Kck-Kongre Kararlarý ve Kürt Milliyetçiliði

KCK görev deðiþimi yaptý ve önemli kararlar aldý. Çözüm sürecine, ‘ihtiyatla’ yaklaþan, geri çekilmelerin zamanlamasýný, önümüzdeki seçimlerin biteceði tarihe kadar uzatmaktan yana olan ama bu konuda Öcalan’ý ikna edemeyen ve Cemil Bayýk’ýn temsil ettiði çizgide olan kadrolarýn siyasi karar organlarýnda güçlendiði ama, buna karþýlýk Murat Karayýlan’ýn HPG’nin baþýna getirildiði bu yeni geliþmelerin PKK’yle temsil edilen Kürt hareketini nasýl ve hangi yönde etkileyebileceðini anlamak için, kongre kararlarýna bakmak gerekir.

Çünkü KCK’daki görev deðiþiminin, ayný kongrede alýnan kararlarý hayata geçirecek uygun kadro arayýþýyla uyumlu olduðu görülüyor.

- Suriye’de demokratik özerklik ilaný,

- Ýran’da ateþkesin devam etmesi,

- Türkiye’de, ikinci aþamada atýlacak adýmlar diye tanýmlanan adýmlarýn hükümetin atmasý için kitlesel eylemlere baþvurulmasý,

- Erbil’deki Kürt yönetiminin alternatifsiz olmadýðýný göstermek için burada da siyasi faaliyetlerin hýzlandýrýlmasý ve seçimlere hazýrlýk yapýlmasý yönünde alýnan kararlar, hem Türkiye’deki, çözüm sürecini hem de Kürtlerarasý iliþkileri derinden etkileyecektir.

PKK’nin Körfez savaþlarýndan bu yana hedefinde olan siyasi amaçlara ulaþmak istediði ve Kürt nüfusun bulunduðu bütün ülkelerde yegane siyasi aktör olmayý hedefine koyduðu bilinmeyen bir þey deðildi.

PKK’de jeopolitik geliþmelerin sunduðu imkanlara bakarak bu hedefin açýkça ilan edildiði bazen de ertelendiði zamanlar olmadý deðil, ama bu zamanlarda bile, PKK’nin sýnýr tanýmayan yegane Kürt örgütü olduðunu gösterecek eylemlerden vazgeçilmedi.

Geleneksel Kürt milliyetçiliðinin iddia ettiði gibi PKK artýk Kandil’de misafir filan deðil.

Erbil yönetimine alternatif siyaset üretmek isteyen bir PKK gerçeði var artýk.

Suriye’de özerklik ilan edecek güce ulaþmýþ, kongresini dört ülkeden ve Avrupa’dan gelen delegelerle yapan PKK, Erbil’deki iktidarýn yarattýðý hayal kýrýklýðý ve milliyetçi tatminsizliklerin yeni adresi olabilir, ki geliþmeler bunu gösteriyor.

Kuþku yok ki bu son derece önemli geliþmeler, PKK’nin Türkiye’deki siyasi hedeflerini de büyütmesine yol açacak ve çözüm sürecini zorlayabilecektir.

PKK, Ýran’da PJAK’ý kurdu ve Ýslam devriminden bu yana zayýflamýþ ve direnme gücü önemli oranda kýrýlmýþ olan Kürt hareketini canlandýrmaya çalýþtý. Kürt-Þii Ýttifaký baþlayýnca ve PKK bu ittifakýn da katkýsýyla Suriye’de diðer Kürt örgütlerini etkisizleþtirip kontrolü ele geçirince Ýran’la ateþkes ilan etti. Son kongre kararýyla bu ateþkesin devam edeceðini duyurmasý, PKK’nin yüzünü Kürt-Þii Ýttifakýna her an dönmeye hazýr olduðunu göstermesi bakýmýndan önemlidir ve KCK-Kongre’nin aldýðý kararlardan biri olan Suriye’de özerklik ilaný iki gün sonra gerçekleþtiðinde farklý bir süreçle karþý karþýya kalýnacaðý muhakkaktýr. Ýlanýn ardýndan, daha kapsamlý Kürt-Arap (ama Sunni) savaþý Suriye’de kaçýnýlmaz hale gelir.

Barzani Suriye’de iki bin civarýnda silahlý güce sahip olmasýna raðmen çatýþmalara girmek istemiyor ve kendisine baðlý güçlere Kürtler arasýnda kardeþ kavgasý istemediðini sürekli olarak ihtar ediyor.

Ama nereye kadar?

PYD ve Barzani yanlýsý güçler arasýnda yaþanan çatýþmalar bitecek gibi görünmüyor. Ama ÖSO’yla PYD’nin ve El-Nusra cephesinin baþlattýðý savaþ, Erbil hükümetini de zorlayacaktýr.

Kürt sorunu Suriye’deki süreç ve Mýsýr’daki darbenin harekete geçirdiði yeni dinamikler ve Batý’nýn Arap Baharýna karþý geliþtirdiði yeni tutum nedeniyle, belki de tarihte ilk kez bu denli uluslararasý bir boyut kazanýyor. Kürt sorununun uluslararasýlaþmasý yaþanýrken, bu uluslararasýlaþmaya en hazýrlýklý olan Kürt örgütünün PKK olmasýnda þaþacak bir durum yoktur.

PKK Amerikalý Kürt sorunu uzmanlarýnýn da geçtiðimiz günlerde sýkça dillendirdikleri gibi, Ortadoðu’daki Kürt milliyetçiliðinin dünyada ve bölgede yegane temsilcisi olmak istiyor.

Bu isteði, Kürt toplumunun geleceði, sosyolojisi, çýkarlarý, siyasi tercihleri, Türkiye gibi  entegrasyonun güçlü dinamiklerle varlýðýný koruduðu somut durum, ve bu somut durumun 19. Yüzyýlýn milliyetçiliðine feda edildiði zaman, Kürt halkýnýn ve beraber yaþadýðý haklarýn kaybedecekleri ve kazanacaklarý bakýmýndan yorumlamak, ama en çok da PKK merkezli bir Kürt ulusalcýlýðýna Batý’nýn ve her birinin birer Kürt sorunu bulunan ülkelerin nasýl yaklaþacaðýný merak ederek geliþmeleri izlemek gerekiyor. Umarým 1984’teki hataya düþülmez, 1984’le baþlayan süreci küçümseme zihniyeti bu defa da Kürt sorunu, uluslararasý alana taþýnýrken gösterilmez.

Ýstihbarat raporlarýnýn çok da fayda saðlamayacaðý yeni bir durumla karþý karþý karþýyayýz. Ve -haddim olmayarak- bu yeni durumu en çok da ‘çözüm bürokrasinin’ anlamasý gerekiyor.