sevr endiþesi taþýmakla, “Büyük rüya”larýmýz arasýnda derin uçurumlar var. Sevr’i bir daha asla hatýrlamamak üzere tarihe gömmek için de, 2071 rüyalarý için de kalbimizin durulmasý lazým. Kalbimizin durulmasý için ne lazým?

Ýçerde de dýþarda da güce ulaþmak lazým. Ve güç ne ise öncelikle ona kafa yormak lazým.