CHP Genel Baþkaný partisinin son grup toplantýsýnda arþivlere ve reel duruma aykýrý bir açýklama daha yaptý.
Hafýzalarda ve arþivlerde kayýtlý olanlardan, yaþana gelenlerden, sahadaki durumdan öyle habersiz, öyle uzak bir yerde ki, insan hayret ediyor.
Kýlýçdaroðlu'nun son iddiasýna göre Cumhurbaþkaný Erdoðan üç gün önce "Suriyeli mültecileri göndermeyeceðiz", üç gün sonra ise (Kemal Bey'in dediðine göre CHP'nin mülteci politikalarýndan ve söylemlerinden etkilenerek) "Suriyelileri göndermek için elimizden geleni yapacaðýz" demiþ.
Bunu böyle söyledikten sonra þunu da soruyor CHP lideri, "Üç günde ya, bu nasýl bir omurga ya, 180 derece nasýl dönüyorsun ya".
Gerçeðin Kýlýçdaroðlu'nun dediði gibi olmadýðýný gündemi belli bir mesafeden de olsa takip eden ve beynine oksijen giden herkes biliyor.
Çünkü bu konu öyle üç gün önce geliþip üç gün sonra serpilmiþ bir konu deðildir.
Suriye'deki iç savaþtan kaçan sýðýnmacýlarýn Türkiye'nin kapýsýna dayanmasý da, Türkiye'nin devleti ve milletiyle birlikte onlarý özveriyle misafir etme çabasý da uzun hikâyedir.
2011 baharýnda rejim eliyle baþlayan þiddetin önce PKK-YPG, sonra PKK-YPG'yi meþrulaþtýrmak için türetilen IÞÝD-DAEÞ terör örgütleri ve Ýran, Rusya ve ABD eliyle yayýlmasýnýn ardýndan yýðýldý Suriyeliler sýnýrýmýza.
CHP'nin ittifak ortaðýndan kaçtý ilk gelenler.
PKK'nýn Suriye kolu ülkenin kuzeyinde kendilerine tabi olmayan Kürtleri, Türkmenleri, Yezidileri kovdu evlerinden.
Kemal Bey HDP'yi kýzdýrmamak için Suriye'deki Kürtlerin YPG-PKK zulmünden kaçtýðýný görmezden gelse de gerçek deðiþmiyor.
Gerçek þudur: PKK-YPG'den kaçan 350 bin Kürt Türkiye'ye, 400 bin Kürt ise Kuzey Irak'a sýðýndý.
CHP liderinin kýsýr siyasi ataklarla muhalefet etmeye çalýþtýðý Erdoðan ise on yýlý aþkýn süredir hem Suriye'deki ateþi söndürmek ve korkunç kötü bir yönetim sergileyen Esed'i meþru alana çekmekle uðraþtý.
Bir yandan mutlak ölümden kaçan sivillerin hayatta kalmasýný saðlarken dünya kamuoyunun dikkatini insani olana çekmeye çalýþmak;
Öte yandan Türkiye sýnýrýna yerleþtirilen iki terör örgütüyle birden (PKK ve DAEÞ) mücadele ederken ateþin ülke sýnýrlarýndan içeri sýçramamasý için uðraþmak gibi zorlu bir görevi vardý Erdoðan'ýn.
Allah'ýn izniyle vazifesini hakkýyla yerine getirdi.
Çok boyutlu, çok katmanlý, çok aktörlü, çok faktörlü ve hýzla deðiþen bir büyük meseledir bu.
Kýlýçdaroðlu'nun kavrama düzeyini açýða vuran iki boyutlu dümdüz bir konu deðildir.
Üstelik sorun hala sürüyor.
TSK son olarak Pençe-Kilit Operasyonu'yla -þehitler de vererek, Allah razý olsun onlardan- terörü kaynaðýnda temizliyor.
Ki malum Kýlýçdaroðlu CHP'si -HDP-PKK korkusundan- daha yeni tezkereye hayýr oyu vermiþti.
Konu daðýlsýn istemem ama meselenin iç siyasete, meþru alana sýzan taraflarý da var. Nitekim CHP bunun doðrudan konusu. Zira terör örgütü kendi uzantýsý siyasi partiyle yetinmiyor artýk. HDP renk verdiði, yakayý ele verdiði, sokaða çýkamadýðý ve Diyarbakýr annelerinin elinden dilinden ahýndan kurtulamadýðý için sýzacak gevþek bir doku aradý PKK.
O gevþeklik Kýlýçdaroðlu CHP'sinde mevcuttur ve PKK bunu kullanmýþtýr. CHP, HDP'lileþti derken tam olarak bunu kastediyoruz.
Ve Kýlýçdaroðlu CHP'sinde eylemle söylem tutarsýzlýðý da mevcuttur.
CHP lideri kürsüden bir þey söyler, CHP'li belediye baþkanlarý bambaþka bir þey yapar.
Suriyeliler mevzu bunun en keskin örneklerinden.
CHP elitlerinden Bolu Belediye Baþkaný mesela, þöhretini ýrkçýlýðýna borçlu. Baþörtülü kadýnlara ayýp imalarda bulunup bunu da saðda solda gülerek anlatacak kadar düþkün bir profile sahip ama Kýlýçdaroðlu sayesinde koltuðunu koruyor.
Arþive þöyle bir bakan görür.
Türkiye 2012'den baþlayarak bütün politikasýný Suriyelilerin Suriye'de kalmasý üzerine kurmuþtur.
"Suriye'nin kuzeyinde uçuþa kapalý güvenli bölge oluþturulsun, böylece Suriyeliler evlerinden çýksa da ülkelerinden çýkmamýþ olur, gerekirse iaþelerini orada biz saðlarýz" dedi Türkiye.
Bu öneri on bir yýllýk Suriye iç savaþýnda uluslararasý arenada ifade edilen en doðru öneridir.
Hala da geçerlidir.
Türkiye bilfiil bunu kendi eliyle yapýyor þu anda.
Türk askerinin sýnýr ötesi harekatlarla terörden temizleyip güvenli bölge haline getirdiði alana yüzbinlerce Suriyeli döndü, dönüyor, dönecek.
"Suriyelileri zorla deðil özgür iradeleriyle göndereceðiz" de demiþ ayný fýkrada Kýlýçdaroðlu.
Ýlahi Kemal Bey!
Haber de mi izlemiyorsunuz?
Hadi görmediniz ama mülteciler Suriye'ye giden otobüslere güle oynaya binerken çalan davulun sesini de mi duymadýnýz yahu?