Beþiktaþ, Sosa ile öne geçtiði ana kadar, doðrusu gol atacaðýna yönelik pek umut mesajlarý vermiyordu. Gerçi istekli oynuyordu ama, sahasýndan çýkýþlarýnda kolay, rahat ve sorunsuz deðildi. Kasýmpaþa, “Canýna okuyacaðým” diyen ýsýrgan bir futbol örgüsü, direniþi ve inadýndaydý. Zaten pozisyon ve þut bulan onlardý. Scarione takýmýn tetikçisiydi.
Sosa; Kasýmpaþa’nýn üstüne üstüne yüklenip de etkin fýrsatlar bulamayan takýmýný, kendi klasýnýn inceliðindeki becerisiyle o þýk golü attý. Fakat Beþiktaþ, öne geçmek için gereken haklý olma ve hak etme durumuna henüz gelmediði için; ilahi adalet bir dakika sonra tekrar beraberliði getirdi. Maç yeniden, ne olacaðý kestirilemeyen çok denklemli çýkmaza girdi.
***
Bu durum, Beþiktaþlý futbolcular arasýnda “Kuþku, gerilim, korku” ögelerinin ortak bileþiminden tedirginlik ve sinirlilik de getirdi. Sakin görüntüsü ile bildiðimiz Oðuzhan; rakibinin kaval kemiðine yönelik yaptýðý þiddetli müdahale için gördüðü sarý karta, alýþýlmadýk sert tepki verdi. F.Bahçe’nin puan kaybettiði bir haftayý, benzer bir kazayla (avantaj saðlamadan) kapatmak ihtimali; ister istemez tedirginlik yarattý. Bu, takýmýn sistemini bozduðu gibi; sinirini de bozdu.
Ýnsanýn içinde böyle sorular ve kuþkular fink atýyorsa; doðru bildiðini ve doðru yaptýðýný bile þaþýrýr. Gecenin sniper’ý Oscar Scarione, tam da bu sýrada Beþiktaþ’ý avladý. Gol þok yaratmadý, çünkü sürpriz deðildi.
***
Beþiktaþ þaþkýnlýðýný üstünden atamadýðý için, kontrolsüz bir güçle skorun altýndan kalkmaya çalýþtý. Panik atakla saldýrýrken, savunmada verdiði açýklar yüzünden fark daha da açýlabilirdi. Ama zaman geçip Kasýmpaþa bir ara skoru koynunda saklamaya baþlayýnca, Beþiktaþ’a o anlarda yetiþme þansý doðdu. Bu arada sahaya dalan bir kedi, Kasýmpaþa kalesi yönüne doðru atak yapýp destek verse de, o da kar etmedi.