CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, sanki bir rüzgar yakalamýþ gibiydi.
Hani bu kez kutuplaþma azalacak.
Siyasette yumuþama, normalleþme olacak diye umutlananlar oldu.
Ancak CHP'de deðiþen bir þey yokmuþ.
Zira Özel, "Tek adam rejimi, diktatör söylemlerimizden geri adým atmadýk" þeklinde konuþtu.
Yani pek de yumuþamýþ gibi görünmüyor.
Ýþin ilginç yaný bir de erken seçim istediðini söyledi.
"Erdoðan 5 yýllýðýna seçildi ama bence seçildikten 2.5 yýl sonra, bugünden 1.5 yýl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koþarým." ifadesi ilginçti. Peki, gerçekten erken seçim istiyor mu? Yoksa CHP'deki üç buçuk savaþlarýna karþý bir hamle mi yapýyor. Zira Kýlýçdaroðlu'nun, Yavaþ ile yemekte buluþmasý, Ýmamoðlu'nun Kýlýçdaroðlu ile "Bir yemek yeseydik" diye randevu peþinde koþmasýna karþý Özel bir mesaj da veriyor olabilir.
"Erken seçim" çýkýþý, bu üçlüye "Bakýn CHP Genel Baþkanlýðý Koltuðu'nda ben oturuyorum. Dolayýsýyla erken seçim olursa adayý da ben belirleyeceðim o yüzden oturun oturduðunuz yerde" diyor olabilir mi? Neyse biz bu bölümü baþlýkla bitirelim. CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, "Kazandýran ceket" diye siyasi dile giren o kareli ceketle bir poz vermiþ. Ancak hatýrlatalým marifet cekette deðil, giyende...
BETERÝN BETERÝ VAR
Tüm dünya Trump ile Biden arasýndaki söz düellosunu takip etti.
Üstüne uzun uzun yorumlar, programlar yapýldý.
Benim dikkatimi çeken birkaç baþlýk var.
Trump, Gazze açýsýndan beterin beteri gibi görünüyor sanki.
Zira, Biden'ý "Ýsrail'in iþini bitirmesine izin vermemekle" suçlayarak, bölgeye barýþýn gelmesi için baðýmsýz bir Filistin'i destekleyip desteklemeyeceði sorusunu ise "Bunu görmek zorundayýz." þeklinde kýsa bir cevapla geçiþtirdi. Yani Tel Aviv'in hizmetinde olacak gibi görünüyor.
Zaten daha önce de Kudüs'ü hangi yetkiyle bilinmez Ýsrail'in sözde baþkenti ilan etmiþ. Suriye topraðý olan Golan tepelerini alýn sizin olsun diye kendince tescil etmiþti.
Dikkatimi çeken bir baþka atýþmaysa ekonomiyle ilgiliydi.
ABD Baþkaný Biden, Trump döneminde ekonominin çöktüðünü, iþsizlik oranýnýn yüzde 50 yükseldiðini belirterek, "Biz, kaos halinde bize býrakýlan ekonomiyi toparladýk, 15 bin yeni istihdam yarattýk, 800 bin yeni üretim için pozisyon oluþturduk." diye konuþtu.
Koskoca ABD Baþkaný da iþsizlikten, ekonomik krizden söz ediyor. 15 bin yeni istihdam oluþturduk diye övünüyor. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ý her bulduðu fýrsatta yerden yere vuranlar duyar mý bilmem ama ben not düþeyim istedim.
Ukrayna konusundaysa Trump yine meseleye ekonomik açýdan baktýðýný gösterdi. "Zelenskiy gördüðüm en büyük satýcý, her geldiðinde 60 milyar dolar alýp gidiyor. Ben buna bir son vereceðim." diyor.
Aslýnda her iki aday da ABD açýsýndan pek parlak görünmüyor.
Ama ABD' müesses nizamý ya bunu ya öbürü seç diye dayatýyor. ABD'liler de "Eldekiler de bunlar yapacak bir þey yok deyip" sandýða gidecek gibi görünüyor. Umarým ABD dünyayý üçüncü dünya savaþýna bir kaos sarmalýna sürüklemez.
ÝZMARÝT KULÜBÜ
Metrekareye düþen izmarit miktarý 100-150 arasýnda.
