Zengin karbonhidrat içeriði nedeniyle yüzyýllar boyu besin olarak kullanýlan keçiboynuzu, protein ve lif içeriði açýsýndan da çok deðerli meyve. Depresyondan kolon kanseri riskini azaltmaya kadar pek çok faydasý var.
Harnup ya da keçiboynuzu aðacý, yaprak dökmeyen bir Akdeniz bitkisi ancak Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya’da da doðal olarak yetiþtiði biliniyor. Aðacýn boynuz þeklindeki uzun kahverengi meyveleri zengin karbonhidrat içeriði nedeniyle yüzyýllar boyu besin olarak kullanýlmýþtýr. Meyvenin etli kýsmýnýn yarýsý karbonhidratlardan (sakaroz, glikoz ve az früktoz) ibaret. Ayrýca protein ve amino asitler, çeþitli fenolik bileþikler ve zengin çözünmeyen lif içeriði nedeniyle deðerli bir besin özelliðinde. Bazý mineraller bakýmýndan da zengin; özellikle sütten üç misli fazla kalsiyumun yaný sýra potasyum, demir, fosfor mangan, çinko, bakýr bulunuyor. Düþük yað, düþük kalori, yüksek lif ve kalsiyum içeriðinin yaný sýra kafein türevlerini çok düþük miktarda (50 misli daha az) taþýmasý nedeniyle meyvelerin etli kýsmý toz edilerek kakao yerine ucuz bir alternatif olarak þekerlemeler, çikolatalar, içecekler, pasta ve ekmeklerde kullanýlýyor. Zaten bu besleyici özelliði nedeniyle keçiboynuzunun Ýngilizce adý ‘Aziz John’un ekmeði’ (St.John’s bread) olarak geçiyor.
EN BÜYÜK ÜRETÝCÝ ÝSPANYA
Tohumlardan elde edilen galaktomannan yapýsýndaki beyaz renkli zamksý ürün (locust bean gum) besin endüstrisinde besin katký maddeleri arasýnda E410 koduyla dayanýklýlýðý artýrýcý ve kývam verici ajan olarak dondurmalar, soslar, jelimsi ürünler, yoðunlaþtýrýlmýþ meyve sularý, et ve balýk konserveleri gibi besinlerde kullanýlýyor. Ancak tohumdan zamk üretimi sýrasýnda artan meyve kýsýmlarý endüstriyel olarak pek deðerlendirilmiyor. Keçiboynuzu ürünleri konusunda dünyadaki en büyük üretici Ýspanya; meyve pulpasý üretiminin yüzde 36’sý ve tohum üretiminin yüzde 28’i burada. Ülkemiz ise maalesef yüzde 4 ve yüzde 6 gibi düþük bir oran ile Fas, Ýtalya, Portekiz ve Yunanistan’ýn ardýndan geliyor.
Keçiboynuzu meyvelerinin bölgesel halklar arasýnda tedavi amacýyla kullanýlýþý konusunda bilgiler çok sýnýrlý. Meyvelerin Malta’da boðaz aðrýsý ve öksürük þurubu olarak önerildiði kayýtlý. Genel olarak taze meyvelerin idrar artýrýcý ve baðýrsak yumuþatýcý etkileri bulunduðu biliniyor. Ancak, tanen içeriðiyle iliþkili olarak da özellikle bebeklerde ishal tedavisinde yararlý olduðu bildiriliyor. Nitekim bileþiminde keçiboynuzu lifleri bulunan bir formül yatalak hastalarda ishal kesici olarak patentlenmiþ.
Meyvelerde bulunan polifenolik bileþenler nedeniyle bilinen bazý antioksidanlardan daha yüksek antioksidan ve serbest radikal süpürücü etkisi bulunduðu gözlemlenmiþ. Meyvelerin suda kaynatýlarak süzülmesi suretiyle hazýrlanan patentli sulu özütünün yeþilçaya eþdeðer kuvvette antioksidan etki göstermiþ.
Yürütülen deneysel ve klinik çalýþmalar keçiboynuzu meyvelerinin zengin polifenol ve lif içeriðine baðlý olarak kolesterol ve trigliseritlerin düþürülmesinde ve kolon kanseri riskinin azaltýlmasýnda yararlý olabileceði düþünülüyor. 49 hafif ve orta derecede yüksek kolesterol hastasýnda altý hafta süresince kahvaltýdan önce uygulanmasýyla meyve liflerinin total kolesterol ve LDL-kolesterol seviyelerini düþürdüðü gözlemlenmiþtir. Bir baþka çalýþmada ise dört hafta süresince 88 yüksek kolesterol hastasýndan bir gruba keçiboynuzu meyvesi (günde 2 defa 4 g), diðer gruba ise benzer görüntüde etkisiz ürün (plasebo) uygulanmýþ. Deneyin baþlangýcý ve sonunda alýnan kan örneklerinde keçiboynuzu meyvesinin izlenen kolesterol parametrelerinde istatiksel olarak belirgin deðiþim saðladýðý; toplam kolesterolü yüzde 17-18, LDL kolesterolü yüzde 14-30 düþürürken, HDL kolesterolü (iyi kolesterol) yüzde 12-40 civarýnda yükselttiði gözlemlenmiþ. Bu sürede plasebo grubunun deðerlerinde ise belirgin bir deðiþim görülmemiþ.
DEPRESYONU DA GÝDERÝYOR
Meyve özütünün sinir sistemi üzerinde de bazý etkileri bulunduðu belirtiliyor. Meyve özütü deney hayvanlarýnda yatýþtýrýcý, gerginliði giderici ve depresyon giderici etkiler göstermiþ. Keçiboynuzunun depresyonlar üzerindeki etkisinin dopamin ve noradrenalin gibi nöromediyatörler (vücutta sinirsel iletiþimi saðlayan maddeler) üzerinden saðlandýðý ve dolayýsýyla depresyon hastalarýnda yararlý olabileceði bildiriliyor.
Sonuç olarak, keçiboynuzu ülkemizde doðal olarak yetiþen bir aðaç, ancak ticari olarak pek yararlanabildiðimiz söylenemez. Halk arasýnda meyveleri yemiþ olarak ya da hayvan yemi olarak kullanýlýyor. Meyvelerden hazýrlanan pekmez veya keçiboynuzu unu gibi ürünlerden de özellikle fýrýn ve pastanelerde ucuz bir kakao alternatifi olarak yararlanýlýyor. Ancak ülkemizde deðerli bir ticari ürün olan tohumundan maalesef yararlanýlmýyor.