Memleket cennetten bir köþe ve ne yazýk ki o cennetten köþelerde yaþayýp giderken geride aðýr yýkým býrakan bir kitle var.
Onlarý piknik yaparken etrafa attýklarý çöplerle, otoyolda trafik sýkýþýnca bariyerlere attýklarý teneke kutular, þiþelerle, plajlarda yediklerini saða sola býrakýp giderken görüyoruz.
Üstelik ayný piknik yerine, ayný plaja yine kendileri geldiði halde bundan da hiç rahatsýz olmuyorlar. Bir de azýcýk utanýp içtiði sigaranýn izmaritini kuma, çakýllarýn altýna gömenler var.
Akdeniz Üniversitesi Antalya Konyaaltý Plajý'nda bir inceleme yapmýþ.
Kumlarýn altýndan metrekarede 100-150 izmarit çýkmýþ.
Korkunç deðil mi?
Üstelik o izmaritlerin kimyasalý suya karýþýyor. Plastiði parçalanýyor. Mikro plastik olarak deniz canlýlarýna, insanlarýn bedenine karýþýyor.
Küçük bir çöp poþeti yapmak gerçekten çok zor deðil.
Ýçtiðiniz sigaranýn izmaritini bir teneke kutunun içine atýp, alýp gitmek gerçekten insani bir davranýþ.
Ýzmarit Kulübü üyelerine seslenmek istiyorum.
Bir deneyin, yapabilirsiniz...
"KARDEÞ HALK SURÝYELÝLER"
"Suriye halký bizim kardeþ halklar olarak beraber yaþadýðýmýz bir topluluktur. Ýliþkiler yeniden kurulabilir. Suriye'nin iç iþlerine karýþmak gibi de bir derdimiz asla yok."
Cumhurbaþkaný Erdoðan böyle söyledi.
Peki ne oldu da böyle oldu?
Zira Katil Esed'den, Suriye ile iliþkiler kurulabilir durumuna doðru geldik.
Kitabýn ortasýndan konuþalým.
Devletler duygularla deðil, milli çýkarlarla yönetiliyor.
Bu yüzden Gazze'deki yangýný söndürebilir miyiz diye Mýsýr'la, Bölge güvenliði için Suudi Arabistan, BAE ile Güneyimizde mücadele ettiðimiz, iki buçuk devlete karþý Suriye ile iþ birliði yapabiliriz.
Ayrýca 2011 yýlýndan bugüne köprünün altýndan çok su aktýðýný da herkes görüyordur.
Esed, Türkiye ile doðru zeminde iliþkiler kurmak istiyorsa kapýyý kapatmak, hem ülke güvenliði hem de geçici sýðýnmacýlarýn evine dönüþü için yanlýþ bir adým olabilir. Tabii Esed'in de artýk ayaklarý yere basan bir siyaset anlayýþýna gelmesi, Rusya ve Ýran'ýn Suriye'nin toprak bütünlüðü konusunda ikna edilmesi gerekir. Zira PKK/YPG sözde seçimlerle kanton peþinde koþuyor.
Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin güvencesinde yaþayanlarýn da endiþelenmeyeceði bir çözüm herkese kazandýrýr. Yoksa Ýsrail, Lübnan üstünden hamlelere baþladý bile Büyük Ýsrail Projesi'ni ciddiye almayanlar gün gelir kendisini tarihin karanlýk sayfalarýnda bulabilir...
Suriye ile normalleþme esas DEM'lenenleri kaygýlandýrýr...
Bu arada DEM'lenenler demiþken, CHP Genel Baþkaný Özel'in terörün tanýmýný uluslararasý standartlarda yapacaðýz söylemi ilk anda kulaða hoþ geliyor. Peki hangi standartlara göre, Örneðin Özel'e ve Batý'ya göre Hamas Terör örgütü, Cumhur Ýttifaký'na göre kuvayimilliye, ayrýca Özel'in çok özendiði Batý terör örgütü PKK/YPG'ye SDG yani "Suriye Demokratik Güçleri" diyor, terörle açýktan dayanýþma içine giriyor. Özel'in kafasýndaki terör tanýmý böyle bir þeyse gerçekten çok ama çok yanlýþ bir yolda yürüyor.
Takdir milletin elbette.